Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

TCK m 227 Fuhuş Suçu ve Cezası

TCK m 227 Fuhuş Suçu ve Cezası

MADDE 227.- (1) Çocuğu fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran, bu maksatla tedarik eden veya barındıran ya da çocuğun fuhşuna aracılık eden kişi, dört yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalan­dırılır. Bu suçun işlenişine yönelik hazırlık hareketleri de tamamlanmış suç gibi cezalandırılır.

  • Bir kimseyi fuhşa teşvik eden, bunun yolunu kolaylaştıran ya da fuhuş için aracılık eden veya yer temin eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanılarak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması, fuhşa teşvik sayılır.
  • Fuhuş amacıyla ülkeye insan sokan veya insanların ülke dışına çıkmasını sağlayan kişi hakkında yukarıdaki fıkralara göre cezaya hükmolunur.
  • Cebir veya tehdit kullanarak, hile ile ya da çaresizliğinden yararlanarak bir kimseyi fuhşa sevk eden veya fuhuş yapmasını sağlayan kişi hakkında yukarı­daki fıkralara göre verilecek ceza yarısından iki katma kadar artırılır.
  • Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bu­lunan diğer kişiler tarafından ya da kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladı­ğı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı ora­nında artırılır.
  • Bu suçların, suç işlemek amacıyla teşkil edilmiş örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
  • Bu suçlardan dolayı, tüzel kişiler hakkında bunlara özgü güvenlik tedbir­lerine hükmolunur.
  • Fuhşa sürüklenen kişi, (Değişik İbare: 06.12.2006-5560/9.md.) tedavi veya psikolojik terapiye tabi tutulabilir.

765 sayılı ETCK’nun 435 ve 436.maddelerinin karşılığı olarak düzenlenen YTCK’nun 227.maddesinde, eski kanunda öngörülen yaş ölçütlerine dayalı sistem terk edilerek, suçun çocuklara ve yetişkinlere karşı işlenmesi şeklinde ikili bir ayrı­ma yer verilmiş ve bunların farklı esaslara göre cezalandırılması öngörülmüştür. Bu düzenlemede madde gerekçesinde de belirtildiği üzere Türkiye’nin de taraf olduğu uluslararası anlaşmalar göz önünde bulundurulmuştur.

Suçla Korunan Hukuksal Değer

Maddede tanımlanan suçlarla korunan hukuksal yarar, toplumun ortak edep duygusunun ve suç mağdurlarının cinsel özgürlüğün korunması ve dolayısıyla genel ahlakın düşmemesinin sağlanmasıdır.

Suçun Faili

Maddede tanımlanan suçların faili herhangi bir kimse olabilir. Ancak failin maddenin 5.fıkrasında sayılan bazı nitelikleri taşıyan kimselerden olması, cezanın belli oranda artırılmasını gerektiren bir hal sayılmıştır.

Suçun Mağduru

Maddenin 1.fıkrasındaki suçun mağduru ancak bir çocuk yani 18 yaşını bitir­memiş kişi olabilir. Maddenin 2.fıkrasındaki suçun mağduru ise çocuklar dışındaki (onsekiz yaşını bitirmiş) herhangi bir kişidir. Maddenin 3.fıkrasındaki suçun mağ­duru ise çocuk yada yetişkin kişiler olabilir. Cinsiyet ayrımı yapılmadığından mad­dedeki suçların oluşması bakımından mağdurun erkek veya kadın olması önem taşımamaktadır.

Yasa koyucu, maddenin 8.fıkrasında fuhşa sürüklenen kişilerin uğrayacağı ruh bozulması nedeniyle terapiye tabi tutulmasını, böylece suç mağduru olan bu kişile­rin sürüklendikleri fuhuş yolundan kurtulmak suretiyle yeni baştan topluma ka­zandırılmalarını amaçlayarak bunlar için hakimin takdirine dayalı olarak uygula­nabilen özel güvenlik tedbirleri öngörmüştür. Fuhşa sürüklenen kişinin tedaviye veya psikolojik terapiye tabi tutulabilmesi, fuhuş yapan kişi açısından ceza yaptırı­mı değil, bu kişinin vücudu üzerinde başkalarının cinsel davranışlarda bulunması­na katlanmaktan kaynaklanan psikolojik ve fiziksel arazlardan kurtulmalarını sağ­lamaya yönelik sosyal amaçlı bir güvenlik tedbiridir.

1.Fıkradaki Suçun Maddi Unsuru

Maddenin 1.fıkrasında tanımlanan suçun maddi unsuru, çocuğu yani 18 yaşını bitirmemiş bir kişiyi, fuhşa teşvik etmek veya bunun yolunu kolaylaştırmak veya bu maksatla tedarik etmek veya barındırmak yada çocuğun fuhşuna aracılık etmektir.

“Fuhuş” kavramı, “çıkar karşılığı veya alışkanlık halinde vücudunu başkalarının cinsel zevkine teslim etme ve bu suretle cinsel ilişkide bulunmayı sanat haline getir­me” “içinde bulunulan toplumun kurallarına uymayan cinsel ilişkide bulunma; bir veya birkaç kişiyle para karşılığında cinsel ilişkide bulunma” anlamına gelmektedir.

“Fuhşa teşvik”, şehevi duyguları kamçılayarak mağduru fuhşa sürüklemek gayreti; başkasının şehevi duygularını doyurmaya alet olmak fikir ve duygusunu uyandıracak nitelikte manevi telkin ve tesirde bulunmaktır. Teşvik, sözle olabile­ceği gibi yazıyla veya resim göstermek biçimindeki bir davranışla da olabilir. Suçun oluşması bakımından failin mağduru fuhşa teşvik etme fiilinden bir kazanç sağla­ması zorunlu olmamakla birlikte, “fuhşa sürüklenen kişinin kazancından yararlanı­larak kısmen veya tamamen geçimin sağlanması” fuhşa teşvik sayılır (227/2.fıkra).

“Fuhuş yolunun kolaylaştırılması”, mağdurun fuhşa sürüklenmesini sağlama­ya yönelik fırsat ve imkanların ortaya konulmasıdır. Örneğin, mağdurun fuhuş yoluyla iyi para kazanacağına veya bu yolla lüks bir yaşam sürdüreceğine inandı­rılması, bu amaçla fuhuş yapılan yerlere götürülmesi, bu ortamlara alıştırılmaya çalışılması, bu tür kişilerle tanıştırılıp arkadaşlık kurmasının sağlanması ve bu amaçla yer temin edilmesi gibi davranışlar fuhuş yolunun kolaylaştırılması olarak kabul edilir.

“Fuhuş amacıyla tedarik etmek”, başkalarının şehvet arzularını tatmin etmek için mağdurun araştırılıp bulunması, elde edilmesidir. “Fuhşa aracılık edilmesi” ise fuhşa sürüklenen mağdurla cinsel ilişkiye girmek isteyen kişilerin buluşmalarının sağlanmasına aracılık edilmesidir.

Milletlerarası Sözleşmelerde de öngörüldüğü üzere, maddenin 1.fıkrasında ön­görülen “çocukların fuhşa sürüklenmesi” suçunun işlenişine yönelik hazırlık hare­ketlerinin de tamamlanmış suç gibi cezalandırılacağı öngörülmüştür (1.fıkra 2.cümle).

2.Fıkradaki Suçun Maddi Unsuru

Suçun 18 yaşından büyüklere karşı işlen­mesi halinde 2.fıkra hükmü uygulanacaktır. 2.fıkradaki suçun maddi unsuru, bir kimseyi fuhşa teşvik etmek veya fuhşun yolunu kolaylaştırmak veya fuhuş için aracılık etmek veya fuhuş için yer temin etmektir.

3.Fıkradaki Suçların Maddi Unsurları

Maddenin 3.fıkrasında, fuhuş amacıy­la ülkeye insan sokulması veya insanların ülke dışına çıkmasının sağlanması da suç olarak tanımlanmış ancak suçun mağdurunun çocuk veya erişkin olmasına göre maddenin bir veya ikinci fıkrasındaki cezanın uygulanacağı öngörülmüştür. Mağ­durun ülkeye yani Türkiye’ye giriş veya çıkışının yasal veya yasal olmayan yollar­dan sağlanması önemli olmayıp, failin bu fiili fuhuş amacıyla işlemiş olması suçu oluşturmaktadır. Yasal olmayan yollardan ülkeye giriş ve çıkış yapılması söz konu­su ise fail hakkında ayrıca Pasaport Kanununun cezai hükümleri de uygulanır. Kanaatimizce, yasal olmayan yollardan, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddi menfaat elde etmek maksadıyla, bir yabancıyı ülkeye sokma veya Türk va­tandaşı veya yabancının yurt dışına çıkmasına imkan sağlama fiillerinin fuhuş ama­cıyla işlenmesi durumunda YTCK’nun 79.maddesinde tanımlanan “göçmen kaçak­çılığı” suçunun fikri içtima (44.md.) kuralı uyarınca oluşması ve uygulanması söz konusu olabilir.

Suçun Manevi Unsuru

227.maddede tanımlanan suçların manevi unsuru kast olup failin bu fiilleri fu­huş amacıyla işlemesi gerekir.

Suçun Özel Görünüş Biçimleri

Maddenin 1.fıkrasında tanımlanan suçun (çocukların fuhşa sürüklenmesi suçu­nun) işlenişine yönelik hazırlık hareketleri de tamamlanmış suç gibi cezalandırıla­cağından, bu suça teşebbüs mümkün değildir. Maddenin 2.ve 3.fıkra!arında tanım­lanan suçlara ise teşebbüs mümkündür. İştirak ve içtima bakımından öze! bir hük­me yer verilmediğinden bu hususlarda genel hükümler uygulanacaktır.

Suça Etki Eden Nedenler

Maddede tanımlanan suçların cezalarında artırımı gerektiren nedenler 4., 5. ve 6.fıkralarda gösterilmiştir. Buna göre;

Cebir veya tehdit kullanarak, hile ile yada çaresizliğinden yararlanarak bir kim­senin fuhşa sevk edilmesi veya fuhuş yapmasının sağlanması durumunda fail hak­kında bir, iki veya üçüncü fıkraya göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılacaktır (4.Fıkra). Mağdurun çaresizliğinden yararlanılarak suçun işlendiğin­den söz edilebilmesi için, failin mağduru fuhşa sevk veya fuhuş yapmaya razı eder­ken, onun bu durumundan özellikle yararlanmış olması, mağdurun içinde bulun­duğu olumsuz koşullardan başka türlü kurtulma imkanı bulunmadığı fikri oluştu­rularak fiile razı edilmesi gerekir.

Maddenin 5.fıkrasına göre, bir, iki veya üçüncü fıkralarda tanımlanan suçların eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından yada kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır. Yasa koyucu, sayılan bu durumlarda failin konumu itibariyle mağdur üzerinde kolaylıkla etkide bulunması ve mağdu­run faile karşı beslediği güvenin kötüye kullanılması nedeniyle bu fiillerin toplum­da meydana getireceği nefret ve teessürün, bu tür kişisel bağların bulunmadığı durumlara oranla daha ağır olacağını kabul ederek, bu durumları fail bakımından şahsi ağırlatın neden saymıştır. Akrabalık (eş, üstsoy, kayın üstsoy, kardeş, evlat edinen) ve vasilik konumu Medeni Kanun hükümlerine göre tayin edilir. Üstsoy hısımlığı bakımından nesebin düzgün olup olmaması arasında fark yoktur. Üvey baba hakkında da bu ağırlatın neden uygulanır. Eş, kayın üstsoy, evlat edinen ve vasi konumunun suçun işlendiği sırada var olması gerekir. Bu ilişkiler fiilden önce sona ermişse bu ağırlatın sebep uygulanmaz. Akrabalık veya vasilik ilişkisinin nüfus aile tablosu ve mahkeme kararı getirtilerek belirlenmesi gerekir.

Eğitici, küçüğün terbiye ve eğitimi ile ilgilenen ve genellikle aile tarafından ço­cuğun gerek eğitim ve gerekse sosyal alanda iyi yetişmesi için para karşılığı sağla­nan kişidir. Öğretici ise, her derecede öğretim yapan kamu veya özel kuruluşlarda, öğrencilerin eğitim ve öğretimleri ile görevli, sürekli veya geçici kimselerdir. Eğitici, öğretici vc bakıcıların mutlaka resmi bir kuruluşa bağlı olmaları gerekmediği gibi, hukuken öğretmenlik yetkisine sahip olmaları, bu görevi ücretli olarak yapmaları da şart değildir. Bazı evlerde çalıştırılan dadı ve mürebbiyeler, müzik, dans, bale veya herhangi bir branşın dersini veren kimseler hakkında da, fiilin işlendiği sırada eğitici, öğretici veya bakıcı ilişkilerinin mevcut olması koşuluyla bu ağırlatın neden uygulanır.

“Koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler” bakımından olayın özelliği, sanıkla mağdur arasındaki yakınlık nazara alınmalıdır. Fail ile mağdur arasındaki hısımlık, gelenek ve görenekler, birlikte bulunma halleri failin mağdur üzerinde koruma ve gözetim sahibi olmasını sağlamış ve fail bu yükümlülüğünü kötüye kullanarak suçu işlemişse bu ağırlatın neden uygulanır. Örneğin, eniştenin baldızını, öz amca veya dayının yeğenini, fuhşa sevketmesi halinde aynı evde otu­ruyorlarsa koruma ve gözetim yükümlülüğünün kullanılması söz konusudur.

Fiilin, kamu görevi veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanıl­mak suretiyle, örneğin çocuk bakımevi, kreş, yaz okulu, kamp gibi yerlerde, resmi veya özel kuruluşlarda müdür veya nüfuz sahibi olan kişilerin orada çalışanlar, memur ve müstahdemlere karşı, aynı yerde ikamet etme veya çalışmanın doğurdu­ğu güven ve yakınlıktan yararlanarak işlenmesi durumunda da bu ağırlatıcı neden uygulanır.

Maddenin 6.fıkrasında, bir, iki ve üçüncü fıkralarda tanımlanan suçların, suç iş­lemek amacıyla oluşturulmuş örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, bu fıkralara göre verilecek cezanın yarı oranında artırılacağı öngörülmüştür. Faile ayrı­ca, örgüt kurmak veya yönetmek yada kurulmuş olan örgüte üye olmak (220.md.) suçundan dolayı da ceza verilecektir.

227.maddede tanımlanan suçlarla ilgili olarak özel bir hafifletici neden öngö­rülmemiştir.

Kovuşturma

Bu suçların soruşturulması ve kovuşturulması resen yapılır. Bu suçların, vatandaş veya yabancı tarafından, yabancı ülkede işlenmesi halinde, Türk Kanunları uygulanır (YTCK. 13/d.md.). Suçun bir şirketin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda 5271 sayılı CMK’nun 133.maddesi gereğince şirket yönetimi için kayyım tayin edilebilir.

Görevli Mahkeme

Bu suçlarda açılan davalara bakma görevi 5235 sayılı Ka­nunun ll.maddesi uyarınca asliye ceza mahkemesine aittir.

Suçun Yaptırımı

l.fıkradaki suçun yaptırımı, dört yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasıdır. 2.fıkradaki suçun yaptırımı ise iki yıldan dört yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adli para cezasıdır. Maddenin 3.fıkrasındaki suç bakımından mağdurun çocuk veya erişkin olmasına göre bir veya ikinci fıkradaki cezalar uygulanacaktır.

Bu suçlardan dolayı tüzel kişiler hakkında 60.maddede öngörülen güvenlik ted­birlerine (iznin iptali ve müsadere) hükmolunur (227/7.fıkra).

Dava Zamanaşımı

Bu suçlarda dava zamanaşımı süresi, l.fıkradaki suç için onbeş yıl, 2.fıkradaki suç için sekiz yıldır. 3.fıkradaki suçun mağduru çocuk ise bu süre onbeş yıl, erişkin ise sekiz yıldır. Ancak, dava zamanaşımı süresinin belirlen­mesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri (227/4.fıkra) göz önünde bulundurulacaktır.