Dalış tazminatı – Yargıtay kararı
…Davacının talebinin dayanağını oluşturan 3160 sayılı Kanunun 6/g maddesinde kamu çalışanlarının statüleri arasında bir ayırım yapılmaksızın tüm kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personelin tazminat hakkından yararlanacağının ifade edildiği, kanunda kullanılan personel kavramının çalışanların hakları açısından geniş yorumlanması gerektiği, bu nedenle kamu kesiminde farklı statülerde çalışan pilot, pilot adayı, uçuş ekibi, kurbağa adam ve kurbağa adam adaylarının da personel kavramı içinde değerlendirilmesi gerektiği, davacının, davalı işyerinde 1993 yılından bu yana kurbağa adam olarak ve işçi statüsünde toplu iş sözleşmesine tabi olarak çalıştığı, davalı idarenin tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı özel hukuk hükümlerine tabi bir Kamu İktisadi Kuruluşu olduğu. Teşebbüs ve bağlı ortaklıklarda hizmetlerin memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler eliyle gördürüleceği, davacının İş Kanunu hükümlerine tabi işçi statüsünde davalı kurumda çalıştığı, davacının 3160 sayılı Kanunun 6/g maddesi hükmünün kapsamına girdiğinin tartışılmaması gerekliği, 3160 sayılı kanunda yapılan değişiklik ile farklı kuruluşlarda aynı işi yapan personel arasındaki mağduriyetin giderilmesi ve eşitliğin sağlanmasının amaçlandığı, kanunda “diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan… personeline” ibaresinde personel kavramının istihdam türüne bakılmaksızın tüm çalışanları kapsadığı, dolayısıyla “diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki… personel” ifadesinin içine, memur, sözleşmeli personel, geçici işçi ve işçilerinde girdiği kabul edilmesi gerektiği, kanun metninde kullanılan “personel” kavramının tüm çalışanları kapsayacak bir anlam ve mahiyette olması nedeniyle kanunun pilot, pilot adayı, uçuş ekibi, kurbağa adam ve kurbağa adam adaylarına getirdiği tazminat hakkından her statüde çalışan kamu çalışanlarının yararlandırılması gerektiği, davacının da bu kapsama girdiği anlaşılmaktadır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Ancak mahkeme davacının 1993 yılından beri fiilen balık adam olarak çalışmasına rağmen, 2003 yılında yeterlilik belgesi aldığı ve görev süresinin 10 yılın altında olması nedeni ile 3160 sayılı yasanın 6/b maddesi uyarınca dalış tazminatını almak üzere yılda 60 saat dalış yapmak zorunda olduğu, bu koşul gerçekleştirmediği gerekçesi ile istemi reddetmiştir.
Ancak davacının şahsi sicil kaydına göre 1993 yılından beri fiilen balık adam olarak dalış yaptığı ve kıdeminin 10 yıldan fazla olduğu, bu nedenle yılda 30 saat dalış yaptığında yasal olarak bu tazminata hak kazandığı anlaşılmaktadır. Davacının fiilen yaptığı dalış hizmetinde kıdemi 10 yıldan fazladır. Yeterlilik belgesini daha sonra almasının kıdemine etkisi yoktur. Davacının 2008 yılında yıllık dalış saati 30 saati geçtiğinden bu yıl için hesaplanacak dalış tazminatının hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.
9.HD. 2012/39112 E. 2013/15142 K. 20.05.2013