Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Adi Ortaklıkta Katkı Payı Talep Edilirse Fesih ve Tasfiye Talep Edilmiş Olur

Adi Ortaklıkta Katkı Payı Talep Edilirse Fesih ve Tasfiye Talep Edilmiş Olur

T.C

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/15315

K. 2012/5837

T. 8.3.2012

ADİ ORTAĞIN AÇMIŞ OLDUĞU ALACAK DAVASI (Davacının Adi Ortaklık İçin Koymuş Olduğu Katkı Payını Talep Etmesi – Bu İsteğin Adi ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi Anlamı Taşıdığı/Adi Ortaklığın Mahkemece Tasfiye Edilmesi Gerektiği)

ADİ ORTAKLIK (Davacının Adi Ortaklık İçin Koymuş Olduğu Katkı Payını Talep Etmesi – Bu İsteğin Adi ortaklığın Feshi ve Tasfiyesi Anlamı Taşıdığı/Adi Ortaklığın Mahkemece Tasfiye Edilmesi Gerektiği/Alacak Davası)

İSPAT YÜKÜ (Adi Ortaklığın Zarar Ettiğinin Anlaşıldığı – Davacının Ancak Ortalığa Koyduğu Sermayeyi Talep Edebileceği/İspat Yükünün Davalı Üzerinde Bulunduğu)

YEMİN DELİLİ (Davalının Cevap Dilekçesinde Her Türlü Yasal Delil Demek Suretiyle Yemin Deliline de Dayanmış Olduğu – Mahkemece Davalı Tarafa Yemin Teklif Etme Hakkının Bulunduğunun Hatırlatılması Gerektiği)

818/m. 521

1086/m. 288

4721/m. 6

ÖZET: Taraflar arasındaki alacak davasında, Davacı ile davalılardan F. arasında adi ortaklık kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir.Davacı, adi ortaklık için koyduğu katkı payını istediğine göre, bu istek aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteğini de kapsar. Bu nedenle adi ortaklığın mahkemece tasfiye edilmesi gerekir. Ortaklığın zarar ettiği anlaşıldığına göre davacı ancak ortaklığa koyduğu sermayeyi davalı F.’den talep edebilir.Davalı, ödeme olgusunu ibraz ettiği delillerle kanıtlayamamıştır. Ne var ki, cevap dilekçesinde her türlü yasal delil demek suretiyle yemin deliline dayandığı anlaşıldığından davalı F.’ye yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekir.

DAVA: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR: Davacı, davalı gerçek şahısların işlettiği ve davalı şirkete ait olan otel ve restoran işletmesine toplam 10.000 pound ödeyerek mülküyle birlikte ortak olduğunu, daha sonra ortaklık işlemlerinin tamamlanmasını istediğinde, davalılar tarafından tehdit edilip dövüldüğünü, Marmaris C.Başsavcılığı’nın 2009/7109 hazırlık sayılı dosyasında soruşturmanın devam ettiğini, aslında mülkün bir başkasına ait olup işletmesinin şirkete ait olduğunu öğrendiğini belirterek davalılara ödediği 10.000 poundun fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.

Davalılar, Kenan’a husumet düşmeyeceğini zira anlaşmanın davalı Feremez ile davacı arasında olduğunu, 10.000 pound karşılığı olmak üzere demirbaşlar hariç işletmenin 01.05.2009 ila 01.11.2009 tarihleri arasındaki kârına ortak olması konusunda anlaştıklarını, davacının 5.000 pound elden, kalanını banka havalesi olmak üzere 10.000 pound ödediğini ve böylece işletmenin belirtilen süreler içerisinde kâr ve zararına % 12,5 oranında adi ortak olduğunu, şirkete ortak olarak alınmadığını, işletmenin kar-zarar durumunu da davacının çok iyi bildiğini, zarar etmelerine rağmen davalı Feremez tarafından davacıya elden 6.000.TL kar payı ödemesi yapıldığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davacının işletmenin 2009 sezonundaki kâr ve zararına ortak olduğu, bu dönemde şirketin zarar ettiği, davacıya ödenecek bir kâr payı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının, davalılardan Feremez dışındaki davalılara yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacı ile davalılardan F….. arasında adi ortaklık kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Borçlar Kanunun 521. maddesi hükmüne göre, ortaklar her türlü nakit, alacak veya haklarını sermaye payı olarak koyabilirler. Davacı, adi ortaklık için koyduğu katkı payını istediğine göre, bu istek aynı zamanda adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi isteğini de kapsar. Bu nedenle adi ortaklığın mahkemece tasfiye edilmesi gerekir. Ortaklığın zarar ettiği anlaşıldığına göre davacı ancak ortaklığa koyduğu sermayeyi davalı F….’den talep edebilir. Davacının, ortaklığa 10.000 pound nakit sermaye koyduğu davalı tarafından ikrar edilmiştir. Davalı F………., gerek bu davaya verdiği beyanında ve gerekse ceza dosyasındaki beyanında davacıya 6.000 TL ödeme yaptığını, kalan 7.000 poundu da bir sonraki yıl çek olarak ödeyeceğini bildirmiş olmakla bu ödemelerin yapıldığını ispat yükü davalıdadır. Davalı, TMK.’nun 6. ve HUMK.’nun 288. maddeleri gereğince ödeme olgusunu yasal delillerle ispat etmelidir. Uyuşmazlığın niteliği ve miktarı gözetilerek olayda tanık dinlenilmesi de mümkün değildir. Davalı, ödeme olgusunu ibraz ettiği delillerle kanıtlayamamıştır. Ne var ki, cevap dilekçesinde her türlü yasal delil demek suretiyle yemin deliline dayandığı anlaşıldığından davalı Feremez’e yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenle davacının davalı F….. dışındaki davalılara yönelik temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 08.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.