Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

TCK m 173 Atom Enerjisi İle Patlamaya Sebebiyet Verme Suçu ve Cezası

TCK m 173 Atom Enerjisi İle Patlamaya Sebebiyet Verme Suçu ve Cezası

MADDE 173.- (1) Atom enerjisini serbest bırakarak bir patlamaya ve bu suret­le bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığı hakkında önemli ölçüde tehlike­ye sebebiyet veren kişi, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırı­lır.

(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiilin taksirle işlenmesi halinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Yeni bir düzenleme olan 173.maddedeki suçların, 765 sayılı ETCK’da karşılığı bulunmamaktadır.

Suçla Korunan Hukuksal Yarar

Çağımızda teknolojideki gelişmelere paralel olarak atom enerjisi ile çalışan sant­rallerin hızla çoğalması ve atom enerjisinin serbest bırakılmasının neden olduğu patlamanın meydana getirdiği tehlikeleri gözeterek yasa koyucu 173.maddede bu fiilin kasten veya taksirle işlenmesi hallerini gözeterek iki ayrı suç tanımına yer vermiştir. Bu suçlarla korunmak istenilen hukuksal yarar bireylerin hayatı, sağlığı veya malvarlığının korunması ve dolayısıyla kamu güvenliğinin sağlanmasıdır.

Suçun Faili Ve Mağduru

Maddede tanımlanan kasten veya taksirle atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet verme suçlarının faili herhangi bir kimse olabilir.

Suçun mağduru ise toplumu oluşturan tüm bireylerdir.

1.Fıkradaki Suçun Maddi Unsuru

Maddenin 1.fıkrasında tanımlanan suçun maddi unsuru, atom enerjisini serbest bırakarak bir patlamaya sebep olmaktır. An­cak bu fiilin cezalandırılabilmesi için bu patlamadan dolayı bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığı hakkında önemli ölçüde tehlikeye sebebiyet vermesi gerekir.

“Atom”, “birkaç türü birleşince çeşitli kimyasal bileşikleri (molekülleri) bir tek türü ise bir kimyasal öğeyi oluşturan parçacık” anlamına gelmektedir. “Atom enerjisi” ise, “atom çekirdeklerinin parçalanmasından veya hafif atomların kaynaşma­sından oluşan büyük enerji” şeklinde tanımlanmaktadır. Atom enerjisiyle sebep olunan patlama geniş kitleleri tahrip edici kuvvete sahip olmasının yanısıra ekolojik dengenin uzun yıllar boyunca bozulmasına da yol açmaktadır.

Suçun oluşması için bu fiilden dolayı ayrıca kişilerin hayatı, sağlığı veya malvar­lığı bakımından zararlı bir neticenin meydana gelmesi aranmaz. Ancak ölüm, yara­lanma veya malen bir zarar meydana gelmişse fail, fiilin sebebiyet verdiği netice dolayısıyla kasten öldürme, yaralama veya mala zarar verme suçlarından dolayı ayrıca cezalandırılması gerekir.

2.Fıkradaki Suçun Maddi Unsuru

Maddenin 2.fıkrasında tanımlanan suçun maddi unsuru, birinci fıkrada sözkonusu edilen fiillerin taksirle (dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak) işlenmesi ile oluşmaktadır. Ancak, bu durumda ce­zaya hükmedebilmek için de, bu patlama suretiyle bir başkasının hayatı, sağlığı veya malvarlığı hakkında önemli ölçüde tehlikeye sebebiyet vermilmiş olması gere­kir. Birinci fıkradaki suçun maddi unsuruna ilişkin açıklamalar; 2.fıkradaki suç için de geçerlidir. Bu suç tipinde failin hareketi yapma (icra) biçiminde olabileceği gibi yapmama (ihmal) biçiminde de olabilir. Uyulması gerekli kurallara karşı zorunlu olan ve beklenen, ortak tecrübe ile tespit edilen dikkat ve özenin gösterilmemiş olması failin sorumluluğunun esasını oluşturmaktadır. Atom enerjisi ile çalışan tesislerde kişilerin dikkatli ve özenli davranmalarıyla ilgili kuralların neler olduğu bu husustaki mevzuat hükümleri ile belirlendiğinden, icrai veya ihmali şekilde olabilen hareketle gerçekleşen patlamanın somut olayda kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı hakkında önemli ölçüde bir tehlike oluşturup oluşturmadığı, failin bu davranışıyla tehlike biçiminde beliren bu değişiklik arasında neden-sonuç ilişki­sinin bulunup bulunmadığı ve kusurunun bulunup bulunmadığı hususları teknik bir konu olup uzmanlığı gerektirdiğinden uzman bilirkişi mütalaası alınarak sonu­cuna göre hüküm kurulması gerekir.

Suçun Manevi Unsuru

Maddenin 1.fıkrasındaki suçun manevi unsuru kast olup, failin suçun kanuni tanımındaki unsurları bilerek ve isteyerek gerçekleştirmesi gerekir. Fail, unsurların meydana geleceğini kabullenerek ve yasal tanıma uygun tehlikenin meydana gele­ceği olası sayılmasına karşın eylemi işlemekten geri kalmamış ise bu durumda olası kastın (21/2.md.) varlığı sözkonusu olur. Failin hangi saikle bu suçu işlediği önem taşımaz.

Maddenin 2.fıkrasındaki suçun manevi unsuru ise taksirdir. Sırf hareketin ya­pılması ve bu hareketin korunan hukuksal değerler açısından önemli ölçüde tehli­keye neden olması, taksirin gerçekleşmesi için yeterli olmayıp somut olayda failin, gerekli objektif dikkat ve özeni gösterip göstermediği, manevi unsur açısından araş­tırılacaktır.

Suça Etki Eden Nedenler

Maddede tanımlanan suçlardan dolayı cezanın artırılmasını veya daha az ceza verilmesini gerektiren özel bir hükme yer verilmemiştir.

Teşebbüs

Maddenin 1.fıkrasında tanımlanan suça teşebbüs ancak icra hare­ketlerinin kısımlarına ayrılabilmesi halinde mümkündür. Maddenin 2.fıkrasındaki taksirli suça teşebbüs sözkonusu olamaz.

İştirak

1.fıkradaki suça iştirakin her hali (YTCK 37-41.md.) mümkündür. 2.fıkradaki taksirli suça iştirak hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Buna karşılık bu taksirli suç tipinin birkaç kişi tarafından işlenmesi mümkündür. Bu du­rumda YTCK’nun 22/5.fıkrası uyarınca, taksirli fiili işleyen kişiler kendi kusurları gözönünde bulundurulmak suretiyle sorumlu tutulur. Bu gibi durumlarda sebebi­yet verilen tehlikenin oluşumu açısından her kişinin taksirli fiili dolayısıyla kusurlu­luğu bir diğerinden bağımsız olarak belirlenmelidir.

İçtima

Suçların içtimai bakımından özel bir hüküm konulmadığından, bu hu­sustaki sorunların genel hükümler (42-44.md.) çerçevesinde çözümlenmesi gerekir.

Kovuşturma

Maddede tanımlanan suçların soruşturma ve kovuşturması re’sen yapılır.

Görevli Mahkeme

1.fıkradaki suçta ağır ceza mahkemesi, 2.fıkradaki suç ba­kımından ise asliye ceza mahkemesi görevlidir.

Suçun Yaptırımı

1.fıkradaki suçun yaptırımı beş yıldan (49.md.) yirmi yıla kadar hapis, 2.fıkradaki suçun yaptırımı ise, iki yıldan beş yıla kadar hapistir.

Dava Zamanaşımı

Dava zamanaşımı süresi, 1.fıkradaki suçta 20 yıl (66/1-c), 2.fıkradaki suçta ise 8 yıldır (66/1-e bendi).