BORCA GEÇİKMİŞ İTİRAZ DAVA DİLEKÇE ÖRNEĞİ
………………………………………..ICRA (HUKUK) MAHKEMESİNE
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
KONU : Gecikmiş itirazlarımız.
ICRA DOSYA NO :
AÇIKLAMALAR :
1.Müvekkilim, … takip konusu dosyadan gönderilen ödeme emrini …/…/20… tarihinde tebellüğ etmiştir.
2.Ancak, müvekkilim …, itirazın son günü olan …/…/20…tarihine kadar İcra Dairesine gelip mal beyanında bulunamamıştır. Müvekkilim …, …/…/20… tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle … ay boyunca hastanede yoğun bakımda yatmak zorunda kalmıştır. Müvekkilimin hastanede kaldığı süre ve sağlık durumuna ilişkin doktor raporlarını sunmaktayız.
3.Alacaklı tarafından takibe konu olan borç, müvekkilim tarafından değişik tarihlerde iki taksitte ödenmiş olup, ödemeye ilişkin makbuz örnekleri de sunmaktayız. Ancak müvekkilim ödemeden sonra borca ilişkin senetleri almadığından söz konusu icra takibi başlatılmıştır.
4.Müvekkilimin söz konusu takibe konu olan borcu ödemiş olduğundan ve kanuni süresi içinde itirazda bulunamadığından gecikmiş itirazda bulunmak üzere davanın açılması zorunlulu hale gelmiştir.
HUKUKİ NEDENLER : 2004 S. K. m. 65 ve ilgili mevzuat.
HUKUKİ DELİLLER : Ödeme makbuzları, doktor raporları, tanık beyanları ve diğer deliller.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, gecikmeli olarak yapılan işbu itirazlarımızın kabulü ile itirazın süresi içinde yapılmış sayılmasına, alacaklı tarafından … İcra Dairesinin …/… dosya numarası ile takibe konulan borç, müvekkilim tarafından ödendiğinden takibin durdurulmasına, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin alacaklıya yükletilmesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim. …/…/20….
Davacı Vekili
Av.
NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ’NE
İCRA DOSYA NO
:… …. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ, … E.
BORCA İTİRAZ EDEN
/ BORÇLU :
VEKİLİ :
ALACAKLI :
VEKİLİ :
T.KONUSU : Borca Gecikmiş İtiraz h.k.
AÇIKLAMALAR :
Yukarıda nosu yazılı icra dosyasından müvekkil/borçlu şirket aleyhinde icra takibine girişilmiş olup, müvekkile … tarihli ödeme emri gönderilmiştir. Tebliğ her ne kadar Tebligat yasasının 35. maddesine göre yapılmış ise de usulüne uygun tebliğ edilmemiştir. Tebliğ görevlisi memur, tebliğ bilgisi evrakını muhatabın kayıtlı adresinin kapısına yapıştırdıktan sonra muhtarlığa bırakması gerekirken, tebliğ bilgilerini ilgili muhtarlığa teslim etmemiştir.
Tarafımızca usulsüz tebligat sebebiyle de dava açılacak olup tebligatın usulsüz yapılmış olması sebebiyle, müvekkil şirket tarafından … tarihinde böyle bir borcun ve dosyanın varlığı haricen öğenilmiş olup; müvekkil şirketin alacaklı görünen şahısa hiçbir borcu bulunmamaktadır. Şöyle ki,
Müvekkil şirket, Ticaret Sicili kayıtlarında da belirtildiği üzere, müşterek imza ile temsil edilmektedir. Fakat alacaklı tarafından, keşideci müvekkil şirket hakkında takibe konu olan çekte ki imza tek kişiye aittir. İtirazımız bu haliyle İİK’nun 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir.
Somut olayda, takibin lehtar tarafından keşideci müvekkil şirket hakkında yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, lehtar, çekteki imzanın, müvekkil şirket temsilcisine ait olup olmadığını veya şirketin çift imza ile temsil edilip edilmediğini bilebilecek durumdadır. Çekteki imzanın, borçlu şirket yetkililerinin eli ürünü olduğunu kontrol etmeden, çeki imzalayanın, şirketin yetkili temsilcilerinin olduğunu araştırmadan ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan çeki alan alacaklının, müvekkil şirkete karşı ağır kusurlu kabul edilmesi talep olunur. Nitekim Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 2015 / 24761E., 2016/1106K., sayılı emsal kararınca da bu anlamda müvekkil şirket yararına, itirazımızın kabulü gerekmektedir.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, öncelikle telafisi imkânsız zararların doğmaması için öncelikle takibin durdurulmasına, yapılmış olan muhafaza işlemlerinin iptaline haksız takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla arz ve talep ederim. …/../20..
Borçlu Vekili
T.C
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO.2011/23273
KARAR NO.2012/8415
MAHKEMESİ : İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/03/2011
NUMARASI : 2008/559-2011/311
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK’nun 170/son maddesinde; icra mahkemesi imzaya itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder”düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda mahkemece imza itirazı kabul edilmiş olup, takip alacaklısı, çeklerin lehtarı konumundadır. Bu nedenle keşideci şirket tarafından çeklere atılan imzanın ona ait olup olmadığını bilebilecek konumdadır. Senetlerdeki imzaların borçlu eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan çekleri alan alacaklı, keşideciye karşı başlattığı takipte ağır kusurlu sayılmalıdır. Bu itibarla mahkemece, borçlu yararına takip konusu asıl alacağın %20’si nispetinde tazminata, yine alacağın % 10’u oranında para cezasına hükmedilmesi gerekirken alacaklının ciro yolu ile yetkili hamil olduğundan bahisle tazminat ve para cezası isteminin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.03.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi.
12. Hukuk Dairesi 2018/14850 E. , 2018/12508 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki
borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş
olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve
dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp
düşünüldü :
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile
başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettiği
mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, tazminat talebinin ise
reddine karar verildiği, mahkeme kararının borçlu tarafından tazminat istemiyle temyiz
edildiği görülmektedir.
İİK’nin 170/4. maddesine göre; imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, icra
mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde
alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere
tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder.
Somut olayda, borçlunun, takip dayanağı çeklerde lehtar olup, lehtarın cirosu ile çeklerin
alacaklıya devrediliği görülmektedir. Bu durumda alacaklı, borçlu ile doğrudan ilişki içinde
olduğundan imzanın borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Çeklerdeki
imzanın borçlu lehtarın eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda
atılmasını sağlamadan çekleri alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı
takipte ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.
O halde mahkemece, alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi
gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı
nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin
alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar
düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.