TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçu ve Cezası
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme
MADDE 136.- (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçu Açıklama
765 sayılı ETCK’da karşılığı bulunmayan yeni bir düzenleme olan 136.maddede, kişisel verileri hukuka aykırı olarak başkasına verme, yayma veya ele geçirme eylemleri bağımsız bir suç olarak tanımlanmak suretiyle yaptırıma bağlanmıştır.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçuyla Korunan Hukuksal Değer
Bu suçla korunan hukuksal yarar, özel hayatın gizliliği ve korunması hakkına yönelik hukuka aykırı müdahalelerin önlenmesidir.
Kişinin üzerinde tasarruf hakkına sahip olması nedeniyle başkaları tarafından bilinmesini istemediği ve hukuk tarafından gizliliği ve korunması temel bir şahsiyet hakkı olarak kabul edilmiş faaliyetlerinin oluşturduğu alana “özel hayat alanı” denilmektedir. maddede tanımlanan suçun konusunu oluşturan kişisel verilerin hukuka aykırı olarak bir başkasına verilmesi, yayılması veya ele geçirilmesi, Anayasanın 20.maddesi ve uluslararası düzenlemelerle güvence altına alınan ve her birey için tartışmasız nitelikte temel bir insan hakkı olarak kurallaşan “özel hayatın gizliliği ve korunması hakkı” na müdahale oluşturmaktadır. Yasa koruyucu, 136.madde hükmüyle, özel hayata hukuka aykırı bir şekilde saldırı oluşturan bu fiilleri suç olarak tanımlamak suretiyle özel hayatın gizliliği ve korunması hakkına yardımcı olmakta, onu tanımakta, güvenceler sağlamakta ve ihlalini yaptırım altına almaktadır.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunun Konusu
Maddede tanımlanan suçun maddi konusu “kişisel veriler”dir. Gerçek kişiyle ilgili her türlü bilgi, kişisel veri olarak kabul edilmelidir. Özel hayatın gizliliği ve korunması hakkının temel bir şahsiyet hakkı olması, onu herkesin sahip bulunduğu (genellik), herkese karşı ileri sürülebilen (inhisarilik), devri ve vazgeçilmesi mümkün olmayan (şahsa bağlılık ve vazgeçilmezlik) mutlak bir hak haline getirmiştir. Bu itibarla, özel hayatın gizliliği ve korunması hakkı, sadece devlet-kişi ilişkilerini değil, kişilerden kişilere yönelik ilişkileri ve müdahaleleri de içermektedir. Nitekim, Anayasanın 20/1.maddesinin “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulmaz” hükmü ile sadece devletin kamu hukukuna ilişkin tasarruflarında değil tüm kişiler arası ilişkilerde özel hayatın gizliliğine saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu itibarla 136.maddenin konusunu oluşturan kişisel verileri hukuka aykırı olarak bir başkasına verme, yayma veya ele geçirme fiillerinin kimden gelirse gelsin özel hayatın gizliliği ve korunması hakkına bir saldırı oluşturduğunun kabulü gerekir. Diğer bir anlatımla bu madde hükmünün, özel hayatın gizliliğini sadece idareye ve adli makamlara karşı koruyan bir düzenleme şeklinde anlaşılmaması gerekir.
Anayasanın 20.maddesinde, İnsan Hakları Evrensel Bildirisinin 12.maddesinde ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 8.maddesinde kişinin özel hayatı ve aile hayatı aynı hükümle, fakat birbirinden ayrılarak güvence altına alınmıştır. Bu itibarla kişisel veri olarak kaydedilen ve kişinin münhasıran şahsına ait olan özel hayatına ilişkin verilerin yanı sıra doğum, evlilik, boşanma gibi aile hayatına ilişkin veriler de 136.maddedeki suçun konusunu oluşturabilecektir. Aile hayatı kişinin kendisine yakın bireylerle paylaştığı ve başkalarına karşı gizli kalması gereken yaşam alanıdır. Yasa koyucu, Anayasanın 26/11 fıkrasında da “düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti”nin , “özel ve aile hayatlarının korunması” amacıyla sınırlanabileceğini açıklamıştır. Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu özel hayat ile aile hayatını birbirinden ayırmış fakat her ikisinde de aralarındaki yakın ilişki nedeniyle birlikte güvence getirmiştir.
Bu itibarla, kurum ve kuruluşlar tarafından bilgisayar ortamına geçirilerek veya başka ortamlarda muhafaza edilen kişilerin özel ve aile hayatı ile ilgili kişisel veriler 136.maddede tanımlanan suçun konusunu oluşturmaktadır.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunun Faili ve Mağduru
Bu suçun faili herhangi bir gerçek kişi olabilir. Suçun failinin kamu görevlisi olup da bu suçu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlemesi yada suçun failinin bu suçu belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlemesi 137.maddede cezayı ağırlaştıran nitelikli haller olarak sayılmıştır.
Bu suçun mağduru ise her hangi bir kişi olabilir.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunun Maddi Unsuru
Bu suçun maddi unsuru, başkasına ait kişisel “hukuka aykırı olarak”, bir başkasına vermek veya yaymak veya ele geçirmek biçimindeki seçimlik hareketlerden birisinin işlenmesiyle oluşmaktadır.
Örneğin, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun /.maddesinde “adli sicil bilgileri verilebilecek olanlar” ve 8.maddesinde de “adli sicil bilgilerini verebilecek merciler” açıkça gösterilmiş, 11.maddesinde ise, adli sicil ve arşiv bilgilerinin gizli olduğu, bu bilgilerin görevlilerce açıklanamayacağı ve bu kanun hükümlerine göre verilen kişi, kurum ve kuruluşlarca veriliş amacı dışında kullanılamayacağı hükme bağlanmıştır. Adli sicil ve arşiv bilgilerini /.maddeye aykırı olarak, örneğin özel bir kuruluşa veya ilgilinin vekili olmayan kişilere veren görevlinin eylemi, keza bu bilgileri verme yetkisi olmayan bir görevlinin bir başkasına verme eylemi, bu bilgileri veriliş amacı dışında kullanarak yayan kimsenin eylemi veya bu bilgileri başkaca hukuka aykırı bir eylemle (örneğin muhafaza edildiği yerden çalarak) ele geçiren kimsenin eylemi 136.maddeye uyan suçu oluşturacaktır.
CMK’nun 80.maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre, bu kanunun 75., 76. ve 78.madde hükümlerine göre şüpheli ya da sanığın veya diğer kişilerin vücudu üzerinde dış veya iç beden muayenesi yapılması ve vücutlarından kan ve benzeri biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınması veya bu işlemlerle elde edilen örnekler üzerinde moleküler genetik incelemeler yapılmasına ilişkin olup, bir suçla ilgili delil elde etmek için yapılan bu inceleme sonuçları, “kişisel veri” niteliğinde olduğundan bunlar başka bir amaçla kullanılamaz; dosya içeriğini öğrenme yetkisine sahip bulunan kişiler tarafından bir başkasına verilemez. Bu hükme aykırı olarak anılan kişisel verileri başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişilerin eylemi 136.maddeye uyan suçu oluşturur.
Kurum ve kuruluşların bilgisayar ortamlarında saklanan kişisel verilerin, örneğin bir hastanenin hastalarına, sigorta şirketinin sigortalılarına, bankaların ve kredili alışveriş yapılan mağazaların müşterilerine ilişkin kişisel veri kapsamındaki kayıtların hukuka aykırı olarak bir başkasına verilmesi, yayılması veya ele geçirilmesi hallerinde eylem 136.maddeye uyan suçu oluşturmaktadır.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunun Manevi Unsuru
Bu suçun manevi unsuru bakımından kast gerekli ve yeterlidir. Failin hangi saikle bu suçu işlediğinin önemi yoktur. Suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunun Hukuka Aykırılık Unsuru
Kişisel verilerin kanun hükmü (24/1 .md) uyarınca veya ilgilinin rızası (26/2.md) uyarınca başkasına verilmesi söz konusu ise eylem hukuka uygun sayılır.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçuna Teşebbüs
Bu suça teşebbüs mümkündür.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunda İştirak
Bu suça iştirakin her hali (faillik, azmettirme ve yardım etme) mümkündür.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunda İçtima
İçtima konusunda özel bir hüküm bulunmadığından bu sorunun genel hükümler (42-44.md) çerçevesinde çözümlenmesi gerekir.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçuna Etki Eden Nedenler
YTCK.nun 137.maddesi uyarınca, bu suçun;
- Kamu görevlisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle işlenmesi veya,
- Belli bir meslek ve sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi,
Hallerinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.
Bu suçla ilgili olarak daha az ceza verilmesini gerektiren özel bir hükme yer verilmemiştir.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunda Kovuşturma
139.maddede hükmüne göre, bu suçun soruşturma ve kovuşturması C.Savcılığmca re’sen yapılır. Suçun takibi şikayete bağlı değildir.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunda Görevli Mahkeme
5235 sayılı Kanunun 11.maddesi uyarınca bu suçlardan açılan davalara bakma görevi asliye ceza mahkemesine aittir.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunun Yaptırımı
Suçun failine uygulanacak yaptırım bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır. 137.maddedeki nitelikli hallerin mevcudiyeti halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.
TCK m 136 Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunda Dava Zamanaşımı
66/1-e maddesi uyarınca bu suçun dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Nitelikli hallerin bulunması (137.md.) durumunda bu süre (66/3.fıkra delaletiyle 66/1-d bendi uyarınca) onbeş yıldır.