Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

VASİNİN AZLİNİ İSTEME DAVA DİLEKÇE ÖRNEĞİ

VASİNİN AZLİNİ İSTEME DAVA DİLEKÇE ÖRNEĞİ

Vasinin Azline Karar Verilmesi İstemi Dilekçesi

………………….SULH HUKUK MAHKEMESİNE

VASİNİN AZLİNİ
İSTEYEN : Adı ve Soyadı, T.C. Kimlik No:
Adres

VEKİLİ : Avukat Adı ve Soyadı
Adres

AZLİ İSTENEN VASİ : Adı ve Soyadı
Adres

DAVA KONUSU : Vasinin azli

AÇIKLAMALAR :

1- Davacı müvekkil temyiz kudretine haiz ancak henüz reşit olmayan, vesayet altında bir kişi, davalı ise vasisidir. Ancak Medeni Kanunun kendisine verdiği görevi yerine getirmemektedir.

2- Bu konuda kendisi birçok kez uyarılmış olmasına rağmen durumda hiçbir değişiklik olmamıştır. Bu sebeple işbu azil talebinde bulunmak zorunlu olmuştur.

DELİLLER : Vesayet dosyası, rapor, bilirkişi incelemesi, tanıklar vs. delil.

HUKUKİ NEDENLER : TMK. md. 424 ve İlgili mevzuat.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda arz edilen sebeplerle talebimizin kabulü ile vasi (Adı ve Soyadı)’in vasilik görevinden azline ve mahkeme masrafları ile vekâlet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. …/…/…

Azil İsteyen Vekili
Avukat Adı ve Soyadı
İmza

…….SULH HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

DAVACI :

VEKİLİ :

DAVALI :

KONU : Vasi Atama Kararının Kanuna Aykırılığı Sebebiyle İstemi.

AÇIKLAMALAR :

1-) Müvekkilim, …/…/… tarihinde, davalının, …’nin vasisi olarak atandığını öğrenmiş bulunmaktadır.

2-) Oysa vasi atanan davalının, medeni kanun hükümlerince ve … nedeniyle vasi olarak atanması kanuna aykırıdır.

4-) Bu nedenle, vasi atama kararının iptali için dava açılması zorunlu hale gelmiştir.

HUKUKİ NEDENLER : 4721 S. K. m. 422 ve ilgili mevzuat.

HUKUKİ DELİLLER : Vasi atanma kararı, tanık beyanı ve diğer deliller.

SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, davalının, …’nin vasisi olarak atanması kararının iptaline, karar verilmesini Yüce Mahkemenizden saygıyla talep ederim. …/…/20…

Davacı Vekili
Av.

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2004/4490
Karar No: 2004/5718
Karar Tarih: 03.05.2004

ÖZET: Vasinin azline vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından karar verilir.
(4721 sayılı MK. m. 397, 483) (4787 sayılı Aile Mahkemeleri K. m. 4)
KARAR METNİ:
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda gün numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava vasinin azli ve yeni vasi tayinine ilişkindir.

20.04.2004 gününde yürürlüğe giren 5133 s. kanunun 2. maddesi 4787 s. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Yasanın 4. maddesini değiştirmiş ve Medeni Yasanın ikinci kitabının üçüncü kısmından kaynaklanan davaları Aile Mahkemesinden almış ve genel mahkemeler bırakmıştır.Vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesi, denetim makamı ise Asliye Hukuk Mahkemesidir. (MK. md. 397) Vasinin azline vesayet makamı tarafından karar verilir. (MK. md. 483 )
Görev kamu düzeni ile ilgilidir. Yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur. Bu açıklama karşısında görev yönünden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen nedenle BOZULMASINA, bozma sebebine göre de sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2004

T.C
YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas No: 2013 / 17859
Karar No: 2014 / 2925
Karar Tarihi: 20.02.2014

ÖZET: Dosya kapsamından kısıtlının yerleşim yerinin kıstılılık kararı veren mahkemenin bulunduğu yer olduğu gözetilerek, kısıtlının yerleşim yerinin değiştirilmesine ilişkin izin verildiğine dair bir kararın olmadığı anlaşıldığından, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, mahkemece davaya Ordu Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere yetkisizlik kararı verilmesi gerekir.(4721 S. K. m. 411, 412) (5490 S. K. m. 7) (Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği m. 13)

Dava: Dava dilekçesinde, vasiliğin iptali ile B. H.’ın vasi olarak atanması istenilmiştir. Mahkemece vesayet konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacılar Ordu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/584 esas sayılı dosyasına sundukları dilekçelerinde, kısıtlı Ş. H.’ın eşi ve kızı olduklarını ve onunla birlikte yaşadıklarını ancak 03/02/2011 tarihinde davalı E. H.’ın babası Ş.’ı alarak Ordu’ya götürdüğünü ve orada baktığını ileri sürerek kendisini vasi tayin ettirdiğini, 15/06/2011 tarihi itibarı ile Ş. H.’ın kendilerinin yanında olduğunu ve halen kendilerinin baktığını, Ş. H.’ın yaşlı ve hasta olduğunu, kendi işini göremediğini, bakımının kendileri tarafından yapıldığını, vasinin kötüniyetli olduğunu, vasilik görevini yerine getiremediğini belirterek, E. H.’ın vasilik kararının iptali ile B. H.’ın vasi olarak atanmasını talep ve dava etmişler; mahkemece, 30.04.2013 tarihli ek karar ile kısıtlının Bandırma’da ikamet etmesinden bahisle yetkisizlik kararı verilerek dosya Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiş, Bandırma Sulh Hukuk Mahkemesi de talebin vesayet kararını veren mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle vesayet konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

Türk Medeni Kanunu’nun 411. maddesi gereğince vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairelerine aittir. Bu yetki kesindir ve mahkemece doğrudan gözetilir. Aynı Yasanın 412. maddesi uyarınca ise; vesayet makamının izni olmadıkça vesayet altındaki kişi, yerleşim yerini değiştiremez. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 7/g maddesine göre; kişilerin yerleşim yeri adreslerinin nüfus aile kütüklerinde bulunması zorunludur. Bu kanuna dayanılarak çıkartılan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 131. maddesine göre, yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişinin yazılı beyanı esas alınır. Adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.

Somut olayda; dosya kapsamından Ş. H.’ın Ordu Sulh Hukuk Mahkemesince kısıtlandığı, kısıtlının yerleşim yerinin değiştirilmesine ilişkin izin verildiğine dair bir kararın olmadığı anlaşıldığından, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında, mahkemece davaya Ordu Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere yetkisizlik yerine, vesayet konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 20.02.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi