Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Kooperatifler Hukukundan Kaynaklanan Davalar

Kooperatifler Hukukundan Kaynaklanan Davalar

GENEL OLARAK

1163 sayılı Kooperatifler Yasası’ndan kaynaklanan davalarda, Yasa’nın 99/1. maddesi geregği, bu yasada duüzenlenen hususlardan dogğan hukuk davalarının tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılacagğı belirtilmiştir. Bu durumda soüz konusu uyuşmazlıklarla ilgili goürevli mahkemeler ticaret mahkemeleridir.

1086 sayılı HÜMK’un yuüruürluükte oldugğu tarihte Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış bir davada, kooperatif uüyeligğinin tespiti, tartışılması hususları mevcut ise, eldeki dava, salt degğerine goüre sulh hukuk mahkemesinde goüruülemez. Mahkemenin goürevsizlik kararı vermesi gereklidir.

HÜMK’un 17/2.(HMK’nın 14/2.) maddesi uyarınca kooperatif ile ortagğı arasındaki uyuşmazlıklara bakmaya yetkili mahkeme, kooperatif merkezinin bulundugğu yer mahkemesidir. Bu yetki, kesin ve kamu duüzenine ilişkin olmakla, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. TMK’nın 51. maddesine goüre huükmuü şahsın ikametgahı, ana soüzleşmede aksine huükuüm bulunmadıkça muamelelerinin yuüruütuülduügğuü yerdir. Ortak ile kooperatif arasındaki uyuşmazlıklarda, kooperatifin ana soüzleşmesi ve ticaret sicil kayıtlarının getirtilmesiyle, dava tarihindeki kooperatif muamele merkezinin tespit edilmesi gereklidir.

Zamanaşımı:

Kural olarak, kooperatif ile ortak arasındaki ilişki devam ettigği suürece zamanaşımı uygulanmaz. Fakat, eski BK 124/4 (Yeni BK 147/4) maddesi geregği bir ortaklıkta, ortaklık soüzleşmesinden dogğan ve ortak ile ortaklık arasındaki alacaklar için zamanaşımı suüresi 5 yıldır.

1163 sayılı yasanın 17/2 maddesi uyarınca ortaklıgğı sona erenlerin hakları, bunları isteyebilecekleri guünden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına ugğrar.

Sorumluluk davalarında ise, Eski TTK 309.maddesi ( yeni TTK 560.madde) kapsamında uüç çeşit zamanaşımı duüzenlenmiştir. Sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu oügğrendigği tarihten itibaren iki ve her haâlde zararı dogğuran fiilin meydana geldigği guünden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına ugğrar. Fiil cezayı gerektirip, Tuürk Ceza Kanununa goüre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır.

Kooperatif uüyeligğinin tespit ve tescili davalarında mirasçılar arasında zamanaşımı uygulanmaz.

Eski BK 124/4 maddesi (Yeni BK 147/4) geregği huzur hakkı alacagğı 5 yıllık zamanaşımına tabidir.

Kooperatif Üyeliğinin Tespiti Davası

Kooperatif ortaklıgğının tespiti davası, suüreye tabi olmaksızın her zaman açılabilir.

Kooperatif ana soüzleşmesi getirtilerek, ortaklık şartlarının ve ortaklıgğa kabul proseduüruünuün tartışılması gerekir.

Kooperatif uüyeligği, kooperatif yetkili organlarının açık kabuluü ile gerçekleşebilecegği gibi bu hususta açıkça bir karar alınmasa da kooperatifin, uüyesi oldugğunu iddia eden kişi ile uüye sıfatıyla yazışmalar yapması, onu genel kurullara çagğırması, varsa oüdemelerini kabul etmesi suretiyle zımnen de gerçekleşebilir. Bu nedenle, uüyelik tespiti davasında ileri suüruülen iddialara goüre, kooperatif kayıt, defter ve belgeleri ile genel kurul ve yoünetim kurulu kararları ile varsa banka kayıtları incelenip, Kooperatifler Kanunu ve ana soüzleşme huükuümlerine goüre kişinin kooperatif uüyesi olup olmadıgğı tespit edilmelidir.

Yapı kooperatifleri kapsamında kişi, peşin ve sabit bir bedel oüdeyerek uüye oldugğu iddiasını ileri suürebilir. Bu durumda, kişinin normal statuüluü ya da peşin bedel oüdemek suretiyle uüye olup olmadıgğı tartışılmalıdır. Peşin oüdeme yoluyla uüyelik alımı hususunda genel kurulun karar alması yahut yapılan uygulamayı açıkça veya zımnen benimsemiş olması gerekmektedir. Sabit ve peşin aidat oüdemek suretiyle ortaklıgğa alınmada bu usule uyulmamışsa, kişinin normal statuüluü ortak oldugğunun kabuluü ile aidat oüdeme yuükuümluüluügğuünuün devam ettigğinin kabuluü gereklidir. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklıgğa alındıktan sonra ortaklık aidatı istenmesi muümkuün degğil ise de, kooperatif amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yoünetim ve alt yapı giderlerinden ortagğın sorumlulugğu devam etmektedir.

Ortagğın oüluümuü halinde, mirasçılara ortaklıgğa devam edip etmeyecekleri konusunda uyarıda bulunulur. Mirasçıların iradesine goüre ortaklık durumu tespit edilir.

Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararlarının İptali Davası

Dava, ihracın oügğrenilmesinden itibaren 3 aylık suürede açılmalıdır. Bu suüre hakduüşuüruücuü suüredir, resen goüzetilmelidir. Davalı olarak kooperatif tuüzel kişiligği goüsterilir.

Ortagğın ihraç sebebinin, kanun ve ana soüzleşmede bulunan nedenlerden olması gerektigği goüzetilmelidir.

Bir ortak hakkında, parasal yuükuümluüluüklerini yerine getirmedigği gerekçesiyle çıkarma kararı dava konusu edildigğinde;

Gerçek borç durumunu yansıtan iki ihtar tebligğ edilip edilmedigği, kanun ve ana soüzleşmede yazılı suürelerde borcun oüdenip oüdenmedigği araştırılmalıdır.

İİki ihtar içerigğindeki borç miktarları aynı olmalıdır. Farklılık var ise, sebebinin açıklanmış olması gereklidir.

İİhtara esas borcun hesabında, genel kurullarda belirlenen faizin, 01.07.2012 tarihinde yuüruürluügğe giren 6098 sayılı TBK kapsamında degğerlendirilmesi sonucu uygulanması gereklidir.

Ana soüzleşmede iki yerine bir ihtar yollanmasının kabul edildigği durumlarda, bu husus yasaya aykırı oldugğundan bu şekilde alınan ihraç kararının iptali gereklidir.

1163 sayılı Kanun’un 27 ve tip ana soüzleşmenin 14.maddelerine goüre, ilk ve ikinci ihtarlarda verilen suüreler beklenerek, takip eden işlemin yapılıp yapılmadıgğı denetlenmelidir. Kanun’un 27.maddesinde ilk ihtarda 1 aylık suüre verilmesi gerektigği duüzenlenmiş olup, ana soüzleşmede 30 guünluük suüre oüngoüruülmuüş ise, 31 guün çeken aylara denk gelen durumlarda ortagğın aleyhine olacak şekilde 30 guün suüre verilmesinin dogğru olmadıgğı goüzetilmelidir.

İİhraç kararına esas olan borcun muaccel olup olmadıgğı araştırılmalıdır.

Çıkarma kararının noter aracılıgğıyla tebligği, geçerlilik koşulu degğildir. Tebligğ, karara karşı açılacak davanın suüresinde olup olmadıgğının tespiti ile ilgilidir.

Bir ortagğın birden fazla pay sahibi olması halinde, her pay için ayrı ihraç proseduüruü uygulanması gerektigği goüzetilmelidir.

İİhraç kararına ilişkin dava açıldıgğında, dava sonucu verilen karar kesinleşmeden, aynı ortak hakkında verilen sonraki ihraç kararına ilişkin davanın esasına girilmemelidir.

Ortagğın, ana soüzleşmede belirtilen şartları kaybetmesi nedeniyle ihracı halinde de, şartların ikmali için ortagğa ihtar tebligğ edilip edilmedigği araştırılmalıdır.

OÜ lmuüş kişi hakkında ihraç kararı verilemeyecegği goüzetilmelidir çuünkuü oüluüm ile ortaklık sona erecektir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16/son maddesi geregğince ihraç kararının kesinleşmesine kadar, kooperatiften çıkarılan ortagğın hak ve borçları devam edecegğinden aidat yuükuümluüluügğuü bulunan bir kooperatifte ortagğın uzun suüre kooperatife ugğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadıgğını takip etmemesi halinde uüyeligğinin sona erdigğini ortagğın zımnen kabul ettigği, uüyelik haklarından zımnen vazgeçtigği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttıgğı ve boüyle bir davacının açtıgğı davanın TMK’nın 2. maddesinde oüngoüruülen iyiniyet kuralına aykırı duüştuügğuü ilke olarak kabul edilmelidir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece bu husus da degğerlendirilmelidir.

Yoünetim kurulunun verdigği ihraç kararı, genel kurulda tekrar goüruüşuülerek belli bir şarta bagğlanmış ise bu, yeni bir ihraç kararı olmayıp atıfet mehilidir. Ortagğın, şartı gerçekleştirmemesi halinde yoünetim kurulunun ihraç kararı varlıgğını korur. Mahkemece, genel kurulca karara bagğlanan hususların gerçekleşip gerçekleşmedigği araştırılmalıdır.

Kooperatif Üyeliğinden Doğan Aidat, Gecikme Tazminatı Ve Diğer Parasal Yükümlülükler İle Alakalı İtirazın İptali, Menfi Tespit Ve Alacak Davaları

İİsmi sayılan dava çeşitlerinin genel kapsamı ve kuralları yanında;

Dava konusu edilen alacagğın niteligği tartışılmalı, alacak kalemleri tek tek tespit edilmelidir. Şoüyle ki;

Talep edilen aidat veya digğer parasal yuükuümlerin genel kurul kararlarına dayanıp dayanmadıgğı araştırılmalıdır.

Genel kurul kararı olmasa bile alınması mutat olan ve uygulamaya dayalı giderler tespit edilmelidir.

Kooperatif genel kurullarında aidat oüdemelerinin geciktirilmesi halinde alınması kararlaştırılan gecikme zammı, temerruüt faizi niteligğinde oldugğundan, 01.07.2012 tarihinde yuüruürluügğe giren 6098 sayılı Tuürk Borçlar Kanunu’nun 120/2. maddesine goüre, soüzleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerruüt faiz oranı, birinci fıkrada belirlenen yıllık faiz oranının yuüzde yuüz fazlasını aşamaz. 6101 sayılı Kanun’un 7. maddesine goüre TBK’nın temerruüt faizine ilişkin 120. maddesi goüruülmekte olan davalarda da uygulanır. Buna goüre, kooperatif ile uüyesi arasındaki parasal yuükuümluüluüklere ilişkin davalarda, faizin tespitinde anılan yasa huükuümleri geregği degğerlendirme yapılması gereklidir.

Alacak konusu edilen oüdemenin kooperatif genel kurul kararında “ek oüdeme” olarak anılması durumunda, alacagğın gerçekten ek oüdeme olup olmadıgğı, 1163 sayılı Yasanın 31.maddesi kapsamında tartışılmalı, ana soüzleşmede oüngoüruülen nisap ile karara bagğlanıp bagğlanmadıgğı goüzetilmelidir.

Ortaklıgğın devrinin soüz konusu oldugğu durumlarda; tuüm hak ve borçlar devralana geçer. Kooperatifin, devir oüncesi ve sonrası dogğan alacakları yeni ortaktan istenir. İki ortak arasında kooperatife borçlu bulunulmadıgğına dair yapılan anlaşma birbirlerini bagğlar, kooperatif taraf degğil ise kooperatifi bagğlamaz ( 1163 sy yasanın 36.maddesi ile karıştırılmamalıdır ). Devreden ortak da, devir oüncesi bir alacak için talepte bulunamaz, bu hak devralana geçmiştir.

Kooperatif Genel Kurulunu Toplantıya Çağırmaya İzin Verilmesi Davası

Davayı, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 44. ve ana soüzleşmenin 27′ inci maddesinde oüngoüruülen sayıda ortak açacaktır.

Davalı olarak kooperatif goüsterilmelidir.

İİstem, duruşmalı olarak incelenecektir.

Mahkemece, genel kurulun toplanmasına karar verilebilmesi için, sadece belirli orandaki azınlıgğın başvurusu yeterli olmayıp, başvuru sahiplerinin hangi konular için genel kurulun toplantıya çagğırılmasını istediklerini, yani guündemin ne oldugğunu dilekçelerinde goüstermeleri gerekir.

Mahkemece, bu konular incelenip genel kurulun toplantıya çagğırılmasına gerek olup olmadıgğı degğerlendirilir.

Kooperatif Genel Kurul Kararlarının İptali Davası

İİptali istenen genel kurul tutanagğının ve eklerinin celbi gereklidir.

Davacının, kooperatif uüyesi olup olmadıgğı araştırılmalıdır zira, uüye olmayan kişi genel kurul kararlarının iptalini isteyemez. Davalı olarak, kooperatif tuüzel kişiligği goüsterilir.

Dava, 1163 sayılı Kanunun 53/1 maddesi geregği genel kurul toplantısının yapıldıgğı tarihten itibaren 1 ay içinde açılmalıdır. Kararları dava eden ortak, çagğrı usulsuüzluügğuünuü ileri suürse de, dava açma suüresi 1 aydır. Genel kurulda ortakların ihracı ile ilgili karar alınmışsa dava açma suüresi 3 ay olup, suürenin işlemesi için ortagğa tebligğ şartı aranmaktadır.

Toplantıya katılan ve kararın iptalini isteyen uüyenin iptalini istedigği karara karşı ret oyu kullanıp, muhalefet şerhi koymuş olması gereklidir. Fakat, toplantıya çagğrılmayan ortak için bu şart aranmayacaktır. Aynı şekilde, batıl olan kararlar için bu şart aranmayacaktır.

İİddialar çerçevesinde, genel kurulda alınan kararların kanun, ana soüzleşme ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadıgğı denetlenmeli, yokluk, butlan ve iptal edilebilirlik hallerinin tartışılması gereklidir.

Sırf çagğrı proseduüruündeki usulsuüzluük, kararların iptalini gerektirmez. Toplantıya katılan ortak çagğrı usulsuüzluügğuüne dayanamaz.

Çagğrı usulsuüzluügğuü ve toplantıya katılım, toplantı ve karar yeter sayısına etki ediyor ise kararların yoklugğunun tespiti gereklidir.

Kooperatife Kayyım Atanması Talebine İlişkin Davalar

Dava, ortak tarafından açılabilir.

Kooperatifin hasım olarak goüsterilmesi gereklidir.

Dava, ticaret mahkemesinde goüruüluür.

Davada, 1163 sy Yasanın 98. maddesi yollamasıyla TTK huükuümleri uygulanır.

Kooperatifin ihyasına karar verildigğinde, tasfiye kurulunun goürevi kaldıgğı yerden devam edecegğinden kayyım atanmasına gerek bulunmamaktadır.

Kooperatif Yönetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğuna İlişkin Dava

Kooperatif tarafından eski yoüneticiler aleyhine açılan sorumluluk davasında;

1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nın 98 nci maddesinin yollamasıyla TTK.nun 341 nci maddesi geregğince, genel kurulun bu yoünde karar alması ve davanın denetçiler tarafından açılması gereklidir. Bunlar, usuli eksiklikler olup, dava şartı olmadıgğından sonradan da tamamlanabilirler. Mahkeme de, bu hususları re’sen dikkate alır.

Davalı olarak goüsterilen yoüneticilerin çalıştıkları doünemin tespiti için ticaret sicil kayıtlarının getirtilmesi gereklidir.

İİddia ve savunmalar kapsamında, kooperatifin zarara ugğratılıp ugğratılmadıgğı, yoüneticilerin fiili ile zarar arasında illiyet bagğının olup olmadıgğı tartışılmalıdır.

1163 sayılı Yasa’nın 98. maddesi yollamasıyla 6762 sayılı Tuürk Ticaret Kanunu’nun

336/1 ve 5. maddesinde ise kanun ve ana soüzleşmenin kendilerine yuükledigği vazifeleri kasten veya ihmal neticesi olarak yapmayan yoünetim kurulu uüyelerinin muüteselsilen sorumlu olacakları belirtilmiştir. Bu nedenle, kooperatif ortagğının da yoüneticilere karşı tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır. Kooperatif yoüneticilerinin sorumlu tutulabilmeleri için;

Davalıların, goürev yaptıkları doünemin belirlenmesi,

Zararın oluşmasına yol açan davranışlarının, yani yoüneticilerin faaliyetleri ile oluşan zarar arasındaki illiyet bagğının ortaya konması,

Yoüneticilerin oluşan zarardan sorumlu olduklarının anlaşılması halinde sorumlu tutuldukları miktarın tespit edilmesi,

Gerekir.

Kooperatifin Feshi Davası

1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 86.maddesine goüre kooperatiflerin feshini isteme yetkisi Sanayi ve Ticaret Bakanlıgğı’na aittir.

Kooperatif ortagğı, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası’nın 81. maddesi uyarınca fesih talebinde bulunamaz. Fakat kooperatifin dagğıldıgğının tespitini istemesine engel bir durum yoktur. Mahkemece, davacının ortak olup olmadıgğı araştırılmalıdır. Husumet ise kooperatife yoüneltilmelidir.

Fesih talebi, aynı zamanda tasfiye kararı verilmesi ve tasfiye memuru atanması talebini içerdigğinden, tasfiye memuru atanması, feshin ve tasfiyenin dogğal bir sonucudur. Bu nedenle mahkemece re’sen tasfiye memuru atanması gerekir.

Tüzel Kişiliği Sonlandırılmış Olan Kooperatifin İhyası Davası

Kooperatif tuüzel kişiligği ticaret sicilinden silinme (terkin) ile sona erer. Tuüzel kişiligğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektigği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tuüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, kooperatifin tuüzel kişiligğinin sona erdigğinin kabuluü olanaksızdır. İİşte bu gibi durumlarda, kooperatif tuüzelkişiligğinin ihyası için dava açılabilir. İİhya davası için;

Husumetin, kooperatifin en son goürev yapan tasfiye kurulu uüyelerine ve kooperatifin kayıtlı oldugğu ticaret sicil memurlugğuna yoüneltilmesi gerekmektedir. Ticaret sicil kayıtları getirtilerek son tasfiye kurulu uüyelerinin kimler oldugğu belirlenip, dava dilekçesinin bu uüyelere tebligği suretiyle taraf teşkilinin sagğlanması gerekir.

Davacının hukuki yararı bulunmalı, hukuki yararın ispatı için belirtilen hususlarda deliller toplanmalıdır. ( Açılmış bir dava kapsamında ihya davası açılması için yetki verilmişse, buna ilişkin belge temin edilmelidir)

İİhya, gerçek amacına uygun, inandırıcı nedenlere dayanmalıdır. Bu noktada, sınır, TMK’nun 2 nci maddesinde yazılı duüruüstluük kuralları ile çizilmelidir.

Kooperatifin ihyasına karar verilmesi ile yetinilmeli, idari bir işlem niteligğinde olan tescile huükmedilmemelidir.

İİhya kararında tasfiye memuru ya da kayyım atanmasına gerek bulunmamaktadır çuünkuü eski tasfiye kurulu kaldıgğı yerden goürevini devam ettirecektir.

Davanın kabuluü halinde, yasal hasım olan ticaret sicili memurlugğu aleyhine yargılama giderlerine huükmedilemez. Tasfiye memurları aleyhine huükmedilebilir.

Kooperatif Üyeliğine Dayalı Tapu İptali Ve Tescil Davası

Davacının talebi, net olarak tespit edilmeli, kooperatif uüyesi olup olmadıgğı tartışılmalı.

Kooperatif buünyesinde ferdileşmeye geçilip geçilmedigği araştırılmalı.

Varsa kura tutanagğı, tapu kayıtları getirtilmelidir.

Salt, kura çekimi ortagğa muülkiyet hakkı kazandırmaz. Davacının, kendisine tahsis edilen dairenin tapusunu adına tescilini isteyebilmesi için, kooperatif ortaklıgğına ilişkin tuüm oüdemeleri yapmış oldugğunu, hiçbir edimi kalmadıgğını ve digğer uüyelerle eşit durumda bulundugğunu ispatlaması gerekmektedir.

Peşin ve sabit bedel oüdenmek suretiyle uüyelik iddiası varsa, yukarıda ” 1- c/ 2 ” kısımda açıklanan şekilde tespit yapılması gereklidir.

Dava konusu taşınmaz yargılamanın devamı sırasında uüçuüncuü kişiye devredilmişse, tapu malikinin taraf olmadıgğı bir davada tapunun iptal edilmesi ve tesciline karar verilmesi muümkuün degğildir Mahkemece, davacıya kooperatifin yanında tapu maliki hakkında da dava açması için suüre verilmesi, tapu malikine karşı dava açılması halinde her iki davanın birleştirilmesi ve davacı lehine tapu iptali koşullarının oluşup oluşmadıgğının araştırılması gerekir.

Kooperatiften Çıkan Ya Da Çıkarılan Üyenin Açtığı Çıkma Payı Alacağına İlişkin Dava

Davacı, kooperatiften çıkan ya da çıkarılan ortaktır ve kooperatife yapmış oldugğu oüdemeleri istemektedir. Ortaklık ilişkisi devam ederken oüdenen aidatların iadesi istenemez.

Ortagğın ihraç yoluyla mı yoksa istifa yoluyla mı çıktıgğı tespit edilmelidir.

Çıkma ya da çıkarılmanın kesinleştigği tarih tespit edilip, buna goüre muacceliyet hesabı yapılacaktır.

1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1. maddesi ve ana sözleşmenin 15. maddesi geregğince, kooperatiften ayrılan ortak, oüdemiş oldugğu aidatın tamamını degğil, ayrıldıgğı yıl bilançosuna goüre hesaplanacak olan masraf hissesi duüşuülduükten sonra bakiyesinin iadesini talep edebilir.

Davacı, bu alacagğı, ayrıldıgğı yıl bilançosunun genel kurulca kabuluü ile kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra talep edebilir. Muacceliyet için ihtara gerek bulunmamaktadır.

1163 sy Yasa’nın 17/2. maddesi geregği, çıkma alacaklarının oüdenmesi kooperatifin varlıgğını tehlikeye duüşuüruüyor ise genel kurul kararı ile uüç yılı aşmamak uüzere erteleme yapılabilir. Somut uyuşmazlıkta, bu şekilde bir karar alınmış ise bunun ciddiyeti kooperatif kayıtları uüzerinden incelenmelidir.

Dava, ortaklık sona ermiş olsa bile, ortaklık hakkı ile ilgili oldugğundan, kooperatifin muamele merkezinin bulundugğu yer mahkemesinde goüruüluür.

Çıkma payı alacagğı, 5 yıl istenmedigğinde zamanaşımına ugğrar.

Ortaklıgğını usuluüne uygun şekilde devreden ortagğın, tuüm hak ve borçları yeni ortagğa geçecegğinden, çıkma payı alacagğı isteme hakkı bulunmamaktadır. Varsa talebi, ortaklıgğı devrettigği şahsa yoüneltmelidir.

Yapı Kooperatiflerinde, Ortağa Verilecek Bağımsız Bölüm Bulunmaması Halinde Tazminat Davası

Kooperatif kayıtları getirtilerek, bagğımsız boüluümlerin paylaşımının yapılıp yapılmadıgğı ve davacıya verilecek bir bagğımsız boüluüm bulunup bulunmadıgğı tespit edilmelidir.

Tazminatın hesabında aşagğıdaki hususlara dikkat edilmelidir.

OÜ nce ortagğa tahsis edilen konutun dava degğeri itibariyle rayiç degğeri hesaplanmalıdır.

Davalı kooperatife normal oüdentilerini gerçekleştiren bir ortagğın oüdemelerinin oüdeme yaptıkları tarihler itibariyle toplam oüdemeleri dava tarihine kadar ( toptan eşya fiyat endeksi ” TEFE” artış ortalama rakamları esas alınarak) taşınarak guüncel degğeri bulunmalıdır.

Bundan sonra yukarıda (1.) maddede bulunan degğerden (2.) maddede bulunan degğer çıkarılarak kooperatife normal oüdeme yapan bir ortagğın bu oüdemelerine karşı ne miktarda yararlanma elde ettikleri ortaya çıkarılmalıdır.

Bunu takiben davacı eksik oüdeme yapan ortagğın oüdentileri (2.) maddedeki ilkelere goüre dava tarihine taşınarak eksik oüdeme miktarı guüncelleştirilmelidir.

Bu hesaplamalardan sonra normal oüdentilerini gerçekleştiren bir ortagğın yukarıda (2.) maddede bulunan oüdemelerinin guüncel degğerinin karşılıgğı yine yukarıda (3.) maddede bulunan bir yararlanmayı sagğladıgğına goüre davacının (4.) maddede eksik oüdemelerinin guüncel degğerinin ne miktarda yararlanması gerektigği orantı kurallarına goüre belirlenmelidir. Yani sonuç olarak (4.) maddede bulunan miktar (3.) maddede bulunan degğerle çarpıldıktan sonra bulunan rakamın (2.) maddede bulunan miktara boüluünmesi sonucu bulunacak miktarın (4.) maddede bulunan davacı oüdemelerinin guüncel degğerinin ilave edilmesi sonucu bulunacak miktar davacı ortagğın davalı kooperatiften talep etmesi muümkuün olan zarar tutarıdır.

Taşıyıcılık İşini Konu Alan Kooperatife Karşı Açılan Kazanç Kaybına İlişkin Tazminat Davası

Davacı ortak, uüye oldugğu halde kendisine taşıma işinin yaptırılmadıgğı iddiasıyla dava

açar; Davacının ortak olup olmadıgğı, ortaklık şartlarını haiz olup olmadıgğı araştırılarak, ortaklık şartlarını yerine getirmedigği halde tazminat talebinde bulundugğu tespit edilmiş ise talep haksız olacaktır.

Taşıma işine gerçekten kooperatif tarafından engel olunup olunmadıgğı (illiyet bagğı), davacının, kooperatif ile alakadar olup olmadıgğı, yuükuümluüluüklerini yerine getirip getirmedigği araştırılmalıdır.

Tazminatın hesabında;

Davacının, taşıma işinden mahrum kaldıgğı suürede çalışsa idi ne kadar net kazanç sagğlayacagğı,

Davacının, bu suüre içinde başka yerde çalışıp çalışmadıgğı,

Tespit edilmelidir.

Kooperatıf Davalarında Uygulamada Sıkça Hataya Düşülen Ve Bozma Nedeni Yapılan Konular

Bu davalarda;

Kooperatif davalarında yetkinin resen goüzetilmemesi ve kooperatif muamele merkezi tespit edilmeksizin yargılamaya devam edilmesi,

Üyuşmazlıgğın çoüzuümuüne etkili kooperatif kayıtlarının yeterince incelenmemesi, ana soüzleşme, banka kayıtları, yoünetim ve genel kurul kararları ile ticaret sicil kaydının getirtilmemesi,

Kooperatif tuüzel kişiligğine açılması gereken davada, davalı olarak yoünetim kurulu uüyelerinin isminin goüsterilmesi,

1581 Sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu’nun 19/B-a maddesi uyarınca bu kooperatifler davacı oldukları davalarda harçtan muaftır. Tarım kredi kooperatiflerinin davalı oldukları dosyalarda temyiz ve digğer harçların alınmaması,

İİhraç kararının iptali dosyalarında ihraç proseduüruüne ilişkin tuüm evrak ve tebligatın celp edilmemesi,

Çıkma payı alacagğı davalarında alacagğın muaccel oldugğu tarihin tespitinde hataya duüşuülmesi, hesabın, yerleşik uygulamaya goüre yapılmaması,

Kooperatifin feshi davasında ortagğın dava açamayacagğı, sadece kooperatifin dagğıldıgğının tespitini isteyebilecegğinin goüzetilmemesi,

İİhya davasında ihya kararıyla yetinilmeyip, sicile tekrar tescile karar verilmesi,

Yoünetim kurulunun sorumlulugğuna ilişkin kooperatifin açtıgğı davalarda usuli eksiklerin goüzetilmemesi, genel kurul kararı ile denetçilerin vekaâletnamesinin aranmaması,

Alacak ve itirazın iptali davalarında alacak kalemlerinden olan gecikme faizine de faiz yuüruütuülecek şekilde huükuüm kurulması,

İİcra inkar, koütuü niyet tazminatlarının şartlarının yeterince tartışılmaması,

Genel kurul kararı iptali davası için 1 aylık (istisnai durumlar hariç), ihraç kararlarının iptali için 3 aylık hak duüşuüruücuü suürelerin goüzetilmemesi,

Sıkça yapılan hatalar olarak karşımıza çıkmaktadır.