Elbirliği Mülkiyet Nedir?
Elbirliği (iştirak halinde) Mülkiyeti
Kaynakları ve Niteliği
Medeni Kanunumuzun 701. maddesine göre; kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyetine el birliği mülkiyeti denmektedir.
Eski Medeni Kanunun 629.maddesinde el birliği mülkiyeti için İştirak halinde mülkiyet tabiri kullanılmıştır.
Müşterek mülkiyette ortakların payları belirlenmiş olduğu halde, el birliği mülkiyetinde ortakların payları belirlenmiş değildir.
Bu sebeple ortakların mülkiyeti malın tamamı üzerinde mevcuttur. Başka bir anlatımla ortaklar belli bir pay sahibi olmayıp ortaklık konusu malın tamamı üzerinde mülkiyet hakkı yaygındır.
Örneğin Medeni Kanunun 376.maddesinde yer alan aile malları ortaklığı elbirliği mülkiyeti ortaklığıdır. Babadan miras yolu ile kalan taşınmaz üzerinde evlatlarının mülkiyeti el birliği mülkiyetidir.
Buradaki ortaklığın tüzel kişiliği yoktur. Eğer tüzel kişilik varsa zaten el birliği ortaklığından söz edilemez. Tüzel kişi tek kişi olduğu için tek kişinin mülkiyeti söz konusu olur. Ancak birden fazla tüzel kişinin sözleşme ile el birliği mülkiyeti kurmalarında yasal bir sakınca yoktur.
Hükümleri
El birliği mülkiyetinde ortakların hak ve yükümlülükleri topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir.
Medeni Kanunun 702. maddesi uyarınca kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça ortakların gerek yönetim ve gerekse tasarruf işlemleri için ortakların oy birliği ile karar vermeleri gerekir. 640. maddede düzenlenen Miras ortaklığı elbirliği ortaklığına örnek gösterilebilir.
Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz. El birliği mülkiyetinin tasfiyesi halinde ortaklar pay alabilir. Tasfiyeden önce yani ortaklığın sona erdirilmesinden önce pay almak söz konusu değildir.
Yine 702.maddeye göre ortaklardan her biri topluluğa giren malların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanabilir.
Eski yasa döneminde ortaklardan tamamının ittifakı ile dava açılabilmekte idi.
Ancak yeni Medeni Kanunun 702./ son maddesine göre “ortaklardan her biri topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir.” dediği için, yapılan bu değişik düzenleme ile artık bir ortak tek başına el atmanın önlenmesi davasını açabilir. Alınan men kararından bütün ortaklar yararlanabilir.
Elbirliği Mülkiyetinin Sona Ermesi
Medeni Kanunun 703. maddesi elbirliği mülkiyetinin sona ermesini düzenlemiştir. Bu maddeye göre el birliği mülkiyeti üç halde sona ermektedir.
- Malın başka birisine devri ile: Ortakların ittifakla alacakları karar sonucu malı başka birine satmaları ya da örneğin taşınmazın kamulaştırılması hallerinde olduğu gibi mal başka birine devredilmiş olur ortaklıkta son bulur.
- Topluluğun dağılması ile: Ortaklık dağılınca el birliği mülkiyeti de sona erer. Örneğin miras ortaklığında izale-i şuyu davası açılarak şuyuun giderilmesi yönünde alınan karar üzerine taksim ya da satış yapılırsa ortaklıkta sona ermiş olur.
- Paylı mülkiyete geçilmesi ile: Paylı mülkiyete geçilmesi halinde el birliği mülkiyeti sona erer. Medeni Kanunun 644. maddesine göre ortaklardan birinin sulh hâkimine başvurması üzerine hâkim diğer mirasçıları çağırarak belirleyeceği süre içinde varsa itirazlarını bildirmeye davet eder.
Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı gösteren bir itiraz ileri sürülmediği, ya da mirasçılardan biri belirlenen sürede paylaşma davası açmadığı takdirde hâkim paylı mülkiyete geçilmesine karar verir. Tabii olarak vereceği kararda her bir ortağın payını ayrı ayrı göstermek gerekir. Yoksa sadece paylı mülkiyete geçilmesine denmesi doğru olmaz üstelik kararın infazı bakımından sıkıntı yaratır.
Maddenin son fıkrası uyarınca; aksine bir hüküm yoksa paylaştırma, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır.