TCK m 34 Geçici Nedenler Alkol Veya Uyuşturucu Madde Etkisinde Olma Ne Anlama Gelmektedir?
MADDE 34.- (1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez.
- İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
TCK.nun 34.maddesinde, geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olan kişilerin suç işlemleri halinde ceza sorumluluğu hususu düzenlenmiştir.
Geçici Bir Nedenle Yada İrade Dışı Alınan Alkol Veya Uyuşturucu Madde Etkisiyle İşlenen Fiiller
34.maddenin 1.fıkrasında, geçici bir nedenle yada irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmeyeceği öngörülmüştür. Ceza hukukunda esas ilke iradilik olduğundan, yasa koyucu bu hükümle geçici (arizi) bir nedenle yada irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle suç işleyen kişinin isnat yeteneğini (anlayabilme ve isteyebiime gücünü) önemli derecede azaltmış veya ortadan kaldırmış bulunması koşuluyla, ceza sorumluluğunu kaldıran bir neden olarak düzenlenmiştir.
Geçici (Arızi) Nedenlerin Etkisinde Olma
Geçici (arizi) nedenler, failin istediği dışında, içinde bulunduğu veya içine düştüğü durumun zorunluluğu nedeniyle isnat yeteneğini fiili işlediği sırada kaldıran veya önemli derecede azaltan nedenlerdir. Geçici nedenlere örnek olarak, ateşli bir hastalık, uyku hali, uyurgezerlik ipnotik telkinler epilepsi krizi, insüline bağımlı şeker hastalığı, üremi hastalığı, gebelik sonrası ortaya çıkan psikozlar ve zehirlenmeler sonucu bilinç bozuklukları gösterilebilir.
Geçici neden deyimine ne gibi hallerin girebileceğini önceden belirlemek olanaksızdır. Ancak, burada önemli olan husus; isnat yeteneğinin geçici bir nedenden dolayı kalkması veya azalmış sayılabilmesi için, bu nedenin meydana gelmesinde faile yüklenebilen bir kusurun bulunmaması gerektiğidir. Bu nedenle, eğer fail geçici nedeni kasten, yani bir suç işlemek veya kendisine bir özür hazırlamak amacı ile meydana getirmiş ve bu halde iken suç işlemiş ise yada geçici bir neden dolayısıyla istan yeteneğinin kalkmasına veya azalmasına taksirli bir hareketi ile neden olmuşsa, bu durumlarda failin isnat yeteneği tam olarak varsayılır ve 34/1.madde hükmünden yararlanamaz. Örneğin, uykusunun gelmekte olduğunu anlayan kamyon şoförü, aracı yolun kenarına çekip durdurmayı ihmal eder ve sonra direksiyon başında uykuya dalar ve bu halde iken sebebiyet verdiği bir olayda ölen veya yaralanan olursa, taksirle öldürme veya yaralamadan dolayı sorumlu olur ve isnat yeteneği varsayılır.
Geçici bir nedenin ceza sorumluluğunu kaldırabilmesi için, kişinin, gerçekleştirdiği davranışın hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin etkileyen bir nedenin etkisine bilinci olmaksızın veya iradesi dışında girmiş olmalıdır. Geçici neden, isnat yeteneğine (algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğine) hiç etkide bulunmamış yada bulunmuş olmakla birlikte, bu etki önemli derecede olmamış ise fail hakkında 34.maddenin 1.fıkrasının uygulanması mümkün değildir.
İrade Dışı Alınan Alkol veya Uyuşturucu Madde Etkisinde Olma
Sarhoşluğun veya uyuşturucu madde etkisinin irade dışı (istemeyerek) olduğunun belirlenmesi halinde, yasa koyucu bu durumu diğer geçici nedenlere denk sayarak failin gerçekleştirdiği davranışın hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğini kaldırması veya önemli ölçüde azaltması koşuluyla ceza sorumluluğu bulunmadığını kabul etmiştir. Ancak bu durumda da alkol yada uyuşturucu madde etkisinde olması bakımından faile yüklenebilen bir kusurun bulunmaması gerekmektedir.
“İrade dışı alınan” deyiminden maksat, bu halin başkasının fiilinden veya rastlantı sonucu meydana gelmiş olmasıdır. Kişi, alkol veya uyuşturucu madde almak kastıyla hareket etmemesine rağmen, yanılarak bu maddeleri almış olabilir; örneğin; içtiği sıvının alkol olduğunu bilmeyen bir kimse, bir içki fabrikasında çalışıp da alkol gazlarından sarhoş olan bir işçi rastlantı yüzünden sarhoş olmuş sayılır. Şaka maksadıyla veya fail kandırılmak suretiyle kendisine alkol içirilebilir veya uyuşturucu madde kullandırılabilir. Kişi, mücbir nedenler dolayısıyla, örneğin bir diş ağrısını gidermek yada başka türlü giderilemeyecek bir susuzluktan kurtulmak amacı ile alkol alınabilir, yada alkol veya uyuşturucu madde almaya irade dışı, başkasının zorlamasıyla mecbur kalmış olabilir. Gerek bilmeyerek gerek zorla alınan alkol veya uyuşturucu maddenin etkisindeyken işlenen suç açısından kişinin kusur yeteneği bulunmamaktadır.
İradi Olarak Alınan Alkol veya Uyuşturucu Madde Etkisinde Suç İşlenmesi
34.maddenin 2.fıkrasında, iradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişinin kusur yeteneğinin bulunduğu ve hakkında 34/1.fıkra hükmünün uygulanamayacağı belirtilmiştir. Kanun koyucu, kişinin kararlaştırdığı suçu işlemeye başlamadan önce, isteyerek alkol yada uyuşturucu veya uyarıcı madde alması hali ile herhangi bir suç işlemeyi rucu veya uyarıcı madde alması hali ile herhangi bir suç işlemeyi kastetmediği halde, isteyerek alkol yada uyuşturucu veya uyarıcı madde almış olması hali arasında bir ayırım gözetmeksizin, her iki halde de bu maddelerin etkisinde iken bir suç işleyen kişinin kusur yeteneğinin var olduğunu kabul etmiştir. Burada, irade olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle meydana gelen sarhoşluğun yoğunluğu önemli değildir. Bu gibi hallerde failin cezai sorumluluğunun tam olduğu kabul edilecektir.