Tahliye Davalarında İspat Yükü
Bir davada, iki taraftan herhangi birinin talebini haklı gösteren hukuk normunun, öge olaylarının gerçekleştiği anlaşılmışsa, o tarafın talebi hüküm altına alınır ve ispat yükü sorunuyla karşılaşılmaz.İspat yükü sorununun ana noktası, hangi olay için ispatın kime düştüğüdür.Bunu belirleyen kurallara ise, ispat yükünün paylaştırılması kuralları denir.
İtirazın kesin kaldırılması davasında ispat yükü, davacı alacaklıya düşer.Borçlu kira ilişkisini inkar etmiş, yada varsa yazılı kira sözleşmesindeki imzayı açık ve kesin olarak reddetmişse, alacaklının, hakkında kira bedelinin ödenmemesi sebebiyle, ilamsız tahliye takibi yaptığı kimsenin, kiracılık sıfatını ispatlaması gerekir.Yani ispat külfeti, kiraya verendedir. Kiraya veren hakkında, ilamsız tahliye takibi başlatmış olduğu kimsenin kiracılık sıfatını ya da, noterlikçe resen düzenlenmiş yada imzası noterlikçe onaylanmış bir kira sözleşmesiyle ispat edebilecektir.Alacaklı yemin, tanık gibi ispat vasıtalarından yararlanarak, ispat yükünü yerine getiremez.
Bu durumda, alacaklı genel mahkemede, genel hükümlere göre dava açacaktır.
Alacaklı, kanuna uygun olarak kendisine düşen ispat yükünü yerine getirip, hakkında takip yaptığı kimsenin kiracılık sıfatını ispatlamışsa, borçlu da sözleşme ve şartlarına ilişkin karşılık iddia ve def’ilerini aynı kuvvet ve mahiyette belgelerle belgelendirmek zorundadır.Kiraya veren ile kiracı, dayanabilecekleri ispat vasıtaları bakımından, eşit kılınmıştır.Bu ise, iddia ve savunmanın eşitliği prensibine uygundur.
Borçlu kira sözleşmesini inkar etmeyip, kira borcunu ödediği ya da, alacağına karşı takas etiğini ileri sürebilir.Bu durumda ispat külfeti, ödeme veya takası itiraz olarak bildiren borçlu kiracıdadır.
Kiracı ödeme veya takası, noterlikçe resen düzenlenmiş veya imzası onanmış veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ya da, resmi dairelerin ve yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri belgelerle ispat edebilir.Yine kira ilişkisini inkar etmeyerek, kira bedeline itiraz eden kiracının, bunu belgelendirmesi gerekir.
Dar yetkili icra mahkemesinde, yemin teklif edilemeyeceğinden yemin kanıtına dayanılamayacaktır. Tahliye takiplerinde kira borcunun ödenip ödenmediği konusunda, icra mahkemesinde kiralayana yemin teklif ve eda ettirilemeyecektir.Borçlu ödeme iddiasını ancak, İÎK’nun 269/c maddesinde yazılı belgelerle kanıtlayabilir.
İcra mahkemesinde, İtirazın kaldırılması duruşmasında, tarafların yemin teklif etme ve şahit dinletme yetkileri yoktur.
Ayrıca icra mahkemesi kira süresi ve aylık kira miktarı konusundaki uyuşmazlığı, tanık dinlenerek çözümleyemez.