Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Hissedarlık ve Müdürlük Sıfatının İptali ve Şirketin Feshi Davası

HİSSEDARLIK VE MÜDÜRLÜK SIFATININ İPTALİ VE ŞİRKETİN FESHİ DAVASI

DAVALI ŞİRKETİN FESİH SEBEBİ OLARAK ŞİRKETİN FAAL OLMAMASININ KABUL EDİLMİŞ OLMASI – TÜM TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE USUL VE KANUNA UYGUN BULUNAN HÜKMÜN ONANMASI GEREĞİ

T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2015 / 13981
Karar: 2017 / 2153
Karar Tarihi: 17.04.2017

ÖZET: Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı şirketin fesih sebebi olarak şirketin faal olmamasının kabul edilmiş olmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Bu nedenlerden dolayı davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerekir.

(6100 S. K. m. 370)
Taraflar arasında görülen davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/06/2015 tarih ve 2014/126-2015/379 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirketin sadece resmiyette ortağı ve müdürü olduğunu, davalı şirketin gerçekte fiilen sahibi ve kurucusunun dava dışı… olduğunu, davalı şirketin …’ın hileli davranışları sonucunda ve muvazaalı olarak müvekkili ve diğer davalı tarafından kurulduğunu, müvekkilinin diğer davalı abisinin baskısı ile davalı şirketin kurucu ortağı olduğunu, müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılmak istemiş ise de … tarafından şirketin borçlarının yapılandırılmasına kefil olmaya zorlandığını, müvekkilinin şirket müdürü olduğunu dahi bilmediğini ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkette bulunan hissedarlık ve müdürlük sıfatının geçmişe etkili olarak hissedar ve müdür olduğu tarihten itibaren iptaline ve hiçbir amacı ve faaliyeti bulunmayan şirketin haklı nedenlerle feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı şirketin davalı … ve davacı tarafından kurulduğu, 06/09/2010 tarihinde ise ticaret sicil kayıtlarına tescil edildiği, her iki ortağın ana sözleşme ile 2020 yılına kadar yetkili temsilci olarak atandıkları, söz konusu şirket kuruluşunu davacı ve davalı gerçek kişinin bizzat gerçekleştirdiği, ortaklık sıfatının geçmişe etkili olarak sona erdirilmesinin Ticaret Kanunu hükümlerine göre mümkün bulunmadığı, davacının şirket ortağı ve müdürü olarak atanırken basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiği, bu açıdan davacının şirket ortaklığının ve müdürlük görevinin geçmişe etkili olarak iptalinin hukuka uygun olmadığı, ayrıca davalı şirketin uzun zamandan beri herhangi bir faaliyetinin olmadığı, bu açıdan davalı şirketin fesih koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı şirketinin haklı nedenlerle feshine, tasfiye memuru olarak davacının atanmasına ve davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davalı şirketin fesih sebebi olarak şirketin faal olmamasının kabul edilmiş olmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17.04.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.