Adi Ortaklıkta Ortakların Hak ve Borçları
Katılım Payı (Sermaye) Borcu
6098 sayılı TBK’da “sermaye” yerine “katılım payı” kavramı kullanılmıştır. Adi ortaklığa konulacak sermayenin türleri konusunda yetersiz bir düzenleme içeren TBK m.621’deki sayım sınırlı değildir. Ticaret şirketlerine konulabilecek sermaye türleri konusunda geniş bir sayım yapan TTK m.127, adi ortaklığa da kıyasla uygulanabilir bir hüküm sayılmaktadır.
Sermaye koymak, her bir ortağın diğer ortaklara olan borcudur; her ortak, sermaye getirme borcu altındadır. Getirilen sermaye, şirketin faaliyet konusunun gerektirdiği değer ve nitelikte olmak zorundadır. Şayet şirket sözleşmesinde aksine hüküm yok ise, ortakların eşit değerde sermaye getirmeleri gerekir (TBK m.621/2).
Bu borcun ifa edilmemesinin yaptırımları konusunda TBK’de düzenleme bulunmadığı için, ticaret şirketlerinin genel hükümleri arasındaki TTK m.128 vd. , adi ortaklığa da kıyasla uygulanabilir. Sermaye para ise, gecikmiş ifa ile birlikte temerrüt faizi istenebilir; tazminat ve sözleşmede öngörülmüş ise cezai şart talep edilebilir; somut olayda haklı neden oluşturması koşuluyla, TBK m.639, b.7’ye dayanılarak şirketin feshi yoluna gidilebilir.
Kazanca, Zarara ve Tasfiye Sonucuna Katılma
TBK m.622’ye göre ortaklar, niteliği gereği şirkete ait olan bütün kazançları aralarında bölüşmekle yükümlüdürler. TBK m.623/I uyarınca, sözleşmede aksine hüküm yoksa kazanç ve zarar eşit şekilde paylaşılır. Sözleşmede yalnız kazanç veya zarar paylaşımı düzenlenmiş, her ikisi düzenlenmemiş ise, yapılan düzenleme, diğeri bakımından da uygulanır (TBK m. 623/2).
Bazen şirkete sermaye olarak emek getirilebilir. İşte kanun koyucu, emeğini sermaye olarak getiren kişinin zarara katılmayacağını öngören sözleşme hükümlerini geçerli saymıştır (TBK m.623/3). Hükmün gerekçesi, emeğe verilen değer olup şirket zarar edince, emek zaten karşılıksız kalacak ve ilgili kişinin ayrıca zarara katılması, katmerli bir haksızlığa yol açacaktır. Bu istisna dışında, zarara katılmama şartı geçerli olmaz.
Şirket sona ermiş ve tasfiye yapılmış ise, geriye kalan artı değer veya zarar da ortaklar arasında paylaştırılır (TBK m.642-643).
Rekabet Etmeme Borcu
Ortaklardan hiçbiri kendilerinin veya üçüncü kişilerin menfaatine olarak, şirkete zarar verecek ve şirket gayesine aykırı düşecek işleri yapamaz, rekabet oluşturan fiilleri başkası hesabına da yapamaz (TBK m.626). Buna aykırı davranılmasının yaptırımı kanunda gösterilmemiştir. Genel olarak, tazminat istenebilir; TBK m.553 hükmü kıyasen uygulanabilir.
İnceleme (Denetleme) Hakkı
Ortaklık borçlarından dolayı ortaklar birinci derecede ve sınırsız sorumlu olduğundan, yönetim yetkisi olmasa bile, ortaklardan her birine, ortaklık işlerini inceleme yetkisi tanınmıştır. İnceleme hakkı, emredici olarak düzenlenmiş bir hak olup aksine sözleşme yapılamaz. Hakkın kullanılması, yöneticilerden bilgi isteme, defter ve kayıtları inceleme ve bunlardan örnek alma, mali durum özeti çıkarma gibi yollarla gerçekleşir (TBK m.631). Yöneticiler de bu hakkın kullanılmasına izin vermek ve kendilerinden talep edilenleri sağlamakla yükümlüdürler.
Gider, Faiz ve Ücret İsteme Hakkı
Ortaklardan birisi, şirket işlerini yürütürken birtakım giderler yapmış veya borçlar üstlenmiş ya da zarara uğramış ise diğer ortaklar ona karşı sorumlu olurlar (TBK m.627/1). Şirkete avans olarak para veren bir ortak, verdiği günden itibaren faiz isteyebilir (TBK m.627/2). Ayrıca, yükümlü olmadığı hâlde şirket işleri için emek harcayan bir ortak, hakkaniyet gereği bir karşılık (ücret) isteyebilir (TBK m.627/3).