VASİ ATAMASI ERGİN KİŞİNİN İŞLERİNİ GÖREMEYECEK DURUMDA OLMASI
T.C
YARGITAY
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2013/18523
KARAR NO: 2014/3838
KARAR TARİHİ: 04.03.2014
>VASİ ATAMASI–ERGİN KİŞİNİN İŞLERİNİ GÖREMEYECEK DURUMDA OLDUĞU GEREKÇESİYLE KISITLANMASI İSTEMİ
ÖZETİ: Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin olup Türk Medeni Kanunu’nda, yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her erginin kısıtlanmasını isteyebileceği hükme bağlandığından; mahkemece, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 24.01.2013 tarihli ve 348 numaralı sağlık kurulu raporu dikkate alınarak Türk Medeni Kanunu uyarınca kısıtlı adayının dinlenilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine Türk Medeni Kanunu gereğince karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Dava dilekçesinde, vasi tayin edilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kısıtlı adayı R. A. tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR
Dava dilekçesinde M. A.’un yaşlılık ve hastalık nedeniyle işlerini göremeyecek durumda olduğu gerekçesiyle kısıtlanması istenilmiş, mahkemece Türk Medeni Kanunu’nun 405 maddesi uyarınca kısıtlama kararı verilmiştir.
Dosyada mevcut belge ve bilgiler ile özellikle Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 24.01.2013 tarihli ve 348 numaralı sağlık kurulu raporundan; adı geçende sağ hemiparezik hastalığı görüldüğü, Türk Medeni Kanunu’nun 405 maddesi gereğince akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunduğuna ilişkin bir tespitin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin olup Türk Medeni Kanunu’nun 408. maddesinde, yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her erginin kısıtlanmasını isteyebileceği hükme bağlandığından; mahkemece, Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 24.01.2013 tarihli ve 348 numaralı sağlık kurulu raporu dikkate alınarak Türk Medeni Kanunu’nun 409.maddesi uyarınca kısıtlı adayının dinlenilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine Türk Medeni Kanunu’nun 405. maddesi gereğince karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.03.2014 gününde oy birliği ile karar verildi.
T.C
YARGITAY
18.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2014/2557
KARAR NO: 2014/7974
KARAR TARİHİ: 29.04.2014
>VASİ TAYİN EDİLMESİ İSTEMİ–YAŞLILIĞI SAKATLIĞI DENEYİMSİZLİĞİ VEYA AĞIR HASTALIĞI SEBEBİYLE İŞLERİNİ GEREKTİĞİ GİBİ YÖNETEMEDİĞİNİ İSPAT EDEN HER ERGİN KISITLANMASININ İSTEYEBİLİR
ÖZETİ: Açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, karar verildi.
Dava dilekçesinde, K. T. vasi tayin edilmesi talep edilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
KARAR
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı dava dilekçesinde, vasi tayin edilmesi istenilen K. T.’ın üvey annesi olduğunu, hastalığı ve sakatlığı bulunması sebebiyle kendisi tarafından bakıldığını, hasta bakıcı parası alınabilmesi için vasi kararı alınmasının istenildiğini belirterek K. T.’a vasi tayin edilmesini istemiş, mahkemece alınan Sağlık Bakanlığı Samsun Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 16/07/2013 tarih 31757 numaralı raporunda muayene edilen K. T.’ın psikiyatrik açıdan akıl sağlığı yerinde olduğu, vasi tayinine gerek bulunmadığı, vekalet verebileceği belirtildiğinden mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, özellikle sureti bulunan Sağlık Bakanlığı Samsun Gazi Devlet Hastanesinin 31.05.2013 tarih ve 1432 numaralı raporunda göre vasi tayini istenilen K. T.’ın %96 oranında özür durumunun bulunduğu, yatağa bağımlı olarak yaşadığı; 19 Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama Araştırma Merkezinin 02.05.2013 tarih ve 19156 sayılı raporuna göre adı geçen kişiye polinöropati tanısı konulduğu, hastanın bir yıl süreyle hasta alt bezi kullanmasının uygun bulunduğu anlaşılmaktadır.
Türk Medeni Kanunu’nun 408. maddesine göre yaşlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle işlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin kısıtlanmasının isteyebilir.
Somut olayda vasi tayini istenen K. T.’ın alınan raporlarında yatağa bağımlı olduğu, işlerini göremeyecek durumda bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece dosyaya sunulan bu raporlar da dikkate alınarak belirtilen hususlarda Adli Tıp Kurumundan rapor alınması ve kısıtlanması istenen kişinin de dinlenmesi suretiyle bir karar verilmesi gerekirken salt akıl hastalığı ve zayıflığı yönünden rapor alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.04.2014 gününde oy birliği ile, karar verildi.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2002/5555
KARAR NO: 2002/6108
KARAR TARİHİ: 9.5.2002
VESAYET ALTINA ALINMA– İDRAK VE MUHAKEME KABİLİYETLERİ OLAN KİŞİLERİN ANCAK KENDİ İSTEKLERİ HALİNDE VESAYEYT ALTINA ALINABİLMESİNİN MÜMKÜN OLMASI
4721/m.488,405
743/m.432,355
ÖZET : 1. Vesayet makamının, vesayeti gerektiren hallerin varlığının ileri sürülmesi halinde, bu hususta verdiği nihai kararların temyizi mümkündür.
2. Fiziksel yetersizliği sebebiyle kendi işini göremeyecek durumda olmasına rağmen bu durumun idrak ve muhakeme melekelerini bozmayan kişi ancak kendi istemesi halinde vesayet altına alınabilir.
DAVA : Taraflar arasındaki ( vesayet ) davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükümle 27.2.2002 tarihli ek kararda ( Davacı tarafından ) temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, Medeni Kanunun 355. maddesindeki sebebin varlığını ileri sürerek 1322 doğumlu olan halası Ayşe Çekli’nin vesayet altına alınmasını kendisinin de vasi atanmasını istemiştir.
Mahkemece; dava reddedilmiştir.
Kararı davacı temyiz etmiş; vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi 27.2.2002 tarihli ek kararı ile davacının temyiz isteğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 488. maddesine dayanarak kararın temyizi kabil olmadığından bahisle reddetmiştir. Bu ret kararı da süresi içinde temyiz edilmiştir.
1 – Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 488. maddesi, yürürlükten kaldırılan Medeni Kanunun 432. maddesini karşılamaktadır. ( madde gerekçesi ) Sözü edilen madde; vesayet makamının hafif yolsuzluklarda vasiyi görevden alınacağı hususunda uyarma, gecikmesinde tehlike bulunan hallerde vasiye geçici olarak işten el çektirme, gerektiğinde vasinin mallarına haciz koyma ve tevdii ettirme şeklinde oluşan önlemi almaya ilişkin kararlarına karşı ilgililerce itiraz edilebileceğine, bu nitelikteki kararlara itirazı inceleyen denetim merciinin kararının kesin olacağına ilişkindir. 488. madde, vesayet makamının vesayetin esası hakkında verdiği nihai kararlara karşı temyiz yolunu kapatan bir düzenleme değildir.
Vesayet makamının vesayeti gerektiren hallerin varlığının ileri sürülmesi halinde bu hususta verdiği nihai kararlar temyizi kabildir. Bu bakımdan vesayet makamının “temyiz isteğinin reddine” ilişkin 27.2.2002 tarihli ek kararının yukarıda açıklanan sebeple bozulmasına, işin esasının incelenmesine karar verildi.
2 – Vesayet altına alınması talep edilen Ayşe Çekli’nin 1322 ( Miladi: 1906 ) doğumlu olduğu; yaşlı olması ve ayaklarının sakat olması sebebiyle fiziksel yetersizlikten dolayı kendi işlerini göremeyecek durumda olduğu, bu fiziksel yetersizliğinin ve geniliteye bağlı kognitif fonksiyonlardaki kısmı azalma nedeniyle bakıma muhtaç olduğu; bu durumun idrak ve muhakeme melekelerini bozmadığı, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bulunmadığı, toplanan delillerle alınan raporlarla sabittir. Açıklanan ve kişide saptanan bu olgular, kişinin kendisinin istemesi halinde vesayet altına alınmasını gerektiren sebeplerdir. 355. maddede ( yeni Yasanın 405. maddesindeki ) sebeple kanıtlanmamıştır.Ret kararı doğrudur.
SONUÇ : Temyize konu hükmün gösterilen sebeplerle ONANMASINA, oybirliğiyle karar verildi.