Ara Kararı İle Hükmolunan Tedbir Nafakalarının Takip ve Tahsili
Ara kararı ile verilen tedbir nafakaların da, ortada bir ilâm bulunmadığından ve bu karar İİY. sının 38. maddesinde belirtilen kanunların Mahkeme ilâmı niteliğinde saydığı belgelerden de bulunmadığından ilâmlı takibe konu olamaz.
Bu karar İİY. sının 68. maddesinde belirtilen yetkili makamların yetkileri dahilinde verdikleri bir belge niteliğinde bulunduğundan ancak ilâmsız takibe konu olur.
İlâmsız İcra
İlâmsız icra kural olarak sadece para ve teminat alacakları için olanaklıdır.
İlâmsız icrada alacaklı elinde dava açıp aldığı bir ilâm bulunmadan ve bu konuda dava açıp ilâm alma zorunda olmadan, doğrudan doğruya icra dairesine elindeki nafaka ile ilgili ara kararıyla başvurarak icra takibi yapılabilir.
İlâmsız İcrada Görev ve Yetki
Görev
İlâmsız icrada görev yönünden önemli bir sorun yoktur. Takibe icra dairesi görevlidir. Bu icra daireleri arasında görev uyuşmazlığı çıkmaz. Bir yerde birden fazla icra dairesi varsa bu daireler arasındaki ilişki görev değil iş bölümü ilişkisidir. Bu iş bölümüde icra Tetkik Mercii tarafından düzenlenir.
İlamsız İcrada Yetkili icra dairesi
İlâmsız icrada yetki, bir ilâmsız icra takibine hangi İcra Dairesi tarafından bakılacağı hususunun belirlenmesi demektir.
İlâmsız icrada yetki, ilâmlı icradaki aksine HUMK’undaki yetki kuralları esas alınarak kıyasen belirlenir. O hâlde burada Genel Yetkili İcra Dairesi borçlunun yerleşim yeri İcra Dairesidir.(İİK.md.5O, TMK. Md. 19-22)
Yani alacaklı mutlaka borçlunun yerleşim yeri icra dairesinde takip yapmak zorundadır. Ancak bu yetki kamu düzeni ile sıkı sıkıya ilişkili olmadığından nafaka alacaklısının ara kararına dayalı olarak yetkisiz bir icra dairesinde örneğin kendi bulunduğu yer icra dairesinde takip yapması hâlinde icra dairesi yetkisizliğini kendiliğinden gözetemez. Borçlunun takip yapılan İcra Dairesinin Yetkisiz olduğunu ödeme emrini tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz yolu ile ileri sürmesi gerekir. Aynı nedenle yetkili olmayan bir icra dairesi tarafından kendi aralarında yaptıkları bir yetki sözleşmesi ile yetkili kılınabilir (HUMK. md. 22; İİY. md. 50/1).
Borçlu yedi günlük süre içinde ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazında bulunmamışa, artık takibin bundan sonraki safhalarında yetki itirazında bulunamaz.
Borçlu esasa itiraz etmeden, sadece yetki itirazında bulunabilir ancak hem yetkiye hem de esasa itiraz etmek isteyen borçlu her iki itirazım da açıkça ve birlikte bildirmek zorundadır.
Yedi günlük süre içinde yapılan yetki itirazı üzerine icra takibi kendiliğinden durur. Alacaklı yetki itirazını kabul ederse takip dosyasının yetkili icra dairesine gönderilmesini ister. Dosyayı alan yetkili İcra Dairesi borçluya yeni bir ödeme emri gönderir.
Alacaklı yetki itirazını kabul etmezse icra takibinin yapıldığı yer icra Tetkik Merciinden İİY. sının 50’ inci, maddesi gereğince yetki itirazının kaldırılmasını istemelidir. Borçlu hem yetkiye hem esasa itiraz etmişse, Tetkik Mercii ilk önce yetki itirazım inceleyip karara bağlar.
Tetkik, Mercii yetki itirazının kaldırılmasına karar verirse borçlu yanlız yetki itirazında bulunmuş, ise takip kesinleşir. Nafaka alacaklısı İİY. sının 78. maddesi gereğince haciz isteyebilir.
Borçlu hem yetkiye hem esasa itiraz etmişse; Tetkik Mercii yetki itirazını yerinde görmemişse bu defa borçlunun esasa ilişkin itirazının yerinde olup olmadığını inceler ya itirazın kesin veya geçici olarak kaldırılmasına veya itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verir.
Tetkik Mercii alacaklının itirazı aksine yetki itirazını doğru bulmuşsa alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin talebini reddeder.
Tetkik Mercii alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebini reddedince, bu kararın kesinleşmesinden itibaren on gün içinde alacaklı yetkili İcra Dairesine başvurarak dosyanın yetkili İcra Dairesine gönderilmesini istemesi ve gönderme giderini de vermesi gerekir.
Bunun üzerine yetkisiz İcra Dairesi dosyayı yetkili İcra Dairesine gönderir. Dosyayı alan yetkili İcra Daireside borçluya yeni bir ödeme emri gönderir. Bu hâlde yetkili İcra Dairesince bakılan bu takip yetkisiz İcra Dairesinde yapılan takibin devamı sayılır. Yetkili İcra Dairesinde alacaklıdan yeniden harç alınmaz. Zamanaşımı yetkisiz İcra Dairesinde yapılan takiple kesilmiş olur. Alacaklı bu on gün içinde dosyanın yetkili İcra Dairesine gönderilmesini istemezse, takip yapılmamış sayılır ve alacaklı yeniden takip yapmak isterse yeniden harç ödemekle yükümlü olur. Yetkisiz icra dairesinde takip yapılması ile meydana gelen zamanaşımı kesilmesi, takibin yapılmamış sayılması ile hükümsüz hale gelir (HMUK. md. 27.193/son İİY. md. 50/1). Bakınız Baki Kuru İcra ve iflâs hukuku ders kitabı Ekim-1986 Sa. 108).
Ara karar ile verilen nafakaların takibinde yetki
Ara karan ile verilen nafakalar kural olarak ilamsız takip konusu yapılmasına rağmen Yargıtay uygulamalarında, nafakalann tedbir niteliği de göz önünde tutularak genel kural aksine, aynen ilamlı icrada olduğu gibi nafaka alacaklısına dilediği yer icra dairesinde takip yetkisi tanınmıştır.
Nafaka alacaklan para alacaklan niteliğinde bulunduğundan genel haciz yolu ile takip konusu olur (İİY. 46-144).
Genel haciz yolu ile takip alacaklının icra dairesine yapacağı bir takip talebi ile başlar, takip talebini alan icra dairesi borçluya bir ödeme emri gönderir.
Borçlu ödeme emrine yedi gün içinde itiraz etmezse (veya itiraz ederde itirazı kaldırırsa veya itirazı iptal edilirse) ödeme emri kesinleşir. Bundan sonra istek üzerine icra dairesi borçlunun mallarını haczeder, bu mallan satar ve satış bedelinden alacaklının alacağını öder.
İşte icra takibinin bütün bu safhalarına esas olmak üzere alacaklının İcra Dairesine bir takip talebinde bulunması gerekir (İİY. md. 58).
Alacaklı takip talebini yetkili icra dairesine yazılı veya sözlü olarak yapar (İİY. md.58/1).
- Takip Talebi genellikle yazılı olarak yapılır ve bunun için tatbikatta basılı takip talebi örneği bulunmaktadır.
- Takip talebi sözlü olarakta yapılabilir. Sözlü takip talebinde bulunan alacaklının icra memuruna başvurarak ona takip talebi için gerekli bilgileri vermesi gerekir, icra memuru bu bilgileri basılı tutanağa geçirir bu tutanak alacaklı ve icra memuru tarafından imzalanır.
Alacaklı takip talebi ile birlikte gerekli başvurma harcı, peşin harcı yatırır ve tebliğ masraflarım da verir.
Alacaklı takip talebini yetkili icra dairesine bulunduğu yer icra dairesi aracılığı ile de gönderilebilir.
Takip Talebinde Bulunması Gereken Kayıtlar
Alacaklının ve varsa kanuni temsilcisinin ve vekilinin adı, soyadı, vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri; alacaklı yabancı memlekette oturuyorsa;
- Türkiye’de göstereceği yerleşim yeri, yerleşim yerini gösteremezse icra dairesinin bulunduğu yer yerleşim yeri sayılır.
- Borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa vergi kimlik numarası, şöhret ve yerleşim yeri; bir terekeye karşı yapılan taleplerde kendilerine tebligat yapılacak miraşçılann adı, soyadı, şöhret ve yerleşim yerleri;
- Alacak tutan: Alacaklı istediği belgeye dayalı nafaka tutarını ve varsa yine ara kararı ile ilgili birikmiş, nafaka tutarlannı takip talebinde göstermek zorundadır. Zira gösterilen bu tutarlar sonradan artınlamaz.
Faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, nafaka alacağı yabancı para ise, alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizi de gösterilir.
- Takip talebinde borcun sebebi olayımızda hükmedilen nafaka ile ilgili ara karanna dayalı nafaka alacağı olduğu açıkça vurgulanmalıdır. Nafaka ile ilgili ara karan aslı veya alacaklısı veya temsilcisi tarafından onaylanmış borçlu adedinden bir fazla örneğininde icra dairesine tevdii mecburidir.
- Alacaklı takip talebinde yine haciz veya iflâs yollanndan hangisini seçtiğini (borçlu iflâsa tabi şahıslardan ise) takip talebinde göstermelidir.
- Takip talebinin altının alacaklı veya vekili tarafından imza edilmesi gerekir.
Takip Talebinde Bulunmanın Sonuçları
Takip Hukuku Bakımından
- Takip Talebi üzerine icra memuru bir ödeme emri düzenleyerek borçluya gönderir (İİY. md.60/1 – 61/1).
- Takip talebinde bulunmakla İÎY. sının tayin ettiği süreler korunmuş olur (İİY. 270-272 vb.).
- Takip talep tarihi hacze iştirâkte esas alınır (İİY. md. 100).
- Takip talebinden sonra, takip konusu nafaka alacağına karşı açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Borçlu ancak İİY. sının 72/III. maddesine uygun göstereceği teminat karşılığında Mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paramn alacaklıya verilmemesini isteyebilir.
Borçlar Hukuku Bakımından
- Takip talebi ile zamanaşımı kesilir. Bunun için ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmiş olması şart değildir. Takip talebi icra harçlarımn ödendiği tarihte yapılmış sayılır, icra dairesine yapılan takip talebi ile de zamanaşımı kesilir.
- İcra dairesi alacaklıya kendiliğinden takip talebinde bulunduğuna harç ve giderlerin alındığına ilişkin bedava ve pulsuz, bir makbuz verir (İİY. md. 58/son).
- Alacaklı yaptığı icra takibinden vazgeçebilir. Bunun için borçlunun rızası koşul değildir.
Ödeme Emri ve Kesinleşmesi
Ödeme Emri
Takip talebini alan icra dairesi bir ödeme emri hazırlar (İİY. md. 60) ve takip talebinden itibaren nihayet üç gün içinde tebliğe gönderilir, takip ara kararına veya belgeye dayanıyorsa belgenin tasdikli bir örneği ödeme emrine eklenir.
İcra Dairesinin borçluya ödeme emri gönderebilmesi için geçerli bir takip talebinde bulunulması şarttır.
Ancak icra memuru ödeme emrini göndermeden önce istenen alacağın mevcut olup olmadığını veya zamanaşımına uğrayıp uğramadığını, istenebilip istenemeyeceğini incelemeye yetkili değildir. Borçlu ödeme emri tebliğ edilince varsa bu konudaki itirazlarını tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz yolu ile ileri sürebilir.
İcra Dairesinin icra takip işlemleri ödeme emri ile başlar.
Borçlu ödeme emri tebliği üzerine yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez veya ederde itirazı iptal edilir (İİY. md. 67) veya kaldırılırsa ödeme emri kesinleşir.
Borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden ve ödeme emrine itiraz etme imkânı verilmeden takibin sonraki safhalarına geçilemez.
Ödeme emri kendisine (tebliğ edilmeden hakkında takibe devam edilen borçlu, buna karşı süreye bağlı olmadan şikâyet yoluna başvurarak yapılan işlemleri iptal ettirebilir.
Ödeme emri: İİY. sının 60. maddesinde ödeme emrinin icra dairesince düzenleneceği ve bu emirde bulunması gereken kayıtlar ayrı ayrı düzenlenmiştir.
Ödeme emri takip edilen borçlu sayısından iki adet fazla olarak düzenlenmelidir. Buna göre ara karan ile ilgili nafaka tahsillerinde ekseriya borçlu bir kişi olduğundan (zira borçlunun ölümü hâlinde birikmiş nafakalan yönünden borçlu murisin borçlanndan sorumluluk kuralı gereğince birden fazla olabilir). Ödeme emri üç nüsha düzenlenmelidir. Bunlardan biri borçluya tebliğe gönderilir diğeri icra dosyasına konulur. Üçüncü nüsha ise talebi hâlinde alacaklıya verilir.
Yine ÎİY. sının 58/IIL maddesi gereğince nafaka ile ilgili ara kararının bir onaylı örneği borçluya tebliğ edilecek ödeme emrine eklenir (İİY. 60/5 – 61/1).
Ödeme Emri Tebliği
Ödeme emri borçluya takip tarihinden itibaren en geç üç gün içinde tebliğe gönderilir (ÎİY. md. 61).
İcra dairesi ödeme emrini PTT. aracılığı ile borçluya tebliğ edecektir. Ancak icra memuru işin niteliğine göre kendiliğinden veya talep üzerine tebligat yasasımn 41. maddesi gereğince, dairelerinde çalışan memurlar vasıtasıyla tebligat yapılmasına karar verebilirler.
İtiraz etmek isteyen borçlu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile veya sözlü olarak itirazlarını İcra Dairesine bildirmeye mecburdur, itiraz takibi yapan İcra Dairesinden başka bir İcra Dairesinde yapılabilir. Bu takdirde daire gerekli harç ve masrafları itirazla birlikte alarak yetkili İcra Dairesine gönderir.
Takibe itiraz edildiği alacaklıya yatırdığı masraftan karşılanmak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile tebliğe gönderilir.
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi taktirde itiraz etmemiş sayılır.
Borçlu itirazında sebep bildirmediği takdirde itirazın kaldırılması duruşmasında ancak alacaklının istinat ettiği belge metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir (Örneğin alacaklı kararda gösterilen nafaka miktarından fazla nafaka talep etmişse borçlu karardaki nafaka tutarının istenmesi gerektiğini bildirerek itiraz edebilir). Borçluya da itiraz ettiğini gösteren bir belge verilir (ÎÎY. md. 62).
Borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine icra takibi durur (İİY. md. 66). İtiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memuru takip işlemlerine alacağın tamamı için devam eder. Borçlu borcun yanlız bir kısmına itirazda bulunmuş ise, takibe kabul ettiği miktar için devam olunur.
İtiraz üzerine duran takibe devam edilebilmesi için itirazın mahkemede iptal edilmesi veya icra Tetkik Merciinde kaldırılması gerekir.
İtirazın İptali
Mahkemeye Başvurmak Suretiyle
Takip talebine itiraz edilen ve itirazın kaldırılması için merci’e müracaat etmek istemeyen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde Mahkemeye başvurarak umumi hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna davanın ve hükmolunan, şeyin tahammülüne göre red veya hükmolunan meblağın % 40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilir.
İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminata hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. Alacaklı itirazın tebliği tarihinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılması talebinde bulunmazsa bir daha ilâmsız takip talebinde bulunamaz (İİY. md.68).
Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
İtirazın Kesin Olarak Kaldırılması Suretiyle
Takip nafaka ile ilgili anlaşma senedine dayanıyorsa;
Talebine itiraz edilen alacaklının takibi imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarım içeren bir senede yahut resmî dairelerin ve yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz. Borçlu itirazını varit gösterecek hiç bir belge, ibraz edemezse Tetkik Mercii itirazın kaldırılmasına karar verir, itiraz birinci fıkrada gösterilen senet makbuz yahut belgeye müstenit ise, itirazın kaldırılması talebi reddolunur.
Borçlu murisine ait bir borç için takip edilmekte olupta, terekenin borca batık olduğunu ileri sürerse bu hususta ilâm getirmesi için kendisine münasip bir mühlet verilir. Bunun dışında itirazın kaldırılması talebinin kabul veya reddi için ileri sürülen iddia ve savunmalar bekletici mesele yapılamaz.
Borçlunun gösterdiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edilirse hâkim 68.a maddesine göre yaptığı inceleme sonunda imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde alacaklının itirazın kaldırılması talebini reddeder ve alacaklı sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın % 10’nu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa bu para cezasının intifazı dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davada alacaklı ve imzanın kendisine ait olmadığını ispat ederse bu ceza kalkar.
Alacaklı duruşmada bizzat bulunmayıpta imza vekili tarafından reddolduğu takdirde vekil müteakip oturumda müvekkilini imza tatbikatı için hazır bulundurmaya veya masraflarını vererek davetiye tebliğ ettirmeye mecburdur.
Kabule değer mazereti olmadan gelmeyen alacaklı borçlunun dayandığı belgede yazılı miktar hakkındaki itirazın kaldırılması talebinden vazgeçmiş sayılır.
İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü hâlinde borçlu, bu talebi aynı nedenlerle reddi hâlinde ise alacaklı diğer tarafın talebi üzerine % 40’tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için daha önce hükmedilmiş, olan tazminat kalkar (İİY. 68).
İtirazın Geçici Olarak Kaldırılması Suretiyle
Takibin dayandığı senet hususi olup, imza itiraz, sırasında borçlu tarafından reddedilmişse alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın geçici olarak kaldırılmasını isteyebilir. Bu hâlde icra hâkimi iki taraftan izahat alır.
Senet altındaki imzayı reddeden borçlu takibi yapan icra dairesinin yetki çevresi içinde ise itirazm kaldırılması için merci önünde yapılacak duruşmada mazeretini daha önce bildirip tevsik etmediği takdirde bizzat bulunmaya mecburdur.
İcra Dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlu, istinabe yolu ile isticvabına karar verilmesi hâlinde aynı mecburiyete tabidir.
Tatbika medar imza mevcutsa bununla yoksa, borçluya yazdıracağı yazı ile ve attıracağı imza ile yapılacak mukayese ve incelemelerden veya diğer delil ve karinelerden mercii, reddedilen imzanın borçluya aidiyetine kanaat getirirse itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verir. Hâkim lüzum görürse oturumun bir defadan fazla talikine meydan vermeyecek suretle bilirkişi incelemesi de yaptırabilir.
İmza tabikatında HMUY. sının bilirkişiye ait hükümleri ile 309. maddelerinin 2, 3, 4. fıkraları ve 310, 311, 312. maddeleri hükümleri uygulanır.
Yapılacak duruşmada yukarıda yazılı mazerete dayanmaksızın borçlunun hazır bulunmaması hâlinde merciice başkaca bir cihet tetkik edilmeksizin itirazın muvakkaten kaldırılmasına ve borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilir.
Duruşmaya gelmeyen borçlunun itirazının muvakkaten kaldırılmasına ve hakkında para cezasına kararı verilebilmesi için keyfiyetin davetiyeye yazılması şarttır.
Merci hâkimi, imzanın borçluya aidiyetine karar verdiği takdirde borçluyu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Borçlu borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa bu para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve borçlu açtığı davayı kazanırsa bu ceza kalkar.
Borçlu inkar ettiği imzayı itirazın kaldırılması duruşmasında ve en geç alacaklının senedin aslım ibraz ettiği celsede kabul ederse hakkında para cezası hükmü olunamaz kendisine yargılama gideri yükletilemez. Şu kadar ki, kötü niyetle takibe sebebiyet veren borçlu yargılama giderleri ile mülzem olur. Senedin aslı takip talebi anında İcra Dairesine tevdii edilmiş ise, icra dairesinin yetki çevresi içinde ödeme emri tebliğ edilen borçlu hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.
İtirazın muvakkaten kaldırılması talebinin kabulü hâlinde borçlu, bu talebin reddi hâlinde ise alacaklı diğer tarafın talebi üzerine % 40’tan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkeme de dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için daha önce hükmedilmiş, olan tazminat kalkar (İİY. md. 68.a).
İtirazın Muvakkaten Kaldırılmasının Hükümleri
İtirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verilir ve ödeme emrindeki müddet geçmiş bulunursa alacaklının talebi ile borçlunun malları üzerine muvakkat haciz konur.
İtirazın muvakkaten kaldırılması kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde borçlu, takibin yapıldığı mahal veya alacaklının ikametgahı (yerleşim yeri) mahkemesinde borçtan kurtulma davası açabilir.
Bu davanın dinlenebilmesi için borçlunun dava konusu alacağın % 15’ini ilk duruşma gününe kadar mahkeme veznesine nakten depo etmesi veya mahkemece kabul edilecek aynı değerde esham ve tahvilat veya banka teminat mektubu tevdi etmesi şarttır. Aksi takdirde dava reddolunur.
Borçlu yukarda yazılı müddet içinde dava etmez veya davası reddolunursa itirazın kaldırılması karan ve varsa muvakkat haciz kesinleşir.
Davanın reddi hakkındaki kararı temyiz eden borçlu ayrıca 36. madde hükümlerini yerine getirmek şartıyla İcra Dairesinden mühlet isteyebilir.
Borçtan kurtulma davasında haksız çıkan taraf dava veya hükmolunan şeyin yüzde kırkından aşağı olmamak üzere münasip bir tazminatla mahkum edilir (İİY. md. 69).
Karar ve Müddet
Tetkik Mercii itirazın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı davet eder 18. madde hükmüne göre kararını verir (İİY. md. 70).
Merciin Kararıyla Takibin Talik veya İptali
Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal ve talikini her zaman Tetkik Merciinden isteyebilir.
Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır (İİY. md. 71).
Menfi Tespit ve İstirdat Davaları
Borçlu icra takibinden önce ve takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
İcra takibinden önceki açılan menfi tespit davasına bakan Mahkeme talep üzerine alacağın % 15’in den aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın % 15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında Mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paramn alacaklıya verilmemesini isteyebilir.
Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi hâlinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir, olunarak karara bağlanır. Bu zarar her hâlde yüzde kırktan aşağı tayin edilemez.
Dava borçlu lehine hükme bağlamrsa derhal takip durur, ilâmın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir.
Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa talebi üzerine, boçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir.
Takdir edilen zarar takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz.
Borçlu menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borçta ödenmiş olursa davaya istirdat davası olarak devam edilir.
Takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde Mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir.
Menfi tespit ve’istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer Mahkemesinde açılabileceği gibi davalının ikametgahı (yerleşim yeri) Mahkemesinde de açılabilir.
Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur (İİY. md. 72).
Ara Kararı ile İlgili Nafaka Takibinin Takip Hukuku ile İlgili Özellikleri
Özetleyecek olursak: ilâmsız icrada cebri icra takip talebi ile başlayacak haciz yolu ile yahut iflâs suretiyle devam edecektir.
Görüldüğü gibi; İÎY. sının açıklanan maddelerinde düzenlenen ilâmsız takipte en önemli konu Ara Karan ile veya taraflann adi yazılı belge ile anlaşarak borçlu tarafından verilen nafakaların ilâm niteliğinde olmadığı sadece, İİY. sının 68. maddesi 68/Tdeki belgelerden sayılacağından bununla ilgili takiplerde borçluya icra emri değil ilâmsız takiplerle ilgili ödeme emri çıkarılması gerekecektir.
Nafaka borçlusu ödeme enirinin tebliği üzerine yedi gün içinde icra dairesine itiraz ettiğinde takip duracaktır (İİY. md. 66). Ancak ara kararı ile ilgili nafaka talebi İİY. sının 68/l. maddesindeki Resmî Dairelerin ve yetkili Mahkemenin usulüne göre verdiği belgeye müstenit omııgundan nafaka alacaklısı alacağına bir an önce kavuşmak için Tetkik Merciine müracaat ederek itirazın kesin olarak kaldırılmasını isteyecektir.
Ara karan ile verilen nafakalar takip konusu olursada Yargıtay uygulamalarında yetki yönünden ilamsız takiple ilgili genel kuraldan aynimmiş, ara karan ile hükmolunan nafakalar hakkında da tedbir niteliğinde oluşu nazara alınarak ilamsız takibin her yer icra dairelerinden istenebileceği esası getirilmiştir.
Borçlu, borcu ödediğini veya Mahkemenin nafaka ile ilgili ara kararından döndüğünü gösteren bir belge ibraz etmediği takdirde Tetkik Mercii derhal itirazın kaldınlmasına karar verecek takip devam edecektir.
Tetkik Mercii itirazın kesin olarak kaldınlmasına karar verdikten sonra borçlu artık borçtan kurtulma davası açamayacaktır.
Tetkik Mercii itirazın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı usulüne uygun davet edecek (HUMY. md. 73) Basit yargılama usulünü uygulayacaktır (İİY. md. 18).
Takip sırasında nafaka borçlusunun ölümü hâlinde nafaka alacaklısı ya icra dairesinde takibi tereke hakkında devam ettirecek, ya da muris borçlu hakkındaki takibi mirasçılarına tevcih edip, onlara ödeme emri gönderecektir.
Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede nafaka borcunun ve ferilerinin ödendiğini yahut alacaklının kendisine mehil verdiğini mutlaka noterden tasdikli bir belge veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederek takibin iptal veya talikini her zaman Tetkik Merciinden talep edebilecektir.
Yine nafaka borçlusu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürerse İİY. sının ilâmlı icra ile ilgili 33/a maddesi hükümleri kıyasen uygulanacaktır (İİY. md. 71).
İİY. sının 71. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımının gerçekleştiğinden bahisle takibin iptali talebi süreye bağlı olmadan her zaman istenebilir.
Borçlunun itfa ile ilgili ibraz ettiği adi belge altındaki imza alacaklı tarafından inkar edildiğinde, Tetkik Mercii artık belge altındaki imzanın alacaklıya ait olup olmadığını inceleyemez. Borçlunun genel hükümlere göre yargı yoluna (Mahkemeye) başvurması gerektiğinden Merciin itirazın reddine karar vermesi gerekir.
Borçlu borcun tamamen değil de kısmen ödendiğine ilişkin belge ibraz ederse, bu takdirde takip sadece bu ödenen kısım için Tetkik Merciince takip iptal edilir.