Nafakanın Ceza Hukuku Yönünden İncelenmesi Nafaka Borcunu Ödememek Nafakaya İlişkin Kararlara Uymayanların Cezası
İİY. sının 344. maddesinde bir ilâmla veya ara kararıyla ödemeye mahkum olduğu nafakayı ilâmda ve ara kararında belirtilen şekilde ödemeyen nafaka yükümlüsünün eylemi, suç sayılarak, cezalandırılmıştır.
Nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezası:
İİY. Madde: 344-nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.
Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.
Her ne kadar kanunun 344’üncü maddesi nafaka kararlarının gereğini yerine getirmeyen borçlunun alacaklının şikayeti üzerine üç aya kadar tazyik hapsine karar verileceğini 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 5349 sayılı kanunla değişik 7’inci maddesi l’inci fıkrasında “ kanunlarda hafif hapis veya hafif para cezası olarak öngörülen yaptırımlar idari para cezasına dönüştürülmüştür.” Şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olması karşısında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7’inci maddesi nazara alındığında 5252 sayılı kanunun 7’inci maddesi 1 ’inci fıkradaki hüküm sanık lehine olduğundan sanık hakkında tazyik hapsi yerine idari para cezasına hükmolunması gerekmektedir.
Buna göre, 1.6.2005 tarihinden önce işlenmiş fiiller için sanık artık 5349 sayılı kanun ile değişik 5252 sayılı kanunun 7 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 52/2’inci maddeleri dikkate alınarak idari para cezası ile cezalandırılacaktır. 1.6.2005 tarihinden sonra işlenen nafaka suçlan için ise, nafaka alacakahsının şikayeti halinde sanığın üç aya kadar tazyik hapsine karar verilecek, tazyik hapsinin uygulanmasına başlandıktan sonra karann gereği yerine getirilirse, nafaka borçlusu sanık tahliye edilecek yine dava sırasında şikayetten vazgeçme veya nafaka borcunun ödenmesi halinde de davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekecektir.
Suçun Unsurları
Nafaka borcu bir ilâma veya ilâm sayılabilecek bir belgeye veya ara kararına istinat etmelidir.
Yasa ancak nafaka borcu bir ilâma bağlı ise ve borçlu bu ilâmda belirtilen şekil ve tarihlerde nafaka borcunu ödemiyorsa cezalandırılacaktır.
Ara kararı ile tedbir nafakası boşanma davasının devamı sırasında eş ve çocukların acil ihtiyaçlarını karşılamak için hükmolunmaktadır. Ancak, ara kararları ilâm niteliğinde olmadığından bu kararla ilgili ilâmsız takiplerde nafaka borcunun ödenmemesi hâlinde İİY.sınm 344. maddesi koşullan oluşmadığından (ilâma bağlı nafaka bulunmaması nedeniyle) nafaka borçlusu cezalandırılama- makta, bu konuda yasal boşluk bulunmakta idi bu boşluğu gören kanun koyucu 17.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4949 sayılı Kanunun 97’nci maddesiyle İİK’nın 344’üncü maddesini değiştirmiş Mahkemece ara kararıyla hükmedilen nafakayı ödemeyen borçlular hakkında 344’üncü maddenin l’inci fıkrası hükmü uygulanacağı hükmünü getirerek boşluğu doldurmuştur.
Daha sonra, 31.5.2005 tarih 5358 sayılı kanunun 15’inci maddesiyle yapılan değişiklikle, nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikayeti üzerine üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir hükmüyle l.6.2005 tarihinden sonra nafakaya ilişkin tüm kararların yerine getirilmemesi halinde borçlunun cezalandırılacağı konusunda genel bir düzenleme yapılmış, cezalandırma yine alacaklının şikayetine tâbi tutulmuştur.
Diğer taraftan, nafaka borcunu belirleyen ilâm şikâyet tarihinde kesinleşmemişse yine İİY. sının 344. maddesi gereğince suç oluşmamakta idi.
Getirilen yeni hükümle İİK’da yapılan değişiklikle nafaka ilamının kesinleşmesi gerektiği koşulundan da ayrılmıştır. (17.7.2003 Ta. 4949 S.K. md. 97)
Bu suretle nafaka ile ilgili karaların yerine getirilmesi kolaylaştırılmıştır.
Nafaka ilâmında veya ara kararında yer alan nafaka borcu Maddi Hukuk bakımından devam ediyor olmalıdır.
Suçun unsurlarından biride, nafaka ilâmında yer alan nafaka borcunun maddi hukuk bakımından devam ediyor olmasıdır. Eğer borçlunun nafaka ödeme yükümlülüğü maddi hukuk bakımından sona ermiş olmasına rağmen takip borçlu tarafından iptal ettirilmemiş olduğu için hala devam ediyorsa borçlunun bu takiple ilgili nafaka borcunu ödememesi suç oluşturmaz.
Örneğin TMK’nın 182’nci ve 328’nci maddesi gereğince hükmolunan iştirak nafakası çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Kendisine nafaka hükmedilen çocuk ergin olmuş, fakat borçlu Tetkik Merciinden veya Mahkemeden karar ahp takibi iptal ettirmemiş olsa dahi nafaka borcu maddi hukuk bakımından sona ermiş olduğundan bu nafakayı ödememiş olmasından dolayı İİY. md. 344 koşulları oluşmadığından borçluya ceza verilemez.
Aynı şekilde kendisine yoksulluk nafakası bağlanan kadın evlenmiş veya nafaka alacaklısının yoksulluğu ortadan kalkmasına veya başka biriyle evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması ya da haysiyetsiz hayat sürmesine bu hususun mahkeme kararıyla belirlenmiş, yoksulluk nafakası kaldırılmış buna rağmen nafaka takibi devam etmiş, nafaka borcu ödenmemişse, yine yoksulluk nafakası maddi hukuk bakımından sona erdiğinden ödenmemesi ceza verilmesini gerektirmeyecektir. (TMK. md. 176/3).
Keza kendisi için tedbir nafakası hükmedilen çocuğun nafaka borçlusu yanında kaldığı dönem için nafaka ödenmemişse bu süreye ilişkin nafaka borcu maddi hukuk bakımından sona ermiş olduğundan nafaka borcunun ödenmemesi nedeniyle borçlu cezalandınlamaz.
Nafaka ilâmı veya buna ilişkin karar veya ara kararı icraya konulmuş ve borçluya icra emri veya ödeme emri gönderilmiş ve nafaka borçlusu buna rağmen nafaka borcunu ödememiş olmalıdır.
Borçlu icra veya ödeme emrini aldıktan sonra işleyen nafaka borcunu ödemezse eylemi diğer koşullar varsa suç oluşturur.
Nafaka alacağı her ay doğan ve ödenmesi gereken bir borç olduğu için borçlunun icra veya ödeme emrini aldıktan sonra işleyen bir aya ait nafaka borcunu ödememesi kısaca icra emrinin tebliği ile şikâyet tarihi arasında işlemiş ve ödenmemiş nafaka borcunun bulunması gerekir. Eğer şikâyet tarihi ile icra emrinin tebliğ edildiği tarih arasında işleyen bir aylık nafaka borcu yoksa veya ödeme veya icra emri tebliğ edilmemişse nafaka suçu oluşmaz.
Yine buna bağlı olarak icra veya ödeme emrinin tebliğine önceki birikmiş nafaka borçlarının ödenmemesi nafaka suçunu oluşturmaz. Zira önceki döneme ait birikmiş nafakalarla ilgili alacak adi alacak niteliğindedir.
Aynı şekilde nafaka borçlusu ödeme emri tebligatı rağmen ara kararıyla verilen işlemiş bir aylık nafaka borcunu ödemediği takdirde suç oluşacaktır. (Md. 344/son)
Borçlu hakkında İİY. sının 344. maddesi gereğince açılan dava şikâyetçinin şikâyetinden vazgeçmesi davanın takip edilmemesi borcun ödenmesi vb. gibi nedenlerle düşmüşse, düşme kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren yeniden işleyen bir aylık nafaka borcunun ödenmemesi nedeniyle nafaka borcunu ödememe suçu yeniden oluşur.
Şikayet tarihinde nafaka dosyasımn işlemden kaldırılmış olması hâlinde, nafaka borcunun ödenmemesi yine suç oluşturmaz. Zira mevcut olmayan bir takipten dolayı nafaka borcunu ihlal suçu teşekkül etmeyecektir.
Ancak takipten düşmüş dosya yenilenmişse, gönderilen yenileme bildirisinden sonra ve şikâyet tarihi arasında işlemiş ve ödenmemiş nafaka borcu varsa bu borcun ödenmemesi hâlinde yeniden nafaka borcunu ödememek suçu oluşur.
Cezanın ortadan kaldırılmasını gerektiren nedenler bulunmamalıdır.
Nafaka ilâmı veya ilgili ara karan takip konusu yapıldıktan sonra borçlu nafakanın kaldınlması veya azaltılması konusunda dava açmış olabilir. Bu davada borçlunun ileri sürdüğü sebepler tetkik merciince göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir.
Bu davanın sonucu bekletici mesele sayılır.
Ancak, borçlunun açtığı her nafakanın kaldırılması veya azaltılması davasının bu sonucu doğuracağı kabul edilemez.
İcra Ceza Mahkemesi borçlunun açtığı davada haklı çıkacağı sonucunu tahmin ederse, yani dava ciddi delililere dayanıyorsa açılan nafakanın artırılması veya azaltılması davasını bekletici neden yapar, aksi takdirde davaya devamla şikâyetle ilgili nafaka suçu konusunda hükmünü verir.
Müşteki nafaka alacaklısının feragati veya duruşma sırasında ve hükümden önce nafaka borcunun ödendiğinin anlaşılması hâlinde, İİY. sının 354. maddesi gereğince dava ve bütün neticeleriyle birlikte ceza düşer.
Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir.
Nafaka borcunu ödememe suçundan dolayı İİY. sının 344. maddesine göre hükümlülük karan verilmesinden sonra hükmedilen ceza infaz olununcaya kadar işleyecek olan nafakalan ödememek suç sayılmaz.
Ancak cezanın infazından sonra işleyecek nafaka hakkında aynı hüküm cereyan eder (İİY. md.344).
Tabii bunun içinde cezanın infazından sonra işlemiş, en az bir aylık nafakanın ödenmemesi gerekmektedir.
Nafaka borcunu ödememe suçunun takibi alacaklının şikâyetine bağlı olduğundan (İİY. md. 344/1) Nafaka alacaklısının suçun işlen ildiğini öğrendiği tarihten itibaren üç ay içinde ve her hâlde de suçun vukuundan itibaren bir sene içinde nafaka alacaklısı şikâyette bulunmalıdır. Aksi takdirde şikâyet hakkı düşer (İİY. md. 347).
Yüksek Mahkeme alacaklının en geç icra dosyasında beyanda bulunduğu tarihte yani süresinde icra veya ödeme emri tebliğ edilen borçlunun borcunu ödemediğini öğrendiği tarihte yine İcra Dairesinde haciz isteminde bulunduğu tarihte nafaka borcunu ödememek suçunun işlenmiş olduğunu öğrenmiş, sayılacağını kabul etmiştir.
Ceza Hususlarında Yetkili Tetkik Mercii
Bu bapta yer alan fiillerden dolayı yetkili icra mahkemesi, icra takibinin yapıldığı yerdeki mahkemedir. Başka bir anlatımla icra takibinin yapıldığı yerdeki icra tetkik merciidir(icra ceza mahkemesidir).
O hâlde suçun oluşması ile ilgili koşulları özetleyecek olursak
- Ara karan ile hükmedilen nafaka borcunun ödenmemesi halinde İİY. sının 344’ncü maddesinde yapılan değişiklikle eylem suç haline getirilmiştir. (Ek.31,5.2005Ta.5358.K.md. 15)
- Şikayet icra emri veya ödeme emri tebliği ilişkisi: İcra emri tebliğ tarihi ile şikâyet tarihi arasında mutlaka işlemiş ve ödenmemiş nafaka borcu bulunması şarttır. Örneğin: İcra veya ödeme emri şikâyet tarihinden sonra tebliğ edilmiş ise şikâyet tarihi ile icra veya ödeme emrinin tebliği arasında işlemiş ödenmemiş nafaka söz konusu olamayacağına göre suç oluşmaz.
- Kesinleşmemiş nafaka ilâmına dayalı olarak yapılan takipte nafaka borcunun ödenmemesi de 17.7.2003 tarihinden itibaren suç oluşturacaktır.
- Takipten düşmüş dosyada gönderilecek yenileme bildirisi ile şikâyet tarihi arasında işlemiş ve ödenmemiş nafaka borcu bulunmadan nafaka borcunu ödememek suçu oluşmaz.
Sanığa 26.1.2005 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş ve takip dosyası 1.11.2005 tarihinde işlemden kaldırılmıştır.
25.7.2006 tarihli dilekçe ile takip yenilenmiş borçluya durum 31.7.2006 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, şikâyet 21.8.2006 tarihinde yapılmıştır. 31.7.2006 tarihi ile 21.8.2006 tarihi arasında bir ay geçmediğinden ve bir aylık nafaka borcu tahakkuk etmediğinden nafaka borcunu ödememek suçu oluşmaz.
Sanığa icra emri 9.10.2004 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, bu tarihten sonra hiç bir işlem yapılmamış dosya muameleden kaldırılmıştır. Yenileme talebi olmadığı gibi, yenileme emrinin borçlu ya tebliği de bulunmamaktadır. Bu durumda da suç oluşmaz.
- Nafaka borcunun ödenmediğine bilgi sahibi olunulduğu tarihten itibaren 3 aylık şikâyet süresi geçirilmeden şikâyette bulunulmalıdır. 3 aylık süre geçtikten sonra, şikâyet yapılmışsa, düşme kararı verilmelidir.
Nafaka alacaklısı nafaka borcunun ödenmediğinden bahisle 1.5.2006 tarihinde haciz isteminde bulunmuştur. Bu tarihte suçtan haberdar olunduğu hâlde şikâyet 3 aylık süre geçtikten sonra 23.10.2006 tarihinde yapılmıştır. İİY.’nin 347. maddesinde düzenlenen şikâyet süresi geçirildiğinden düşme kararı verilmesi gerekir.
- Birikmiş nafaka talebi adi alacak niteliğinde olup ödenmemesi İİY. sının 344. maddesindeki suçu oluşturmaz.
Cari nafaka talep edilmemiş, birikmiş nafakaların tahsili istenmiştir. Birikmiş nafakalar adi alacak niteliğinde olup ödenmemesi müsnet suçu oluşturmaz.
- Nafaka ilâmının veya buna ilişkin ara kararın hüküm tarihinden önceye ait olması yeterlidir. Şikayet tarihinden önce kesinleşip, kesinleşmemesi önemli değildir.
- Nafakanın artırılmasına karar verilmişse, buna ilişkin icra emrinin borçluya gönderilmesinden ve icra emrinin borçluya tebliğinden sonra, yeni nafaka borcunun ödenmemesi hâlinde nafaka alacaklısının yeniden borçlu hakkında şikâyette bulunması gerekir. Artırma ile ilgili ilâmın kesinleşmesine gerek yoktur.
Nafakanın artırılmasına ilişkin karar 17.7.2006 tarihinde verilmiştir. Buna ilişkin icra emrinin borçluya tebliği, bu tebliğ tarihinden sonra yeni nafaka borcunun ödenmemesi bundan sonra da alacaklının yeniden şikâyeti gerekir. Önceki nafaka ile ilgili 24.4.2006 tarihli şikâyet dilekçesine göre mahkumiyet hükmü verilemez.
ı. Şikayet tarihinden geriye doğru ödenmemiş nafaka borcu mevcut ise, suç teşekkül eder.
İcra veya ödeme emri 27.10.2006 tarihinde tebliğ edilmiş şikâyet 17.12.2006 tarihinde yapılmıştır. Şikayet tarihinden geriye doğru tahakkuk etmiş, işlenip ödenmemiş nafaka bulunduğundan suç oluşmuştur.
- İcra veya ödeme emrinin tebliğinden önceki döneme ait nafakanın ödenmemesi suç oluşturmaz.
- Boşanma davası açılmış olması nedeniyle kadın lehine hükmolunan tedbir nafakası boşanma davasının sonunda verilecek kararın kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar, bu nedenle İİY. sının 344. maddesinde yazılı suç unsurları tekevvün etmeyeceğinden TMK.’nın 169’uncu maddesi gereğince hükmedilen nafakanın ödenmemesi suç oluşturmaz Ancak son yapılan değişikliğe göre ara kararıyla hükmolunan nafaka borcunun ödenmemeside nafaka kararlarının yerine getirilmemesi suçunu oluşturacaktır.
Ara karan takibe konulmuş, ödeme emri tebliğ edilmiş işleyen bir aylık tedbir nafakası ödenmemiş, süresinde şikayet edilmiş ise suç oluştuğundan nafaka borçlusunun cezalandırılmasına karar verilecektir.
- İflâs tarihinden önce işlemiş nafaka borcunun ödenmemesi koşullan oluştuğunda suç teşkil eder. Buna karşın iflâs tarihinden sonra işleyecek nafakaların ödenmemesi suç oluşturmaz.
- Çocuk için takdir edilen iştirak nafakası velâyet hakkı sona erinceye kadar devam eder. Çocuğun ergin olduğu döneme, veya velâyet hakkı sona erdikten sonraki döneme ilişkin nafaka borcunun ödenmemesi suç oluşturmaz.
- diğer koşullar yanında hapsen tazyik kararı verilebilmesi ve suçun oluşumu için alacaklının süresinde şikayeti de gerekmektedir.
- borçlu ödemek zorunda olduğu nafakayı şikayet tarihinden önce ödemiş ise şikayet tarihinde ödenmesi gereken bir nafaka borcu bulunmadığından artık cezalandırılmasına karar verilemez.
- sanığın suçu sabit görüldüğünde 1.6.2005 tarihinden önce işlenen suçlar için 5349 sayılı kanunla değişik 5252 sayılı kanunun 7 ve 5237 sayılı T.C.K’ unun 52/2’inci maddesi dikkate alınarak idari para cezası ile cezalandırılması gerekecektir.
1.6.2005 tarihinden sonra işlenen nafakaya ilişkin kararlara uymamanın cezası ise üç aya kadar hapsen tazyik olacaktır.