Avukatın azlini zorlaştıran hükümler içeren sözleşmenin geçersizliğine ilişkin Yargıtay kararı
Vekalet sözleşmesi karşılıklı güvene dayalı bir sözleşme olup, güven sözleşmesinin önemli bir özelliğini teşkil eder. Bu nedenle taraflardan her biri, sözleşmeyi her zaman feshedebilir. Yani vekaletten istifa ve azil BK. 396/1. maddesi gereğince her zaman caizdir. O halde, istifa ve azil hakkından önceden feragati öngören veya zorlaştıran kararlaştırmalar geçersizdir. Bu nedenle, taraflar arasında düzenlenmiş bulunan sözleşmenin 8. maddesinin, az yukarıda açıklanan ilkelere aykırı hükmü de geçersizdir.
Ne var ki buna rağmen, azil haksız olduğu için davacı ücretin tamamına hak kazanır. Ancak; BK. 390 ve 325. maddeleri uyarınca davacının işi yapmadığından dolayı tasarruf ettiği, yahut diğer bir işle kazandığı ve kazanmaktan kısmen feragat eylediği şeylerin ücretinden indirilmesi gerekir.
O halde; mahkemece, uzman bir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmalı ve BK. 325. maddesi hükmü gereğince davacı avukatın ücretinden indirilmesi gereken miktar saptanmalı ve sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. (Y. 13. HD. 7.11.1997, 7395 – 8923) YKD. Şubat 1998 s.227
Vekalet akdi, hizmetle ilgili diğer akitlere nispetle daha sıkı bir şekilde karşılıklı itimada dayanır ve bu itimat akdin önemli bir özelliğini teşkil eder. Bu nedenle taraflardan her biri akdi her zaman feshedebilir, yani kanunun tabiri ile vekaletten azil ve ondan istifa her zaman caizdir. (BK. m. 396/1) İstifa ve azil hakkından önceden feragat etmek caiz değildir. Doğrudan doğruya feragat caiz olmadığı gibi, dolayısıyla feragat manasını tazammum eden anlaşmalar dahi muteber değildir. Mesela istifa ve azil hakkından feragati önlemek maksadıyla cezai şart taahhüdü geçerli değildir. Ancak azil ve istifa hakkını tahdit etmemekle beraber münasip olmayan bir zamanda veya esassız sebeplere dayanarak yapılan azil veya istifalardan dolayı meydana gelen zararı diğer taraf ödemek zorundadır. (BK. m. 396/2)
Öte yandan Avukatlık Kanunumun 174/2. maddesi gereğince azil haklı bir sebebe dayanmıyorsa, vekalet ilişkisi sona ermekle beraber vekil ücretinin tamamım isteyebilir. Avukatlık Kanunu’ndaki bu özel hüküm gereğince azil halinde, avukat herhangi bir iş yapmamış olsa bile ücretinin tamamına hak kazanacağı açıklanmak suretiyle haksız azlin cezai şartı özel olarak gösterilmiş bulunmaktadır. Bunun dışında ayrıca haksız azil için sözleşme ile cezai şart kararlaştırılması, vekalet akdinin yukarıda açıklanan niteliği, avukatlık mesleğinin özelliği ve Avukatlık Kanunu’nun 174. maddesi hükmü karşısında ya¬saya uygun bulunmadığından BK’nın 19 ve 20. maddeleri hükümlerine göre geçersizdir.
Mahkemece bu yön resen gözetilerek cezai şarta ilişkin davanın reddine karar ve¬rilmesi gerekirken cezai şartında tahsiline karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğundan hüküm bozulmalıdır. (Y. 13. HD. 3.3.1989, 5926 -360)