Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

TCK m 74 Dava Veya Cezanın Düşmesinin Etkisi Ne Anlama Gelmektedir?

TCK m 74 Dava Veya Cezanın Düşmesinin Etkisi Ne Anlama Gelmektedir?

MADDE 74.- (1) Genel af, özel af ve şikayetten vazgeçme, müsadere olunan şeylerin veya ödenen adli para cezasının geri alınmasını gerektirmez.

  • Kamu davasının düşmesi, malların geri alınması ve uğranılan zararın taz­mini için açılan şahsi hak davasını etkilemez.
  • Cezanın düşmesi şahsi haklar, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin hükümleri etkilemez. Ancak, genel af halinde yargılama giderleri de istenemez.

74.maddede, kamu davasının ortadan kalkmasının ve cezanın düşmesinin şahsi hakları etkilemeyeceği, bunun gibi müsadere edilmiş olan şeylerin ve ödenmiş olan adli para cezalarının iadesine yol açmayacağı, yargılama giderlerinin de bu neden­lerle talep edilemez bir hale gelmeyeceği açıklanmış, sadece genel afla ortadan kalkma halinde yargılama giderlerinin de artık istenemeyeceği belirtilmiştir. 74. maddenin 1., 2. ve 3.fıkraları sırasıyla 765 sayılı Kanunun 100., 110. ve 120. madde­lerinin karşılığı olup bir farklılık sözkonusu değildir. Sadece yeni TCK.nun müsade­re ve adli para cezasına ilişkin yeni düzenlemeleri gözetilerek ifade farklılıkları söz konusudur.

1.Fıkra

Madenin 1.fıkrasında; genel af, özel af ve şikayetten vazgeçme nedeniyle cezanın düşmesi halinde, müsadere olunan şeylerin veya ödenen adli para cezasının geri istenemeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, mahkumiyetten sonraki genel af, özel af ve şikayetten vazgeçme durumunda, cezanın infazına devam edilmesi im­kanı bulunmamakla birlikte cezanın düşmesini gerektiren bu haller, daha önce ya­pılan infaz sırasında müsadere edilen şeylerin veya ödenen adli para cezasının geri verilmesini gerektirmeyecektir. Maddenin açıklığı karşısında, ödenen adli para cezasının mahkumun rızasıyla veya cebri icra yoluyla ödenmiş bulunması önemli değildir. Bir güvenlik tedbiri olan müsadereye anılan düşme nedenlerinin bir etkisi sözkonusu olmayacaktır.

2.Fıkra

Maddenin 2.fıkrasında; kamu davasının düşmesinin malların geri alınması ve uğranılan zararın tazmini için açılan şahsi hak davasını etkilemeyeceği belirtilmiştir. Diğer bir deyişle, sanığın veya hükümlünün ölümü (64.md.), genel af (65/l.md), dava zamanaşımı (66.md.), şikayetten vazgeçme (74/4.md.) nedenlerinden biri ile kamu davasının düşmesi devletin cezalandırma hakkının sona ermesini gerektirir ise de bu haller suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerin malların geri alınması ve uğradıkları zararın tazmini için açmış oldukları şahsi hak davaları­nı etkilemeyecektir. Ancak 73.maddenin 7.fıkrasındaki özel düzenleme uyarınca, kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şalisi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açık­lamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamayacaktır.

74/2.fıkra hükmüyle yasa koyucu, devletin cezalandırma hakkının ortadan kalkmasının suçtan zarar görenin zararının giderilmesine engel olmayacağını, bir anlamda zarar görenin mağduriyetinin giderilmesi hakkının, devletin cezalandırma yetkisinden daha üstün olduğunu vurgulamak istemiştir. Yeni TCK.da ceza da­vasında şahsi hak talebinde bulunmaya imkan veren bir hükme yer verilmemiştir. Ancak işlenen suçlar aynı zamanda bir hukuki değeri ihlal etmeleri nedeniyle hak­sız fiil oluşturduklarından suçtan zarar gören kimselerin malların geri alınması ve uğradıkları zararın tazmini için açtıkları şahsi hak (hukuk) davası, kamu davasının düşmesi kararından etkilenmeden varlığını sürdürülecektir. Nitekim, yeni TCK.da mağduriyetin giderilmesi ceza hukukunun ceza ve güvenlik tedbirlerinden oluşan iki şeritli yaptırım sistemi içinde üçüncü bir şerit olarak kabul edilmiş, bu bağlamda ceza hukukumuza yeni giren “uzlaşma” kurumu ile kısa süreli hapis cezalanna seçenek yaptırımlar arasında mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine (50/1-b) çevrilebilme imkanının getirilmesi, etkin pişmanlık (örneğin, mala karşı suçlarda 168.md.) hükümlerine yer verilmesi mağduriyetin giderilmesinin, cezanın yerine geçen veya onu hafifleten ceza ve güvenlik tedbirleri yanında “üçüncü şerit” olarak ceza hukukuna ilişkin bağımsız bir yaptırım olarak kabul edildiğini gösteren hükümler olarak göze çarpmaktadır.

Kanaatimizce, yeni sistemde, hukukumuzda tam olarak işlerliği sağlanamayan şahsi hak davasının ceza muhakemesinden çıkarılması ve onun yerine mağduriye­tin giderilmesine yönelik olarak alternatif düzenlemelere yer verilmesi isabetli ol­muştur. TCK.nun 74/2.fıkrası hükmünü de bu bağlamda mağduriyetin giderilmesi­ne yönelik bir düzenleme olarak görüyoruz.

3.Fıkra

Maddenin 3.fıkrasında, cezanın düşmesinin şahsi haklar, tazminat ve yargılama giderlerine ilişkin hükümleri etkilemeyeceği, ancak, genel af halinde yargılama giderlerinin de istenemeyeceği hükme bağlanmıştır. Burada, cezanın, hükümlünün ölümü, genel veya özel af ve zamanaşımı nedeniyle düşmesinin mağdurun hukuk mahkemesinde şahsi hak ve tazminat istemiyle dava açabilme olanağını ortadan kaldırmayacağı ve genel af durumu hariç olmak üzere cezayı düşüren diğer haller­de devletin yargılama giderlerini tahsil etmesinin mümkün olduğu vurgulanmıştır. Yasa koyucu bu hükümle, cezanın düşmesini gerektiren nedenlerin varlığına kar­şın, suç ile haksız fiilin diğer bir deyimle ceza hukuku ile nedeni hukukun telifine yönelik olarak, failin fiili nedeniyle hukuk, devlet, toplum vb. ile zarar görmüş olan ilişkilerini tasfiye etmesi bakımından mağduru aktif kılarak ceza hukukunun, artık mağdurun tatmin edilmesi ve mağduriyetinin giderilmesi hususundaki menfaatle­rini de gözönünde bulundurduğunu belirtmek istemiştir.