Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

BANKA KREDİ SÖZLEŞMESİ NEDENİ İLE ALINMIŞ BONO TEMİNAT SENEDİ OLDUĞU

BANKA KREDİ SÖZLEŞMESİ NEDENİ İLE ALINMIŞ BONO TEMİNAT SENEDİ OLDUĞU

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2016/15432
KARAR NO:2016/17007
KARAR TARİHİ:15.6.2016
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 02/07/2015
NUMARASI: 2015/665-2015/890

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı banka vekili tarafından, beş adet bonoya dayanarak borçlu kefiller aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte;

borçlular, takibe konu senetlerin kullanılan kredilere istinaden teminat amacıyla verildiği ve borcun ödendiği iddiasıyla icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini istemiş, mahkemece; alacaklının 23.06.2015 tarihli cevap dilekçesi dikkate alınarak davanın kalulüne ve takibin iptaline karar verilmiştir.

Takip dayanağı bonoların TTK.’nun 776. maddesi uyarınca tüm unsurları havi bonolar olduğu ve kredi sözleşmesi kapsamında düzenlendiği tartışmasızdır. Söz konusu bonoların sözleşme kapsamında verilmiş olmaları kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği sonucunu doğurmaz. Bonoların teminat amaçlı olarak düzenlenmiş olduğunun yazılı belgeyle yada alacaklının kabul beyanı ile kanıtlanması gerekir.

Somut olayda takip dayanağı bonoların teminat bonosu olduğu yönünde herhangi bir yazılı belge bulunmadığı gibi bonoların teminat amaçlı verildiği yönünde alacaklının kabul beyanı da bulunmadığından bonoların kredi sözleşmesinin ödeme aracı olarak düzenlendiğinin kabulü gerekmektedir.

O halde mahkemece itfa itirazı da kanıtlanamadığına göre itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2013/15668
KARAR NO:2013/23580
KARAR TARİHİ:24.6.2013
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Tefenni İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ: 17/12/2012
NUMARASI: 2012/38-2012/45

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Alacaklı tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapıldığı, borçlular vekili tarafından icra mahkemesine başvurularak takip dayanağı senedin taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi nedeniyle teminat olarak alındığı iddiasıyla takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece K.A.Ş. ile İ. gerekçesiyle reddine karar verildiği görülmüştür.

Taraflar arasında genel kredi sözleşmesi bulunduğu hususunda bir ihtilaf yoktur. Her ne kadar dosyaya sunulan kredi sözleşmesinde takip dayanağı bonoya açık bir atıf yok ise de; alacaklı vekilinin 02/11/2012 tarihli cevap dilekçesinde borçlular ile müvekkili banka arasında ticari ilişki bulunduğu ve kredi verildiğini kabul edip, kredi borcunun ödenmemesi üzerine takibin başlatıldığının belirtildiği görülmüştür. Takip dayanağı bononun bu sözleşme gereğince verildiği alacaklı vekilinin kabul beyanı ile sabit olduğuna göre, senet, TTK.nun 776/b maddesinde öngörülen kayıtsız ve şartsız bir bedeli ödemek vaadini taşımadığından alacağın tahsili yargılamayı gerektirir.

O halde mahkemece, itirazı yasal süresinde olan borçlular K. A.Ş. ile İ. yönünden İİK. nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.