Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Sözleşmenin Yorumlanması, Tamamlanması ve Sözleşmede Değişiklik Yapılması

Sözleşmenin Yorumlanması, Tamamlanması ve Sözleşmede Değişiklik Yapılması

Sözleşmenin Yorumlanması

Sözl.nin yorumlaması ile tarafların karşılıklı irade beyanlarının ortak anlamı tespit edilir. Öncelikle tarafların gerçek ortak arzuları saptanmalıdır. Eğer gerçek ortak arzu saptanamıyorsa farazi ortak arzu tespit edilecektir. Eğer kanun bir hükmün yorumu için kural koymuş ise yorumlayıcı hukuk kurallarına bakılır.

Uygulanacak metod:

  1. a) Sözl.de tarafların kullandıkları deyimlere bakılır.
  2. b) Deyimler sözl.nin bütünü dikkate alınarak yorumlanmalıdır.
  3. c) Lafzi yorumla varılan çözümün sözl.nin yapıldığı sıradaki şartlara uygun olması gerekir.
  4. d) Tarafların sözl.nin kurulmasından sonraki davranışları da göz önünde bulundurulmalıdır
  5. e) Doktrin ve mahkeme içtihatları gibi yardımcı kurallara başvurulmalıdır:

    –  Tereddüt varsa hükmü düzenleyen taraf aleyhine olan anlam tercih edilir.

    –  Teredddüt varsa o hükümle yükümlülük altına giren lehine olan anlam

    –  Teredddüt varsa o konudaki yedek hukuk kuralları dar yorumlanmalıdır.

    –  Sözl.nin geçerliliğini destekleyen anlam tercih edilmelidir.

Sözleşmenin Tamamlanması

Sözl. için ikinci derecede bir noksanın düzenlenmemiş olduğu sonucuna varılırsa sözl.deki boşluğun doldurulmasına sözl.nin tamamlanması adı verilir.

Uygulanacak metod:

  1. a) Taraflar sözl. yapılırken konunun üzerinde hiç durmamışlarsa; önce yedek hukuk kuralları, yeterli olmazsa örf ve adet hukuku, o da yeterli olmazsa hakim, işin niteliğine bakarak takdir yetkisini kullanacaktır.
  2. b) Taraflar sözl. yapılırken konu üzerinde durmuşlarsa;

     – Taraflar üzerinde durdukları konuda anlaşmaya varmamışlarsa sözl. kurulmaz ve tamamlanması da söz konusu olmaz.

     – Taraflar üzerinde durdukları konuda bir düzenlemeye gerek görmemişlerse veya düzenlemeyi ihmal etmişlerse kanuni düzenlemeden ayrılmak istememişlerdir. Bu durumda sözl.deki boşluk yedek hukuk kuralı ile doldurulacaktır. O yoksa örf adet hukuku, o da yoksa işin niteliğine göre hakimin takdiri

     – Taraflar üzerinde durdukları konunun düzenlemesini ileriye bırakmış fakat sonradan bu düzenlemeyi yapmada anlaşamamışlarsa direkt olarak hakimin işin niteliğine dikkate alarak boşluğu doldurması söz konusu olacaktır.

Sözleşmede Değişiklik Yapılması

Süreli ve sürekli borç ilişkilerinde sözl.nin yapıldığı sıradaki şartlara nazaran sonradan gerçekleşen değişikliklerin sözl. ilişkisine etki yapıp yapamayacağı taraflarca veya kanunda öngörülmüş ise bu hususta tarafların anlaşmasına veya kanundaki esasa uyulur. Örn; paranın değerinin büyük ölçüde düşmesinden sonra borcun uyarlanması gibi. Örn; TBK m. 480/2: “Başlangıçta öngörülemeyen veya öngörülebilip de taraflarca göz önünde tutulmayan durumlar, taraflarca belirlenen götürü bedel ile eserin yapılmasına engel olur veya son derece güçleştirirse yüklenici, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı veya karşı taraftan beklenemediği takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Dürüstlük kurallarının gerektirdiği durumlarda yüklenici, ancak fesih hakkını kullanabilir.” 

TBK m. 138 ile getirilen yeni düzenleme ile ilk kez genel hükümle sözl.de beklemedik aşırı ifa güçlüğü sebebiyle tek yanlı olarak değişiklik yapılması veya sözl.den dönme imkanı getirilmiştir. Sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir. Sürekli edimli sözleşmelerde borçlu, kural olarak dönme hakkının yerine fesih hakkını kullanır.”

Hakimin sözl.de değişikliğe karar verebilmesi için aşağıdaki şartlar gerçekleşmiş olmalıdır:

  • Zaman içinde devam eden sözl. ilişkisinde tarafların edimleri arasındaki denge, borçludan yüklenmesi istenmeyecek kadar büyük ölçüde bozulmuş olmalıdır. Buna işlem temelinin çökmesi de denilmektedir.
  • Edimlerin dengesindeki bu değişiklik, sözl. yapılırken öngörülemeyen olağanüstü sebeplerden ( kriz,savaş, afet..) ileri gelmelidir.
  • Aşırı ifa güçlüğü yaratan olgu borçludan kaynaklanmamış olmalıdır. Örn; temerrüde düştüğü için ani ve beklenmedik bir ekonomik kriz ile karşılaşan borçlu, temerrütte kusursuzluğunu ispat etmedikçe uyarlama talep edemeyecektir.
  • Borçlunun ifası aşırı güçleşen edimi henüz ifa edilmemiş olmalı veya borçlu ifa güçlüğünden kaynaklanan haklarını saklı tutarak ifada bulunmuş olmalıdır.

Sözl.nin uyarlanması ancak mahkeme yoluyla dava açarak istenebilir. Fakat TBK m. 38’deki ifae uyarlama talebinden farklı olarak borçlunun aşırı ifa güçlüğü gerekçesi ile mahkeme dışı bir beyanla da sözl.den dönebileceğini kabule elverişlidir.