ADLİ PARA CEZASINDA KİŞİNİN EKONOMİK DURUMU GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALIDIR
T.C
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
ESAS NO:2017/1022
KARAR NO:2019/628
KARAR TARİHİ:24.10.2019
Kararı Veren, Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 692-630
>ADLİ PARA CEZASINDA KİŞİNİN EKONOMİK DURUMU GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI
ÖZET: Adli para cezasının bir gün karşılığı miktarın, kişinin ekonomik durumu ve diğer şahsi hallerinin göz önünde bulundurulmak suretiyle tespit edilmesi gerektiği, anılan Kanun’un 52. maddesinin gerekçesinde; “Halen yürürlükte olan ve Hükümet Tasarında da muhafaza edilen, para cezası sistemi, cezadan beklenen amaçları gerçekleştirmekten uzak kalmaktadır. Özellikle enflasyon nedeniyle Türk parasının değerinin düşmesi karşısında, para cezalarını artırmak için sık sık yapılan kanun değişikleri de, uygulamada çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Bu sorunların giderilmesi için para cezasının miktarının belirlenmesinde ‘memur maaş katsayısı’ veya ‘yeniden değerleme oranı’ gibi ölçütlerin dikkate alınması ise, ceza hukuku ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
Suç işleyen kişinin ekonomik durumu dikkate alınmadan hükmolunan para cezası, eşitlik ilkesine aykırı sonuçlar doğurmaktadır. Ödeme gücü olan kişi üzerinde etkisi olmayan, ödeme gücü olmayanı ise sonuçta yine infaz kurumuna gönderilmesini sonuçlayan bu sistemden vazgeçilerek; gün para cezası olarak adlandırılan ve günümüzde Almanya, Avusturya, Polonya, İsveç, Finlandiya, Danimarka ve hatta, Fransa gibi bir çok ülkede uygulanan sisteme geçilmiştir.
Gün para cezası sisteminin temel amacı, para cezasının kişinin ödeme gücüne göre belirlenmesi yoluyla, suç işleyen zengin ile fakir arasındaki eşitsizliği gidermektir. Bunun yanında sistem, uygulaması basit, etkili, saydam ve para cezasından güdülen amaçları yerine getirebilecek özelliktedir…” şeklindeki açıklamayla belirtilmiştir.
Bu düzenlemeye göre kanun koyucu, verilen cezadan beklenen etkinin oluşturulabilmesi için adli para cezasının belirlenmesinde kişinin ekonomik gücünün önemli olduğunu vurgulamış, bununla birlikte belirtilen soyut çerçeve içerisinde bir gün karşılığı miktarı takdir etme yetkisini yargılamayı yapan hakime vermiştir.
Kasten yaralama suçundan sanık …’nın TCK’nın 86/2, 86/3-e, 62 ve 58. Maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin Mersin (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesince verilen 06.09.2012 tarihli ve 75-1035 sayılı hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 01.07.2014 tarih ve 10317-26530 sayı ile; “Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Mersin 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/1418 Esas, 2008/1137 Karar sayılı ilamıyla 5237 sayılı TCK’nın 125/1 ve 151/1. Maddelerine istinaden verilen doğrudan 220 TL ve 200 TL adli para cezalarının 1412 sayılı CMUK’nın 305/1. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin sanık mükerrir kabul edilerek hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi hükmünün tatbik edilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
6545 sayılı Kanun’un 84. maddesiyle 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 6. maddenin 1. fıkrası uyarınca sulh ceza mahkemelerinin kaldırılması nedeniyle dosyanın devredildiği Mersin 18. Asliye Ceza Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 04.11.2014 tarih ve 372-134 sayı ile, sanığın TCK’nın 86/2, 86/3-e, 62/1 ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 6.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve taksitlendirmeye karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 09.09.2015 tarih ve 8079-24936 sayı ile; “Sanığın hazırlıkta çaycı olduğunu, aylık ortalama 500 TL kazandığını, Mahkemede hurdacı olduğunu, aylık 600 TL kazandığını beyan ettiği, 02.02.2012 tarihli sanığın ekonomik sosyal durumuna ilişkin kolluk araştırma tutanağına göre de herhangi bir işte çalışmadığı, geçimini babasının sağladığı, üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkulünün olmadığının bildirilmiş olmasına göre, TCK’nın 52/2. maddesi gereğince en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası olan bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edileceği belirtilmesine karşın, düzenli bir geliri olmayan sanık hakkında bir gün karşılığı 20 TL yerine, 40 TL adli para cezası belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.