Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Tedbir Nafakasının Artırılması Ve Azaltılması Kaldırılması Davası Hakkında Önemli Bilgiler

Tedbir Nafakasının Artırılması Ve Azaltılması Kaldırılması Davası Hakkında Önemli Bilgiler

Nafaka verilmesine ilişkin ilâmlar hukuki bakımdan mutlak anlamda kesin hüküm meydana getirmezler.

Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarındaki değişim, paranın satın alma gücündeki değişikliklere bağlı olarak nafakanın miktarları tarafların dava açma­ları halinde azaltılıp artırılabilir.

Yine, eşlerin bir araya gelerek yeniden evlilik birliğini devam ettirmeleri boşanma davasının kesinleşmesi halinde kesinleşme tarihinden, nafaka borçlusu­nun hiçbir mal varlığı ve geliri olmaması halinde ve acze düştüğü durumlarda, yine askere giden eşin hiçbir geliri ve mal varlığı bulunmaması halinde askerlik dönemi için nafakanın kaldırılması talep edilebilir, (TMK. Md. 200) (Y.2.HD. 31.01.2002-24/857).

Taraflar sözleşme ile de bu durumlarda gerekli miktarları tespit edebilirler. Nafakanın kaldırılması durumlarında TMK’nın yardım nafakası ile ilgili hüküm­leri ve bununla ilgili haklar, mirastaki tertip sırasına göre kullanılabilir.

Yine, koca akıl hastalığına yakalanmış ise, hiçbir geliri ve malvarlığı yoksa tedbir nafakası ile yükümlü kılınamayacağından akıl hastalığına tutulduğu tarihten itibaren nafakanın kaldırılması gerekir. Nafaka azaltım ve artırım dava­ları sabit olduğunda, gerek azaltma ve gerekse artırıma dava tarihinden itibaren hükmolunur.

Artırıma hükmolunabilmesi için öncede açıklandığı gibi nafaka talep ko­şullarının devam etmesi gerekir.

Çocuklar yönünden, çocuklar ergin olduğunda, evlenme yolu ile de er­gin olcuklarında, başkasına evlatlık olarak verildiklerinde, ölümleri halinde de tedbir nafakası talep halinde kaldın lir. ancak ergin olmalarına rağmen eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşulara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlü olduklarından (TMK. md.328/2) ergin çocuk ana ve babasına karşı TMK’nın 328/2 ve 364’ncü maddesine dayalı nafaka davası açabilecektir.

Tedbir nafakası alan eş hakkında daha sonra boşanma davası açılmış reddedilmiş ve koca eşine eve dönmesi için ihtar göndermişse ihtar tebliğ tarihinden iki ay geçtikten sonra artık davacı kadın TMK’nın 195 ve 197. maddesi gereğince takdir edilen tedbir nafakasının artırılmasını isteyemez, davanın reddi gerekir.

Tedbir nafakası artırılması talebi ile açılan davalarda, artırma talebi dava tarihinde de davacımn ayrı yaşamakta haklılığının devam etmesi gerekir. Oysa davacıya nafaka artırım davası açılmazdan önce eşi ihtar karan göndermiş davacı ayrı yaşamakta haklılığının devam ettiğini kanıtlayamamışsa davanın reddi gere­kir (Y.2.HD. 25.02.1994- 1093/2088).

Tedbir nafakasına hükmolunduktan sonra taraflar banşıp bir araya gelmiş evlilik birliğini devam ettirmişlerdir. Bu durumda ayrı yaşama keyfiyeti banşma tarihinde son bulmuş olduğuna göre tedbir nafakasının bu banşma tarihi itibariyle kaldınlması gerekir.

Davalı kadının bu banşma tarihinden sonraki dönemde yeniden ayrı ya­şama hakkı doğursa yeniden tedbir nafakası davası açması icap eder.

Artınlması istenen tedbir nafakalan kadın ve çocuklar için ayn ayn açıklattı- nlmalı ve buna göre nafakanın her biri için ayn ayn artınlması gerekir. Kadın ve çocuklar için toptan nafakanın artınlmasına karar verilmesi kanuna aykındır.