Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu ve Cezası

MADDE 121.- (1) Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makam­larına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halin­de, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Açıklama

Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu, ilk defa 5237 sayılı YTCK.nun 121.maddesinde suç olarak düzenlenmiştir. 765 sayılı ETCK’da bu suçun karşılığı yoktur.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Suçla Korunan Hukuksal Değer

Bu suçla dilekçe hakkının kullanılması güvence altına alınmıştır. Orijinini La­tince “petitum” (talep) kavramı oluşturan ve Anayasamızda da düzenlenen dilekçe hakkı, bir sübjektif kamusal haktır. Sübjektif haktır; çünkü, bu hak, toplu veya mün­feriden, ancak bireyler tarafından kullanılabilir. Kamusal bir haktır; çünkü, bu hak­kın kullanılmasıyla kişiler taleplerini resmi makamlara iletmek olanağını elde et­mektedirler. Söz konusu suç tanımıyla korunmak istenilen hukuksal yarar, Anaya­samızda güvence altına alınan dilekçe hakkının kullanılmasının sağlanması, bu hakkın kullanılmasının engellenmesine yönelik davranışların önlenmesidir.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Suçun Konusu

Bu suçun maddi konusu, dilekçedir. Anayasamızın 74.maddesi, Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendile­riyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türki­ye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılma biçimi kanunla düzenlenir”, hükmünü ihtiva etmektedir.

Dilekçe hakkının kullanılma biçimi, 1.11.1984 tarih ve 3071 sayılı olup 10.11.1984 tarih ve 18571 sayılı RG’de yayımlanarak yürürlüğe giren Dilekçe Hakkının Kulla­nılmasına Dair Kanun ile düzenlenmiştir. Dilekçe, kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına yazılı olarak yaptığı başvuruyu ifade etmektedir. Kamu makamlarına yöneltilen talebin sözlü olması da mümkündür. Örneğin bir suç vakıasına ilişkin ihbar veya şikâyetin sözlü olarak yapılması halinde, bunun CMK’nun 158/5.fıkrası uyarınca tutanağa geçirilmesi gerekmektedir. Salt sözlü başvurunun kabul edilmemesi söz konusu suçu oluşturmayacaktır. Ancak, başvu­runun yazılı yapılması halinde, bunun hukuki bir neden olmaksızın kabul edilme­mesi, söz konusu suçu oluşturacaktır. Bu ayırımın yapılmasının nedeni, ispat sorun­larının önüne geçmektir.

3071 sayılı Kanunun 3.maddesine göre; Türk vatandaşları kendileriyle veya ka­mu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler. Türkiye’de ikamet eden yabancı­lar ise karşılıklılık esası gözetilmek ve dilekçelerinin Türkçe yazılması kaydıyla bu haktan yararlanabilirler. Aynı Kanunun 4.maddesine göre; Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgah adresinin bulunması zorunlu­dur. Bu madde hükmünden de anlaşıldığı üzere, eğer dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgah adresini ihtiva etmiyorsa suçun konusu olan dilek­çeden söz edilemeyecektir. 3071 sayılı Kanunun 5.maddesine göre, dilekçe, konu­suyla ilgili olmayan bir idari makama verilmesi durumunda, bu makam tarafından yetkili idari makama gönderilir ve ayrıca dilekçe sahibine de bilgi verilir. Aynı Kanu­nun 6.maddesi gereğince; Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerden; belli bir konuyu ihtiva etmeyenler, yargı merci­lerinin görevine giren konularla ilgili olanlar, sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgah adresi unsurlarından herhangi birini taşımayanlar, incelenemezler.

Bu itibarla, 3071 sayılı Kanunun 4. ve ö.maddelerindeki unsurlardan birini taşı­mayan dilekçeler ile salt sözlü olarak yapılan başvurunun kabul edilmemiş olması halinde bu sözlü başvurular, 121.maddede yazılı suçun konusunu oluşturmazlar.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Suçun Faili

Bu suçun faili ancak kamu görevlisi olabilir. Bu özelliğinden do­layı suç, özgü suç niteliği taşımaktadır. Ancak, kamu görevlisinin bu suçun faili olabilmesi için, dilekçenin verilmek istendiği kamu kurumunda dilekçeyi kabul etmekle görevli olması, diğer bir anlatımla, ilgili mevzuat hükümlerine göre di­lekçeyi kabul edip gereğini yapmak görevi ve yetkisi dahilinde bulunmasına karşın hukuki bir neden olmaksızın dilekçeyi kabul etmemiş olması gerekir.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Suçun Mağduru

Bu suçun mağduru herhangi bir kişi olabilir. Türk vatan­daşlarının yanı sıra, Türkiye’de ikamet eden yabancılar da karşılıklılık esası göze­tilmek ve dilekçelerinin Türkçe yazılması kaydıyla bu suçun mağduru olabilirler.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Suçun Maddi Unsuru

Bu suçun maddi unsuru, kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu ma­kamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesidir.

“Hukuki bir neden olmaksızın” sözcükleri ile ifade edilmek istenilen husus, yürürlükteki mevzuat hükümlerinde öngörülen biçim usul ve esas bakımından yasal koşullara uygun olarak verilen bir dilekçenin kamu makamını temsil eden kimse tarafından kabul edilmemesidir. Verilen dilekçenin hukuki bir nedene dayalı olarak kabul edilmemesi halinde, kabul etmeme fiili hukuka uygun olduğu için, suç oluşmayacaktır. Örneğin bir suç duyurusuna ilişkin dilekçenin verileceği makamlar CMK’nun 158.maddesinde gösterilmiştir. Böyle bir dilekçenin ilgisiz bir makama (örneğin belediye başkanına) verilmeye teşebbüs edilmesi karşısında, kabul edil­memesi, söz konusu suçu oluşturmaz.

Süreli işlemlerde, dilekçenin süresinde verilmesine rağmen, kabulünün gecikti­rilmesi halinde de, bu suç oluşur. Dilekçenin kamu makamını temsil eden kimse tarafından kabul edilmesine karşın 3071 sayılı Kanunun 7.maddesi hükmüne göre dilekçe sahibine başvurunun sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkın­da en geç otuz gün içinde gerekçeli olarak cevap verilmemesi 121.maddede yazılı suçu değil, unsurlarının varlığı halinde 257.maddeye uyan görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Suçun Manevi Unsuru

Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu ancak kasten işlenebilir. Bu bakımdan failin, dilekçe sahibi olan kişinin belli bir hakkı kullanmak için kendisinin yetkili olduğu kamu makamına verdiği dilekçeyi hukuki bir neden olmaksızın yani keyfi olarak kabul etmediğini bilmesi ve eylemi isteyerek gerçekleştirmesi gerekir. Suçun oluşması bakımından failin saikinin, amacının önemi yoktur. Suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Suça Etki Eden Nedenler

Bu suçun cezasının ağırlaştırılmasını veya daha az ceza verilmesini gerektiren özel bir neden öngörülmemiştir.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Teşebbüs

Bu suçun, yürürlükteki mevzuat hükümlerinde öngörülen şekil, usul ve esas bakımından yasal koşullara uygun olarak ve belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamına verilen dilekçenin ilgili kamu makamını temsil eden kimse tarafından hukuki bir neden olmaksızın keyfi olarak kabul edilmemesi ile tamamlanması ve belirli bir zararın gerçekleşmesinin aranmamış bulunması nede­niyle kanaatimizce bu suç teşebbüse elverişli değildir.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu İştirak

Bu suç fail bakımından özgü suç niteliğinde bulunduğundan, suçun faili ancak kamu makamını temsil eden kamu görevlisi olabilir. Kamu görevlisi olmayan kişiler YTCK.nun 40/2.maddesi uyarınca bu suça ancak azmettiren veya yardım eden sıfatıyla iştirak edebilirler.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu İçtima

Suçların içtimai hususunda özel bir hüküm bulunmadığından, bu ko­nuda genel hükümler (42-44.md.) uygulanacaktır. Suçun, zincirleme suç (43.md.) biçiminde işlenmesi mümkündür. Birden fazla kişinin birlikte aynı konuda dilekçe vermeleri halinde de 43/3.fıkra uyarınca eylem zincirleme tek suçu oluşturur.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Kovuşturma

Suçun adli görevin yerine getirilmesi ile ilgili olarak işlenmesi halinde failin konumuna göre özel yasa hükümleri ayrık olmak üzere suçun soruş­turma ve kovuşturması C.Başsavcılığınca re’sen yapılır. İdari bir görevin icrası sıra­sında suçun işlenmesi halinde 4483 sayılı Kanun hükümlerinin soruşturmada göze­tilmesi gerekir.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Görevli Mahkeme

5235 sayılı Kanunun 10.maddesi uyarınca bu suç dolayı­sıyla açılan davaya bakma görevi sulh ceza mahkemesine aittir.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Suçun Yaptırımı

Bir aydan (YTCK 49/l.md.) altı aya kadar hapis cezasıdır.

TCK m 121 Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçu Dava Zamanaşımı

YTCK.nun 66/1-e bendi uyarınca bu suçun dava zamana­şımı süresi sekiz yıldır.