Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Yardım Nafakası İle İlgili Esaslar

Yardım Nafakası İle İlgili Esaslar

Bu içtihatlardan da anlaşılacağı üzere yardım nafakası yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek alt soy, üst soy ve kardeşler ile evlatlık ve evlat edineni ilgilendirmektedir.

Malı ve geliri olan çocuk veya birden fazla iseler çocuklar yardım edilme­diği takdirde yoksulluğa düşecek üst soylarına yardım etmekle yükümlüdürler.

Bu bağlamda evlâtlıkta yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan evlat edinene yardım nafakası vermekle yükümlü olacaktır.

Kardeşler eğer refah içinde iseler, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek kardeşlerine yardım etmekle yükümlü olacaklar, eğer refah içinde değil­lerse nafaka yükümlülükleri söz konusu olmayacaktır.

Aynı şekilde, üst soy olan ana, babada yardım edilmediği takdirde yoksul­luğa düşecek çocuklarına yardım nafakası vermekle yükümlüdürler. Ancak, yar­dım nafakası isteyen kız çocuğu eşinden boşanmış ise koşulları varsa önce kocasından yoksulluk nafakası isteyecek, onun ödeme gücü bulundukça üst soyundan yardım nafakası isteyemeyecektir. Eğer kocası da yoksul ise veya yoksulluk nafakası koşullan yoksa o zaman üst soyu olan ana babasından yardım nafakası isteyebilecektir.

Aynı şekilde bu kız evlâdın nafaka yükümlüsü alt soyu varsa öncelikle o alt soydan yardım nafakası isteyecek, eğer onlarda yoksul iseler ancak o takdirde ana ve babalarından yardım nafakası isteyebileceklerdir.

Başka bir anlatımla, nafaka talebi ve davası mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılacaktır.

Nafaka miktarı davacının geçinmesi için gerekli ve bununla sınırlı olacak, nafaka takdirinde karşı tarafın yaşam koşullan, malî güçleri de nazara alınarak, yardım nafakası yükümlüleri birden fazla iseler, onlann ödeme güçleri göz önünde tutularak her birinin ne miktar ödeme yapacağı ayrı ayrı tespit edilecek bu tespitte de nafakanın bir veya bir kaçından istenmesi hakkaniyete aykırı ise hâkim onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilecek veya kaldırabilecektir.

Yardım nafakası nafaka alacaklısına bakmakta olan resmî veya kamuya yararlı kurumlar da, nafaka yükümlülerine karşı mirasçılıktaki sırayı göz önünde tutarak dava açabileceklerdir.

En önemlisi hâkim talep halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre aylık ne miktarda ödeneceğini karara bağlayacak yardım nafakası taraflardan birinin yerleşim yeri Aile Mahkemesinde de açılabilecektir.

Şimdi bu yeni düzenlemeleri ayrı ayrı inceleyelim:

Yardım nafakası davası nafakaya hakkı olan kimse tarafından açılır. Bu davada da dava hakkı diğer nafaka davaların da olduğu gibi şahsa bağlı bir haktır. Kimseye devir olunamaz hak davalının mirasçılarına intikal etmez.

Ancak nafakaya muhtaç kimse mahkeme karan ile veya idari bir karar so­nucu Resmî bir müessesede veya kamuya yararlı kurumlardan konmuyorsa mü­essese veya kurumda nafaka yükümlüsü aleyhine dava açabilir (TMK. md. 365/4).

Hakiki şahıslar yoksulluğa düşen bir şahsa baktıklanndan bahisle gerek kendi adlanna ve gerekse bakılan şahıs adına dava açamazlar.

Yardım nafakası davası nafaka vermekle yükümlü kişiler hakkında miras­taki sıraya göre açılır. Yani birinci derecede alt soy ve bulunmuyorsa üst soya karşı açılır. Buna göre davacı önce kendi çocuğuna, sonra torununa, sonra kendi ana, babasına, sonra kardeşe karşı yardım nafakası davası açmalıdır.

Karı koca ise, önce eşe, sonra kendi alt soyuna, sonra üst soyuna, sonra kardeşlerine karşı dava açabilirler. Kardeşlerden nafaka istenebilmesi için refah içinde olmaları şarttır. Ana, baba bir olmaları şart değildir. Sadece ana bir veya sadece baba bir kardeşlerde koşulları varsa biribirlerine karşı yardım nafakası davası açabilirler.

Yansoy hısımlar, amca, hala, teyze, dayı yardım nafakası vermekle mükel­lef değildirler.

Babalığa hüküm alanlar ve tanınanlar sıralamada üst soy ve alt soy gibidir.

Evlâtlık, önce evlât edinenden, sonra kendi altsoy üst soyundan sonra refah içinde iseler kardeşlerinden sıralamaya uygun nafaka talep edebilir.

Önceki sırada nafaka ödemekle yükümlü ve ödeme koşulları olan varken sıra atlanarak yardım nafakası talep edilemez.

Yardım nafakası davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın malî gü­cüne uygun olacak şekilde belirlenmeli, eğer nafaka yükümlüleri birden fazla ise belirlemede ödeyebilecekleri yardım nafakası tutarları ayrı ayrı göz önünde tutul­malı, nafaka aynı davada birden fazla nafaka yükümlüsünden istenmişse her bir davalının malî gücüne uygun ödeyeceği yardım nafakası ayrı ayrı gösterilmelidir.

Yoksulluk hâlinde, TMK’nın 175. maddesi koşulları var ise ilk sorumlu boşanan eştir. Onun aczi gerçekleşmeden baba aleyhine dava açılamaz.

Yine anne-baba aczi gerçekleşmeden dededen nafaka istenemez.

TMK’nın 314. maddesi gereğince ana babaya ait hak ve vazifeler evlât edi­nen kimseye geçer, evlâtlıkta kendisini evlât edinen kimsenin aile ismini taşır ve onun mirasçısı olur. O hâlde açıklandığı gibi evlât edinen ve evlâtlıkta TMK’nın 364. maddesi gereğince biribirlerine karşı yardım nafakası talep edebilir ve na­faka yükümlüsüdürler.

Az önce açıklandığı gibi kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.

Refahtan maksat zengin olmak demek değildir. Yaşadığı il ve ilçeye, beldeye göre rahat, yaşayışlarında esaslı değişikliğe uğramaksızın yardım gücü olan kardeş refah içinde sayılır.

Kendisinin, eş ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra geriye ka­lan bir şeyler varsa (yani mal ve nakit varlığı bulunuyorsa) nafaka yükümlülüğü doğar ancak bu değerlendirilirken sadece yükümlü kardeşin geliri ve mal varlığı değerlendirilmelidir. Yoksa onun karısının büyük mal varlığı ve değeri göz önünde tutularak refah hâli takdir edilemez.

Nafakanın, yükümlülerinin bir veya bir kaçından istenmesi hâlinde hüküm her bir davalının ve dava dışı yükümlüler varsa onların ekonomik ve sosyal durumlarını belirleyecek eğer nafaka istenmesi hakkaniyete aykırı ise onların nafaka yükümlülüğünü kaldırabilecek veya azaltabilecektir.

Yardım nafakası davaları taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.

İstem halinde ve belirlenebiliyorsa Aile Mahkemesi Hâkimi gelecek yıllar içinde ne miktar yardım nafakası ödeneceğini karara bağlayabilir.

Özetleyecek olursak:

yaşını ikmâl etmiş olan erkek ve kız evlât yoksulluk hâlindeki ana ve babasına (üvey ana veya üvey baba hariç) ana baba ölmüş ise, yine yoksulluk içinde olan büyük anne veya büyük babasına, yine yoksulluk hâlinde iseler erkek ve kış kardeşlerine yardımla yükümlüdürler.

Büyükana ve büyükbabalar kendi evlâtları sağ oldukları sürece torunlardan nafaka talep edemezler.

Yeğenler amca hala, dayı ve teyzelerinden nafaka, talep edemezler.

Evlâtlık kendisini evlât edinenlere, evlât edinenlerde evlâtlığa yoksulluk­ları hâlinde yardımla yükümlüdürler

Ana baba yoksulluk içinde bulunmaları koşuluyla;

yaşını bitirmiş olan erkek ve kız çocuklarına, onlar ölmüş ise torunla­rına yardım etmekle mükelleftirler.

Ana ve babanın ölmüş olan kızlarının kocasına veya gelinlerine yardım mükellefiyeti yoktur.

Açık öğretim fakültesinde okuyan çocuk yardım nafakası isteyebilir.

Ananın çocukluğunda nafaka yükümlüsünü terk etmesi onunla ilgilenme­mesi nafaka isteme hakkını ortadan kaldırmaz.

Kadın ödeme gücü olan eşinden yoksulluk nafakası talebinden feragat et­mişse, çocuklarından yardım nafakası isteyemez.

İstek olmadıkça, gelecek yıllar için yardım nafakası belirlenemez.