AYNI MAĞDURA BİRER GÜN ARAYLA GERÇEKLEŞTİREN YAĞMA EYLEMLERİNİN TEK SUÇ OLUŞTURACAĞI
YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ
Esas No : 2021/24099
Karar No : 2023/9638
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığının 30.05.2017 tarih 2017/345 No.lu iddianamesi ile sanık hakkında 15.04.2017 ve 16.04.2017 tarihlerinde nitelikli yağma suçlarını işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a,d ve h) bentleri, 35 inci maddesi, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi; 5237 sayılı Kanunun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a,d ve h) bentleri, 168 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 58 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemli kamu davası açılmıştır.
2. Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesinin, 27.03.2018 tarihli ve 2017/187 Esas, 2018/175 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında nitelikli yağma suçlarından, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a, d ve h) bentleri, 168 inci maddesinin üçüncü fıkrası ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a, d ve h) bentleri, 35 inci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 5 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına; karar verilmiştir.
3. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 21.09.2018 tarihli ve 2018/2359 Esas, 2018/1579 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulü ile 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca duruşmalı yapılan inceleme neticesinde aynı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek sanık hakkında nitelikli yağma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a, d ve h) bentleri, 168 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 62 nci maddesi ve 53 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık Müdafiinin Temyiz İstemleri;
1. Beraat kararı verilmesi gerektiğine ve suçun unsurlarının oluşmadığına,
2. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının d bendinin uygulanamayacağına,
3. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması gerektiğine,
4. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının h bendinin uygulanamayacağına,
ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. 15.04.2017 tarihinde mağdur evde yalnız başına iken öz abisi olan sanığın eve geldiğini görünce kulağındaki küpeleri çıkartarak sakladığı, ancak sanığın kendisine hitaben “çabuk o sakladığın küpeleri getir, bana lazım uyuşturucuyu bırakmak için şurup kullanmam gerek” dediği, mağdurun, sanığın sözlerine inanmadığı için itiraz ettiği, sanığın ise cebinden biber gazı çıkardığı ve sıkmakla mağduru tehdit etmesi üzerine saklamış olduğu küpeleri mağdurun getirerek sanığa verdiği, akabinde sanığın evden ayrıldığı ancak bir kaç saat sonra eve döndüğünde küpeleri 500,00 TL’ye bozdurduğunu, 200,00 TL’sini harcadığını söyleyerek geriye kalan 300,00 TL parayı saklaması için mağdura verdiği ve ’’Bu paralar sende kalsın sakın kimseye küpeleri sattığımı söyleme, bu parayı ben senden daha sonra alacağım’’ dediği, ancak mağdurun durumu annesine haber verdiği ve sanığın kendisine geri verdiği 300,00 TL’yi annesine verdiği, 16.04.2017 günü ise sanığın mağdura vermiş olduğu 300,00 TL parayı geri istediği, mağdurun ise paraların annesinde olduğunu söylediği ancak sanığın buna inanmayarak mağdurun sağ kulak kısmına yumrukla vurduğu, daha sonra cebinden çıkardığı yeşil kutudaki biber gazını mağdurun yüzüne doğru sıktığını, mağdurun biber gazının etkisi ile bağırmaya başladığını, bu sırada evden ayrıldığı anlaşılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince, 15.04.2017 ve 16.04.2017 tarihlerinde nitelikli yağma suçlarını işlediği kabul edilen sanık hakkında Hukukî Süreç başlığı altında (2) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen hükümlerin kurulduğu belirlenmiştir.
2. Mağdurun 16.04.2017 günü babası ile birlikte polis merkezine başvurduğu anlaşılmıştır.
3. Mağdurun basit tıbbi müdahele ile giderilebilecek şekilde yaralandığına dair 16.04.2017 tarihli hastane raporu dosya içerisinde yer almakatadır.
4. Sanık ve mağdurun babası olan tanık A.D.’nın olaya dair anlatımlarının mağdur beyanları ile uyumlu olduğu görülmüştür.
5. Mağdur soruşturma aşamasında dosyaya sunduğu dilekçe ile maddi zararının karşılandığını belirtmiştir.
6. Sanığın, üzerine atılı suçlamayı tevil yoluyla ikrar ettiği belirlenmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen Olay ve Olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, birer gün ara ile konut içerisinde silahla gece vakti yağma eylemlerinin bir bütün halinde tek bir yağma suçunu oluşturduğunun tespit edilmesi üzerine duruşma açılarak yapılan yargılama neticesinde, İlk Derece Mahkemesinin mahkumiyet hükümleri kaldırılarak yeniden mahkumiyet hükmü kurulduğu belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Delil Bulunmadığına ve Suçun Unsurlarının Oluşmadığına Yönelik;
Mağdurun beyanı ve bunu doğrulayan tanık A.D.’nin anlatımı, mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak tanzim olunan hastane raporu karşısında, sanığın eyleminin sabit olduğu belirlendiğinden, hükümde bu yönüyle hukuka aykırılık bulunmamıştır.
5237 sayılı Kanun’un 148 ve 149 uncu maddelerinde yer alan düzenlemeye göre, bir başkasının kendisinin veya yakının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden yada mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya bir malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Olay ve Olgular başlığı altında (1) numaralı paragrafında izah edildiği şekilde gerçekleşen sanığın eyleminin nitelikli yağma suçunu oluşturduğu anlaşıldığından hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanık Hakkında 5237 Sayılı Kanun’un 149 uncu Maddesinin Birinci Fıkrasının D Bendinin Uygulanamayacağına Yönelik;
Mağdur beyanı, tanık anlatımları ve sanık savunmasına göre; yağma eylemini konutta işlediği anlaşılan sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 149 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin uygulanmasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Sanık Hakkında 5237 Sayılı Kanun’un 150 nci Maddesinin İkinci Fıkrasının Uygulanması Gerektiğine Yönelik;
Yağma suçuna konu eşyanın değeri az kabul edilemeyeceğinden sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 150 nci maddesinin ikinci fıkrası uygulamayan istinaf mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4. Sanık Hakkında 5237 Sayılı Kanun’un 149 uncu Maddesinin Birinci Fıkrasının H Bendinin Uygulanamayacağına Yönelik;
Sanığın 15.04.2017 tarihli eylemini hangi zaman diliminde gerçekleştiği mağdurdan sorularak net bir şekilde tespit edilmediği, 16.04.2017 tarihli eylemin ise 19.00 sıralarında işlendiği, suç tarihinde Bitlis ilinde ilinde güneşin 18.53’de battığı, gece vaktinin saat 19.53 itibarıyla başladığı gözetildiğinde sanığın bu eylemi gündüz sayılan zaman diliminde gerçekleştirdiği anlaşılmakla bu haliyle eylemlerden birinin dahi geceden sayılan zaman diliminde gerçekleştiğine dair dosya kapsamı itibariyle kesin ve net bir veri bulunmaması nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 149 uncu maddesinin (h) bendi uygulanamayacağı anlaşılmış ise de olayda birden fazla nitelikli halin bulunması karşısında bu husus sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin, 21.09.2018 tarihli ve 2018/2359 Esas, 2018/1579 Karar sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ile re’sen incelenmesi gereken konular yönünden Gerekçe bölümünün (4) numaralı paragrafında açıklanan eleştiri dışında 5271 sayılı Yasanın 288 inci ve 289 uncu maddeleri kapsamında yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden aynı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bitlis 1. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
29.03.2023 tarihinde karar verildi.