Temyizde Hükmün Bozulmasının Diğer Sanıklara Etkisi
Hükmün Bozulmasının Diğer Sanıklara Etkisi
Madde 306 – (1) Hüküm, sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.
Bir hükümle birden fazla sanık hakkında karar verilmişse, kararm tekliği görünüşte olup aslında sanık sayısı kadar hüküm vardır. Sanıkların her biri diğerlerinden bağımsız olarak kanun yoluna başvurma hakkına sahiptir. Bu sanıklardan temyiz yoluna başvurmamış olanlar hakkında karar kesinleşir ve bu kararın infaz edilmesi gerekir. Sanıklardan birinin verilen karara karşı yaptığı kanun yolu başvurusu, diğer sanıklar hakkında verilen hükümleri kapsamaz. Ancak hükmü temyiz etmeyenlerin temyiz edenlerden daha ağır şekilde cezalandırılmaları adalete aykırı bulunarak koşulların varlığı halinde kesin hüküm otoritesine bir istisna getirilmiş ve hükmü temyiz etmeyen diğer sanıkların da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanabilecekleri kabul edilmiştir. Böylece, aynı mahkemece aynı hükümle cezalandırılan ve eylemleri arasında bağlantı bulunan sanıklar hakkında birbiriyle çelişen sonuçların doğması da önlenmek istenmiştir. Kanun yoluna başvuran sanık lehine verilecek karardan, kanun yoluna başvurmayan, süresinden sonra başvuran veya başvurmakla beraber başvurusu kabul edilmeyen sanıkların da yararlanmalarına, “bozmanın sirayeti”, “bozma kararının genişleme etkisi” ya da “yayılma etkisi” denilmektedir.
Hükmün bozulmasının diğer sanıklara etkisi için;
- Yargıtaym bozma kararı sanık lehine olmalı,
- Aynı mahkeme tarafından, aynı karar ile birden çok sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi,
- Haklarında mahkumiyet kararı verilen sanıkların fiilleri arasmda CMK’nın 8. maddesinde söz edilen nitelikte bağlantı bulunması, sanıklar aynı suçtan dolayı sanık olmalıdırlar (fail, suç ortağı, azmettiren).
- Bu bozmanın, hükmü temyiz etmeyen diğer sanıklara da uygulanma olanağının bulunması,
gerekir.
Cezanın uygulanmasındaki aykırılıktan dolayı sanık lehine hüküm bozulmalıdır. Yargılama hukukuna dayanan bozma nedeni bu kapsamda değildir.
Yargıtay bozma kararında, hükme karşı temyiz kanun yoluna başvurmayan sanıklardan hangilerinin lehe bozmadan yararlanacağını göstermesi gerekir. Ancak gösterilmemiş olması yararlandırmaya engel değildir. Bölge adliye mahkemesi ve ilk derece mahkemesi kanun gereği bu durumu gözetmek zorundadır.
Yargıtaym bozma kararının hükmü temyiz etmeyen diğer sanığa sirayet edebilmesi için mahkemenin bozma kararına uyması gerekir. Bu durumda temyize başvurmamış olan sa- nık/sanıklar hakkındaki kesin hüküm ortadan kalkar. Bozma sonrası yeniden yapılacak yargılamaya bu sanık/sanıklar da dahil edilir ve haklarında yeni bir hüküm kurulur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, hakkında kurulan hükmü temyiz etmeyen sanığın, temyiz isteminde bulunan diğer sanık hakkındaki lehe bozmanın sonucundan yararlanması nedeniyle, yerel mahkemece sirayet nedeniyle hakkında kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığına karar vermiştir.