Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Gabin (Aşırı Yararlanma) Davası Nasıl Açılır?

Gabin (Aşırı Yararlanma) Davası Nasıl Açılır?

(6098 sayılı TBK. m. 28)

Görevli Mahkeme

Asliye Hukuk mahkemesi

Yetkili Mahkeme

Taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi

Davacı

Gabin nedeniyle hakları zedelenen kimse veya kimseler

Davalı

Adına taşınmaz tescili yapılan gerçek veya tüzel kişiler

Zamanaşımı

Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleş­menin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir. (6098 s. TBK. m.28/2)

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 28 – Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tara­fa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir.

Zarar gören bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde sözleş­menin kurulduğu tarihten başlayarak beş yıl içinde kullanabilir.

Madde Gerekçesi- 818 sayılı Borçlar Kanununun 21 inci maddesini karşılamaktadır.

Tasarının iki fıkradan o/usan 28 inci maddesinde, asın yararlanma koşulları, zarar gö­renin bu koşullar gerçekleşince, ifa ettiği edimi nasıl ve hangi süre içinde geri alabileceği He söz konusu sürenin başlangıç ânı düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 21 inci maddesinin kenar baslığında kullanılan “III. Gabin” seklindeki ibare, Tasarının 28 inci maddesinde, ‘III. Asın yararlanma”seklinde değiştirilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanunundan farklı olarak maddenin birinci fıkrasında, aşırı yarar­lanma durumunda zarar görene, sözleşmeyle bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek edi­minin geri verilmesini isteme yanında, sözleşmeyle bağlı kalarak edimler arasındaki oran­sızlığın giderilmesini isteme hakkı da tanınmıştır.

818 sayılı Borçlar Kanununun 21 inci maddesinde öngörülen bir yıllık süre, Tasarının 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında yeniden düzenlenmiştir.

Buna göre, asm yararlanmanın söz konusu olduğu bir sözleşmede zarar gören, söz­leşmeyle bağlı olmaktan kurtulmak ya da oransızlığın giderilmesini sağlamak istiyorsa, bu hakkını, düşüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her iki durumda da sözleşmenin ku­rulduğu tarihten başlayarak on yıllık hak düşürücü süreler içinde kullanabilecektir.

Maddenin ikinci fıkrasında, bir yıllık sürenin, sözleşmenin kurulduğu tarihten değil; öğrenme veya zor durumun ortadan kalktığı tarihten başlaması kabul edilmiştir. Ayrıca, zarar görenin sözleşmeyle bağlı olmama iradesini diğer tarafa açıklayabileceği on yıllık azamî (mutlak) bir süre öngörülmüş ve bu sürenin başlangıcı, bütün durumlarda sözleş­menin kurulduğu tarih olarak benimsenmiştir. Öte yandan, öğretide Heri sürülen görüşlere uygun olarak, asın yararlanmanın söz konusu olduğu bir sözleşmede zarar görenin, her zaman sadece sözleşmeyle bağlı olmaktan kurtulması yerine, oransızlığın giderilmesini istemek suretiyle sözleşmeyle bağlılığını sürdürmesi olanağı da tanınmıştır.

Adalet Komisyonu Tasarının 28 inci maddesinde değişiklik yapmıştır.

Tasarının 28 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “on’ibaresi, sözleşmelerdeki güven ve ahde vefa ilkelerinin sağlanması

amacıyla “beş”seklinde değiştirilerek madde kabul edilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanununu Madde 21- Bir akitte ivazlar arasında açık bir nis­petsizlik bulunduğu takdirde, eğer mutazarrırın müzayaka halinde bulunmasından veya hiffetinden yahut tecrübesizliğinden istifade suretiyle vukua getirilmiş ise, mutazarrır bir sene zarfında akdi feshettiğini beyan ederek verdiği şeyi geri alabilir.

Bu müddet, akdin inikadından itibaren cereyan eder.

Açıklamalar

Gabin, tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan birisinin diğer tarafın zor durumda, sıkıntı ve darlık içinde kalmasından, tecrübesizliğinden veya düşüncesizlik ve uçarılığından yararlanmak suretiyle aşırı bir menfaat elde etmesi, edimler arası bir denge­sizlik yaratması demektir.

Bir sözleşmenin edimleri arasındaki aşırı oransızlık objektif unsuru oluşturmaktadır. Aşırı oransızlığın karşı tarafın özel durumundan bilerek yararlanması sonucu doğması gere­kir ki buna da sübjektif şart denmektedir. Gabin vardır diyebilmek için, objektif şart ile birlikte sübjektif şart teşkil eden müzayaka veya hiffet veyahut tecrübesizlik hallerinden birinin dahi bulunması ve alıcının bu durumu bilmesi ve ondan faydalanması, diğer bir deyimle karşı tarafın durumunun istismar etmesi lazımdır.

Gabinle sakatlanmış sözleşme askıda hükümsüzdür. Gabinin tespiti halinde sözleşme baştan beri hükümsüzdür ve taraflar aldıklarını iade ederler. Esasen gabin sebebiyle söz­leşmenin feshedilmesi için dava açılmasına gerek olmamakla birlikte alınanların iadesinin sağlanması için dava açmak zorunlu hale gelmektedir.

Gabin hukuksal sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali davalarında, satış, malikin serbest iradesiyle verdiği vekâletnamesiyle yetkili kıldığı, vekil aracılığıyla yapılmışsa, gabin iddiası dinlenemez. Ancak, vekil, kendisine vekâlet verenin aleyhinde bir tasarrufta bulu­namayacağı gibi, taşınmaz mal satışında dilediğine, dilediği bedelle intikali sağlama husu­sunda yetkili kılınmış olması da dürüstlük kurallarını ve günün ekonomik koşullarını göz ardı ederek düşük bedelle satışı gerçekleştirme hakkını kendisine vermez.

Gabin sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasında; sözleşmenin karşılıklı edimleri arasında açık ve aşırı fark bulunması gabinin tüm koşullarıyla oluştuğunun kabulü için yeterli değildir. Ayrıca, TBK. nun 28. maddesinde sayılan ve sübjektif öğe olarak nitelendi­rilen hallerden biri ile karşı karşıya bulunan kişinin durumundan bilerek yararlanma olgusu da gerçekleşmelidir.

Gabin sebebinin kabul edilebilmesi için müzayaka (darda kalma), hiffet (toyluk) ve tecrübesizlik (deneyimsizlik) içinde bulunan bir kimsenin durumundan yararlanmak suretiy­le ivazlar arasında açık bir nispetsizlik bulunan bir sözleşmenin yapılmış olduğunun, başka bir deyişle sübjektif ve objektif unsurların birlikte gerçekleşmiş olduğunun kanıtlanması gereklidir.

Gabin hukuksal nedenine dayalı davaların yazılı delille kanıtlanması zorunluğu yoktur. Her türlü delille kanıtlanabilir.

Gabin iddiası sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde ileri sürülmelidir. Bu süre hak düşürücü süredir.

Gabin (Aşırı Yararlanma) Davası Dilekçe Örneği

İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİNE

DAVACI :……………… (T.C. Kimlik no:……………… )

Adres             :………………………..

VEKİLİ           :                                Av…

Adres             :………………………..

DAVALI          :……………………………..

Adres             :……………………………..

KONU             :  Gabin nedeniyle taşınmazın iadesi

DAVA DEĞERİ : …. TL.

AÇIKLAMALAR :1-Müvekkil,…………………………… adresinde kain olup tapunun … ada, …

parselinde adına kayıtlı bulunan taşınmazı tarihinde …-TL bedelle davalıya satmış- tır.(EK-l

2-Satım akdinin yapıldığı tarihte müvekkilim askerden yeni gelmiş ve evlilik hazırlıkları nedeniyle ekonomik olarak zor durumdadır. Ayrıca yaşı itibariyle de tecrübesiz olup taşın­mazın gerçek değeri hakkında bilgi sahibi de değildir. (EK-2)

3-Davalı müvekkilimin bu tecrübesizliğinden ve acil ihtiyaç içinde bulunmasından ya­rarlanarak taşınmazı gerçek değerinin çok altında olan bedelle satın almıştır. Yani davalı müvekkilin bu zayıf durumundan ve tecrübesizliğinden faydalanmıştır.

4-Taşınmazın gerçek değeri bu bedelin çok üzerindedir ve gabin şartlarında satılan taşınmazın iadesinin sağlanması için iş bu davayı açmak zorunluluğumuz doğmuştur.

DELİLLER : Tapu Kaydı, tanık beyanları, keşif, bilirkişi raporu ve diğer yasal delil­ler.

HUKUKİ SEBEPLER : 6098 s. TBK. m. 28 ve ilgili mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan ve yargılama aşamasında ileri süreceğimiz nedenlerle;

1-Öncelikle taşınmazın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından taşınmazın ta­pu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına,

2-Davamızın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek müvekkil adına tapuya kayıt ve tesciline,

3-Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Karar verilmesini müvekkilimiz adına saygıyla talep ederiz.

Davacı Vekili

Av……………..

EKLER:

Ek-1 Tapu kayıtları

Ek-2 Satış sözleşmesi

Ek-3 Terhis belgesi

Ek-4 Nüfus kaydı

Ek-5 Tanıkların isimleri ve adresleri ile tanıklık edecekleri konuları gösterir tanık listesi

Ek-5 Onanmış Vekâletname