İstinafa Başvuru Süresi Ne Kadardır?
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca, kural olarak istinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre, ilk derece mahkemesi ilamının taraflara tebliğiyle işlemeye başlar. Burada sürenin hafta şeklinde belirlenmiş olduğuna dikkat etmemiz gerekir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 92/2 maddesinde “Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter, sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa süre bu aym son günü tatil saatinde biter.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun 104. maddesi uyarınca, adlî tatile tabi olan dava ve işlerde, HMK’nın tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adlî tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacaktır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği istinaf başvurusunun yapılmasını iki türlü kabul etmiştir. Buna göre, isitnaf başvurusu fizikî ortamda yapılabileceği gibi UYAP sisteminde elektronik ortamda da yapılabilir. Yönetmeliğin 48/7 maddesi gereğince, fiziki ortamda yapılacak başvuruların mesai saatleri içerisinde; 48/10 maddesi gereğince, UYAP ortamında yapılacak başvuruların ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 445/4 maddesine uygun olarak, son gün gece saat 00.00’a kadar yapılabileceği öngörülmüştür. Buna göre düşünüldüğünde; iki haftalık süre tebliğin yapıldığı gününe iki hafta sonra karşılık gelen günün mesai saati sonunda süre sona erecektir. Bir örnekle açıklayacak olursak , 06.11.2019 Çarşamba günü tebliğ edilen bir ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusu 20.11.2019 çarşamba günü mesai bitimine kadar yapılmalıdır.
Mevzuatımızda iki ayrı özel kanunda farklı bir istinaf süresi öngörülmüştü. Aşağıda yapacağımız açıklamalar istisna durumlar olduğundan, yukarıda yapmış olduğumuz açıklamaların mahiyetine ters düşmemek kaydıyla, burada açıklanacak süreler için de uygulanmasının mümkün olduğunu ifade etmeliyim.
Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8/2 maddesinde; istinaf yoluna başvurma süresi, kararın muhatabın yüzüne karşı verilmişse nihaî kararın muhatabma tefhimi, muhatabın yokluğunda verilmişse, kararın tebliği tarihinden itibaren 8 gün olarak kabul edilmiş iken 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun ö.maddesinde “12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkmda da uygulanır. Kanun yoluna başvuru süresi, ilamın taraflara tebliğinden itibaren işlemeye başlar düzenlemesi getirilerek iş mahkemeleri açısından da kanun yoluna başvuru süre ve usulu genel mahkemeler ile aynı duruma getirilmiştir.
İş Mahkemeleri’nde işçiler tarafından açılmış bulunan dava ve işler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 103/1-ç bendi gereğince adlî tatilde de görüleceğinden, istinaf süresi adlî tatil içerisine denk gelmesi halinde dahi işlemeye devam edecektir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 103/1 maddesinde aynen “Mahkemenin verdiği karar, tebliğ tarihinden başlayarak bir ay içinde, başvuran veya Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/5 maddesinde de “ilk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtay’a başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihai kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Açıklanan bu düzenlenmeler dikkate alındığında vakıf senedinin tescil ve tadili istemiyle açılan davalarda istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün olup, istinaf süresinin ıh I .11.irin ilgililere tebliğinden itibaren 1 ay olduğunu kabul etmek gerekir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 363/1-son cümle İmi ıııu uyarınca, İcra Hukuk Mahkemelerinden verilen ve istinaf yolu açık olan kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvuru süresi, kararın muhatabın yüzüne okunması halinde tefhim, aksi halde, tebliğ tarihinden itibaren 10 gündür.
İcra Hukuk Mahkemelerince verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvuru konusunda genel istinaf süresinden farklı olarak 10 günlük bir süre öngörülmüş ve kararın muhatabın yüzüne okunmuş olması halinde, tefhimle birlikte istinaf süresinin başlaması öngörülmüştür. İcra Mahkemelerinden verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvuru usulünde iki nokta ön plana çıkmaktadır. Bunlardan ilki, istinaf süresinin genel istinaf süresinden farklı olarak 10 gün olarak kabul edilmiş olması; İkincisi ise, kararın muhattabının yüzünde verilmiş olması halinde, tefhimle birlikte istinaf süresinin işlemeye başlamasıdır.
Tefhimle istinaf süresinin başlaması nedeniyle, uygulamada “Süre Tutum Dilekçesi” verilmesi usulü gelişmiştir. Bu usulde, karara karşı istinaf yoluna başvurmak isteyen taraf öncelikli olarak yüzüne okunan karar için süre tutum dilekçesi vermekte ve gerekçeli kararın kendisine tebliğinden itibaren yine 10 günlük süre içerisinde gerekçeli istinaf dilekçesini vermektedir. Ancak, uygulamada ilk derece mahkemelerince kısa kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3 maddesine aykırı düşecek şekilde, sadece “Davanın kısmen kabulüne” şeklinde yazılması nedeniyle, taraflara yüklenen hak ve yükümlülükler net bir şekilde gösterilmediğinden, tarafların kanun yoluna başvurmaları konusunda tereddüde düştükleri görülmektedir. Bu nedenle, İcra Mahkemeleri’nde kısa kararm 6100 sayılı HMK’nm 294/3 maddesine uygun olması daha büyük bir önem arz etmektedir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 18/1 maddesi gereğince İcra Hukuk Mahkemeleri nezdinde görülen işler ivedi işlerden sayıldığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 103/1-h bendi uyarınca adlî tatilde görülmesi gereken işlerden olduğundan, istinaf süresi adlî tatil içerisine denk gelmesi halinde dahi işlemeye devam edecektir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 299/1 maddesi uyarınca konkordato hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde borçlu ve itiraz eden her alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulabilir.
Burada istinaf kanun yoluna başvuru süresinin 10 gün olduğuna ve bu sürenin tebliğle birlikte başlayacağına dikkat çekmek gerekir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 164/2 maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iflasa ilişkin verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
Burada istinaf kanun yoluna başvuru süresinin 10 gün olduğuna, adlî tatilde bu sürenin işlemeye devam edeceğine ve bu sürenin tebliğle birlikte başlayacağına dikkat çekmek gerekir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 309/p-3 maddesinde aynen “Tasdik veya ret kararının tebliğinden itibaren on gün içinde borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar kararı temyiz edebilirler. Bu konudaki temyiz incelemesi ivedilikle yapılır ve verilecek karara karşı, karar düzeltme imlana başvurulamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir. Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/5 maddesinde de “İlk derece mahkemelerinin diğer kanunlarda İmiyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtay’a başvurulabileceği belirtilmiş olup da bölge adliye mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilişkin nihaî kararlarına karşı, bölge adliye mahkemelerine başvurulabilir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Açıklanan bu düzenlenmeler dikkate alındığında sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılması projesinin tasdiki istemiyle açılan davalarda istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün olup, istinaf süresinin de kararın ilgililere tebliğinden itibaren 10 gün olduğunu kabul etmek gerekir.