Tescile İtiraz Davası Nedir? Nasıl Açılır?
TÜRK MEDENİ YASASI MADDE 713/3.- Tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır.
Davanın konusu, mahkemece gazeteyle bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilan olunur.
Son ilandan başlayarak üç ay içinde yukarıdaki koşulların gerçekleşmediğini ileri sürerek itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa, hakim tescile karar verir. Mülkiyet birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur.
Davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilirler.
Kararda, tescili istenilen taşınmazın niteliği, yeri, sınırları ve yüzölçümü belirtilir ve karara, uzmanlarca düzenlenen teknik bilgileri içeren krokisi de eklenir.
Özel kanun hükümleri saklıdır.
MADDE 714.- Kazandırıcı zamanaşımı sürelerinin hesaplanmasında, kesilmesinde ve durmasında, Borçlar Kanununun zamanaşımına ilişkin hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
Tescile İtiraz Davası
Taşınmazın gazete ve yerel ilanları üzerine tecili istenilen bu taşınmazda alakası bulunanlar tescil davasına itiraz edebilirler. Yasanın öngördüğü ilanın amacı da taşınmazla ilgisi olanları itiraz edebilme olanakları sağlamaktır. Eski Medeni Yasanın 639/son maddesinde, itiraz davası açılabileceği öngörüldüğü halde, yeni kabul edilen Türk Medeni Yasasının 713/5 maddesinde Yasa koyucu itiraz davasından söz etmemiş, sadece “itiraz eden” deyimini kullanmıştır. Bundan anlaşılan, tescil davasına itiraz edilebileceği olanağının bulunmasıdır. Bu olanağa sahip olanlar, itirazlarını ya müstakil bir dava şeklinde açarak yapacaklar ve açılmış tescil davası ile birleştirilmesini isteyebilecekler, yahutta doğrudan doğruya tescil dava dosyasına itirazcı olarak katılmak istediklerini ve itiraz nedenlerini açıklayan dilekçelerini bu dosyaya konulmak üzere Mahkemeye sunacaklardır. Bu itiraz dilekçeleri üzerine de mahkeme itirazcıların iddia ve itirazlarıyla ilgili delillerinin toplanmasına karar verecektir. Her ne kadar yeni yasada itiraz davasından söz edilmemişse de, tescile itirazın ya müstakil itiraz davası açarak, tescil dava dosyasıyla birleşmesini istemek, yahut ta tescil davasına itirazcı olarak katılmak suretiyle yapılması mümkün olacaktır. Eski Yasada da öngörülen husus bu biçimde idi. İtirazın son ilan gününden itibaren 3 ay içinde yapılması gerekecektir. Bu süre geçirildikten sonra yapılacak itirazların müstakil bir dava biçiminde olması ve tescil davası ile birleştirilmesi, mümkündür. Taşınmaz davacı adına tapuya tescil kararı verildikten sonra yapılacak itirazların tapu iptali istemlerini de içermesi zorunludur.
Tescile İtiraz Davası Görevli Mahkeme
Tescili istenen taşınmazın kıymetine göre tayin edilir. Kıymeti 5.910 YTL’den fazla ise Asliye Hukuk, 5.910 YTL veya daha az ise Sulh Hukuk Mahkemesi görevli mahkemedir.
Tescile İtiraz Davası Yetkili Mahkeme
Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi, eğer taşınmazlar birden fazla ise, bunlardan birinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili mahkemedir. Burada göz önünde tutulacak husus, itiraz edilen taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin, yetkili mahkeme olduğu hususudur.
Tescile İtiraz Davası Davacı
Tescili istenilen taşınmazla alâkası olan veya olanlar.
Tescile İtiraz Davası Davalı
Taşınmazın adına tescilini isteyen kimse veya kimselerdir. Burada hatırlatalım ki, tescile itiraz eden, aynı zamanda tescil talebinin reddiyle birlikte, itiraz ettiği taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle, adına tapuya da tescilini isterse, o taktirde davalı;
- Taşınmazın adına tescilini isteyen kimse ile birlikte,
- Hazinei Maliyeye izafeten ilçede mal müdürü, ilde defterdar (varsa hazine avukatı),
- Taşınmaz belediye hududu içinde ise, Belediyeye izafeten Belediye Başkanı, taşınmaz köy hududu içinde ise, köy hükmi şahsiyetine yani köy tüzel kişiliğine izafetle köy muhtarı olacaktır.
Tescile İtiraz Davası Dava Açma Koşulları
- Tescile itiraz edenin tescili istenilen taşınmazda ilgisi bulunmalı,
- Tescil davası açılmış bulunan mahkemeye dava açılmalı,
- Dava dilekçesinde, tescil dava dosyası ile itiraz davasının birleştirilmesi
- Tescil dava dosyasma itirazcı olarak katılma dilekçesi verilmeli,
Tescile İtiraz Davası Göz Önünde Tutulacak Hususlar
- Tescile itiraz davası, dilekçe ile, esas tescil talebinin yapıldığı mahkemeye açılmış olmalıdır. Dava müstakil açıldığı gibi, tescil dava dosyasına itirazcı olarak katılınabilme sekimde de olacaktır.
- Asliye Hukuk Mahkemesinde, değerleri toplamı bakımından tescil davası açılmış taşınmazlardan birinin kıymeti 5.910 YTL’den az da olsa bile yine Asliye Hukuk Mahkemesine itiraz davası açılmış bulunmalıdır. Zira, Sulh Hukuk Mahkemesine dava açılamaz; açılsa bile, Asliye Mahkemesinin bir dava dosyası ile Sulh Mahkemesindeki dava dosyasının birleştirilmesi yasada yer almamıştır. Bu iki mahkemenin dosyası birleştirilemez. Eğer tescil davası Sulh Hukuk Mahkemesine açılmış ise, buna itiraz davasının da yine Sulh Hukuk Mahkemesine açılması gerekir.
- Tescil davasına itiraz davası açıldığında, taraflar çağrılır, yani taraf teşkili yapılır, dava dosyası getirtilir. İtiraz davasıyla ilgisi araştırılır. Arada ilgi görüldüğü takdirde tescil dava dosyası ile tescile itiraz dava dosyası birleştirilir. Tescile itiraz dava dosyası arasına alınır ve deliller tescil dava dosyası üzerinde toplanır. Uygulamada çoğunlukla itiraz davası biçiminde ayrı bir dava açılmamakta, alakalı tarafından ilan üzerine veya ilandan önce veya sonra tescil davasına müdahil olarak katılınmak istenilmektedir. Katılımına (müdahilliğine) karar verilen ilgili, taşınmazın, değeri üzerinden Harçlar yasasına göre dörtte bir nispetinde peşin harcı yatırmakta ve böylece katılımlığı mukabil bir davacı niteliğine dönüşmektedir. Eski Medeni Yasanın 639. maddesinde açıkça itiraz davasından söz edilmekte iken, yeni kabul edilen Türk Medeni Yasasının 713. maddesinde “itiraz edenler” deyimi kullanılmıştır. Bu da gösteriyor ki, Yasa koyucu uygulamaya uygun kural Öngörmüştür. Zira, davalılar ve itiraz edenler aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebilirler” hükmü de, yine yeni kabul edilmiş bir kuraldır. Hem dava ekonomisi, hem de zaman ekonomisi göz önünde tutulmuştur.
- Dava her türlü delille ispatlanabilir.
- Tescil isteğine itiraz eden, aynı zamanda itiraz ettiği taşınmazın adına tescilini de isteyebilir. Bu takdirde, davalı olarak taşınmazın tescilini isteyen kimse ile birlikte, hazine, belediye hudutları içindeki taşınmazlar hakkında belediye başkanı, köy hudutları içinde bulunan taşınmazlar hakkında da köy muhtarlığını dilekçesinde gösterecek ve bunlar aleyhine davasını açmış olacaktır. Tescil isteğini ihtiva etmeyen itiraz davasında, hazine ve belediye veya köy muhtarlığının davalı olarak gösterilmesine ve davanın bu kişiler aleyhine tevcihine lüzum ve yasal bir zaruret yoktur.
- Tescile itiraz eden davacının iddiasını tespit bakımından, mahkemeye bildirdiği tapu kaydı, vergi kaydının, taşınmaza bilirkişi aracılığıyla uygulanması Ayrıca zilyet tanıkları da dinlenebilir. Bu takdirde taşınmazın tapuda kaydının bulunmaması gerekir.
- Tescile itiraz, taşınmazın yalnız bir kısmına olabilir. İtirazlı olan kısım yine keşifle tespit edilir. Fen ehline ölçtürülmek suretiyle krokisi yaptırılır. Bu kısım üzerinde itirazcının itirazı incelenir. Esas davacının da ne gibi delilleri varsa istenir ve iddiasını ispatlaması bildirilir. İtirazcı davacının iddiası, yani itirazı sabit bulunmazsa reddedilir, sabit bulunursa kabul edilir. Bu takdirde tescil davası, itirazcının itirazının niteliğine göre ya kısmen veya tamamen kabul veya reddedilecektir. (Örneğin: A. isimli şahıs B. isimli şahsın adına tescilini istediği taşınmazında kendisinin de hakki bulunduğunu iddia ile B.’nin açtığı tescil davasına itiraz davası açabilir. Keşif yapılır, tarafların gösterdikleri deliller incelenir, mahalline uygulanır, neticede B.’nin haksızlığı meydana çıkıp A.’nın taşınmazda hakkı olduğu sabit bulunursa, B.’nin tescil isteği, yani davası reddedilir, aksi halde A.’nın itirazı reddedilir ve B.’nin tescil isteği kabul edilir).