İCRA TAKİBİNE GECİKMİŞ İTİRAZ YURT DIŞINDA OLUP DÖNEN KİŞİNİN İTİRAZ HAKKI USULÜ
İİK – GECİKMİŞ İTİRAZ
MADDE 65 – (Değişik: 538 – 18.2.1965 / m.35) Borçlu kusuru olmaksızın bir mâni sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.
Ancak borçlu, mâniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakip fıkra için yapılacak duruşmaya taallûk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur.
İtiraz üzerine icra mahkemesi ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hâdisenin özelliklerine göre takibin tatilini tensip edebilir. Merci, tetkikatını evrak üzerinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen davetle mazeretin kabule şayan olup olmadığına karar verir. Duruşmaya karar verilmemesi halinde borçludan alınan masraflar kendisine iade olunur.
Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celsede alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da istiyebilir. Bu takdirde tahkikata devam olunarak gerekli karar verilir.
Daha önce borçlunun mallarına haciz konulmuşsa mazeretin kabulü kararının tefhim veya tebliği tarihinden itibaren alacaklı yedi gün içinde, merciden itirazın kaldırılmasını istemez veya aynı süre içinde 67 nci maddeye göre mahkemeye başvurmazsa haciz kalkar.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2016/18428
KARAR NO:2017/10516
KARAR TARİHİ:12.9.2017
>İCRA TAKİBİNE GEÇİKMİŞ İTİRAZ–İCRA TAKİBİNİN TEBLİĞ YAPILDIĞI TARİHTE YURT DIŞINDA OLAN BORÇLUNUN, YURDA GİRİŞ YAPTIĞI TARİHTEN İTİBAREN 3 GÜN İÇİNDE GECİKMİŞ İTİRAZDA BULUNA BİLECEĞİ.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takipte ödeme emrinin 04/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun, tebliğ tarihinde yurt dışında olduğundan bahisle takipten, Türkiye’ye giriş tarihi olan 18.02.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek 22.02.2016 tarihinde gecikmiş itiraz talebiyle mahkemeye başvurduğu, mahkemece ödeme emrine dair tebliğin usulsüz olduğu gerekçesiyle tebliğ tarihinin 18.02.2016 olarak düzeltildiği, takibe yönelik itirazın ise icra müdürlüğünce nazara alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 65. maddesinde; “Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir” hükmü yer almaktadır. İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel sebebiyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda artık alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir.
Somut olayda, borçlunun, başvuru dilekçesinde, ödeme emri tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve 18/02/2016 tarihinde döndüğünü beyan ettiği görülmektedir.
Bu durumda, borçlunun, mazereti yurt dışından döndüğü 18/02/2016 tarihinde son bulmuş olup, 22/02/2016 tarihinde yapılan itiraz (21/02/2016 gününün Pazar gününe denk gelmesi nedeniyle) İİK.nun 65.maddesinde öngörülen yasal üç günlük sürededir. Borçlu dilekçesinde tebligatın usulsüzlüğüne dair bir iddiada bulunmadığından 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesinin uygulanması suretiyle tebliğ tarihinin 18/02/2016 olarak belirlenmesi mümkün değildir.
O halde, mahkemece, başvuru, gecikmiş itiraz olarak nitelendirilerek, bu kapsamda inceleme yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile tebligatın usulsüz olduğu gerekçesiyle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.