Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

İlamlı İcra Takibi Nedir? Nasıl Yapılır?

İlamlı İcra Takibi Nedir? Nasıl Yapılır?

İlamlı İcra Takibi Nedir?: İlam, hukuk literatüründe sonuca bağlanmış bir davayla ilgili mahkeme tarafından verilen hükmü gösteren resmi belgeye denir. Kelime anlamı ise “bildirmektir”. Kısacası ilam mahkeme kararını bildiren belgeye denir. Bu bağlamdan yola çıkarsak; mahkemece bir hükme bağlanmış resmi bir belge ile açılan icra takiplerine ilamlı icra takibi denir.

İlamlı İcra Takibinin Konusu

İlamlı icra takibinin konusu para olacağı gibi, para dışında kalan eda kararları da olabilir. Bunlar; menkul teslimi, çocuk teslimi, çocuk ile şahsi münasebet-görüştürme ve gayrimenkullerin tahliyesi ve teslimidir. Genel olarak bir şeyin yapılmasına dair ilamların var olmasına karşın, kanunda bir şeyin yapılmamasına dair olan ilamlar da vardır. Bu tür ilamlar da, diğer ilamlar gibi, icra dairesi kanalı ile takibe konulabilir.

İlamlı İcra Takibi Süreci: İtiraz Mümkün müdür?

Alacaklının mahkemeden aldığı “ilam” adı verilen resmi belgeyle beraber İcra Müdürlüğü’ne başvurmasıyla ilamlı icra takibi başlatılmış olur ve icra emrinin borçluya tebliğiyle de kesinleşmiş olur. İlamlı icra takiplerinde, ilamsız icra takiplerinden farklı olarak ödeme emri değil icra emri gönderilir. İlamlı icra takibine itiraz mümkün değildir, zira ortada mahkeme ilamı bulunmaktadır. Borçlu hiçbir şekilde borcun varlığıyla ilgili icra takibine itiraz edemez bu durumda. Yalnız borçlunun diğer itirazlarıyla ilgili İcra Mahkemelerine dava açma hakkı her zaman saklıdır. Borçlu, İcra ve İflas Kanunu’nun 33. Maddesinde yazılı sebepler (itfa, ihmal ve zamanaşımı) gereğince dava açıp, mahkeme tarafından haklı bulunur ise, ilamın icrası geri bırakılabilir. Böylece ilamlı icra takibinin iptali gerçekleştirilmiş olur.

İCRANIN GERİ BIRAKILMASI :

Madde 33 – (Değişik madde: 18/02/1965 – 538/17 md.)
İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.
İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.
İcra mahkemesi geri bırakılma talebini reddettiği takdirde borçlu ancak istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde alacağı karşılıyacak nakit veya mercice kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehni yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartiyle istinaf veya temyiz yoluna başvurabilir . Borçlunun yeter malı mahcuz ise veya borçlunun talebi üzerine istinaf veya temyiz yoluna başvuru süresi içinde yeter malı haczedilmişse bu fıkrada yazılı teminatı göstermeye lüzum yoktur.
Borçlu olmadığı parayı ödemek mecburiyetinde kalan borçlunun 72 nci madde mucibince istirdat davası açarak paranın geriye verilmesini istemek hakkı saklıdır.

İLAMIN ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞI İDDİASI :

Madde 33/a – (Ek madde: 18/02/1965 – 538/18 md.) *
İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir.
Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder.
İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.

İlam Niteliğindeki Belgeler

İlamlı icra takip sürecinin olmazsa olmazı bir ilamın varlığıdır. Bunun yanı sıra, ilam hükmünde olan resmi belgeler ile de ilamlı icra takibi başlatılabilir. İlam hükmünde olan belgeler, İcra İflas Kanunu’nun 38. Maddesinde de yer aldığı üzere, mahkeme önünde yapılan sulhlar, kabuller ve ilgili noter senetleridir.

Yetkili Merci Konusu

İlamsız icra takipleri sadece yetkili icra müdürlüklerinde yapılacak bir başvuru ile başlatılabilir iken, ilamlı icra takipleri, ilamsız icra takiplerinden farklı olarak, Türkiye’nin her yerinde başlatılabilir. Bu konu İcra İflas Kanunu’nun 34. Maddesinde düzenlenmiştir. Kanunun ilgili maddesine göre alacaklı yerleşim yerini değiştirir ise, ilamlı icra takibinin yeni yerleşim yerindeki icra dairesine naklini isteme hakkına sahiptir.

Zaman Aşımı Konusu

İlamlı icra takiplerinin zaman aşımı konusu, icra iflas kanununda 39. Maddede düzenlenmiştir. Kanunun ilgili maddesinde; “ilama dayanan icra takipleri yani ilamlı icra takipleri son işlem tarihi üzerinden 10 yıl geçmesiyle zaman aşımına uğramaktadır” denmektedir.

İhtiyati Haciz ve Teminat Konusu

Genel olarak icra takiplerinde alacaklı taraf icra dairesinden borçlu tarafın mallarına yönelik ihtiyati haciz kararının verilmesini talep etme hakkına sahiptir. İcra makamı verilecek olan ihtiyati haciz kararının haksız çıkması durumunda, borçlu tarafı veya 3. kişileri zarara uğratacağı ihtimaline karşın alacaklı taraftan teminat almak isteyecektir. İlamlı icra takiplerinde ise; ilamın varlığından dolayı alacaklı tarafın teminat ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. İcra takibi direk bir ilam ile değil de ilam niteliğindeki bir belgeyle açılmış ise; teminatın alınıp alınmayacağı mahkeme tarafından takdiren karar verilir.