Tedbir Nafakasında Zamanaşımı
Nafaka borcu her an talep edilebilir, yenilenebilir, devamlı bir borç olduğundan hak sahibi kimse evlilik birliği devam ettiği sürece dilediği zaman tedbir nafakası isteyebilir. Onun daha önceleri tedbir nafakası talep etmemesi, bu konuda dava açmaması önemli değildir.
Kısaca davacının dava hakkı zamanaşımına uğramaz.
Ancak, davacı nafaka davası açmış ve lehine nafaka hükme bağlanmış ise, nafaka alacaklısı nafaka borçlusu hakkında yapacağı bir icra takibi ile veya bir ihtar ile onu mütemerrit duruma düşürür.
Eğer davacı, ilâm ve ilâm sayılan belge (İÎY. Md. 38) dışında herhangi bir anlaşma ile vb. gibi bir nedenle nafakaya hak kazanmış olmasına rağmen takip yapmaz, her hangi bir işlem yapmaz. Nafaka borçlusunu temerrüde düşürmezse BY’nin 126. maddesi 2. bendi gereğince, Erzak bedeli nafaka ve otel ve lokanta masraflarına müteallik davalar beş yıllık zamanaşımına tabi olduğundan nafaka alacaklısı beş yıldan, geriye olan ve tahakkuk eden nafakaları talep edemez.
Beş yıllık zamanaşımının başlangıç tarihi nafaka tahakkuk eden aydır.
yasasının sının 128. maddesine göre “Müruru zaman alacağın muaccel olduğu andan başlar. Alacağın muacceliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise, müruruzaman bu haberin verilebileceği günden itibaren ceryan eder.
yasasının 133. maddesi gereğince borçlunun borcunu kabul etmesi ikrar etmesi veya icraya müracaatta bulunması veya bir sözleşme yaparak nafaka borcunu vermeyi kabul etmesi hallerinde zamanaşımı işlemez.
Md. 135: Müruru zaman kat edilmiş olunca kat’dan itibaren yeni bir müddet ceryan etmeye başlar.
Borç bir senette ikrar edilmiş veya bir hüküm ile sabit olmuş ise yeni müddet daima on senedir.
İİY’nin 39 ve BY’nin 135. maddesine göre, nafaka ilâmları ile ilgili takiplerde; nafaka borcu her an yenilenebilir borçlardan olduğundan tahakkuk tarihinden geriye doğru on sene içinde işleyip birikmiş olan nafaka borcu zamanaşımına uğrar (Y.İİD. 23.03.1949 – 4547/891) aynı şekilde ilâma bağlanmış nafaka borcuda, 10 senede zamanaşımına uğrar (YHGK. 01.06.1977 – 12-2825/515). Onun için on yıl geçmeden nafaka ilâmları takibe konulmalı ve on yılı aşkın süre takipsiz bırakılmamalıdır.
İlâma bağlı nafaka borçları hakkındaki zamanaşımının hesabında ilâm tarihi ve son icra muameleleri tarihi başlangıç sayılmaz. Ancak, son takipten geriye doğru on sene evvelki zamana ait nafaka borçlan zamanaşımına uğramış olur.
İİY’nin 39. maddesi hükmü ilâmın takip konusu yapılmasından sonraki aşamada işleyecek zamanaşımı ile ilgilidir. Birde ilâmın verildiği tarih ile takip konusu yapıldığı tarih arasındaki aşamada zaman aşımı konusu vardır. Bu konu BY’nin 135/2. maddesinde düzenlenmiştir. Hüküm verildiği tarihten itibaren 10 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar. Hüküm verildiği tarihten 10 yıl geçtikten sonra karar ve ilâm harcı yatırılarak kendisine ilâm tebliğ edilen borçlu temyiz yoluna başvurarak ilâmın zamanaşımına uğramış olması nedeniyle hükmün bozulmasını isteyebileceği gibi temyiz etmeden de hükmün icraya konulması halinde İİY. 33 ve 33/a maddelerine göre ilâmın zamanaşamına uğradığını bildirip takibin durdurulmasına karar verdirebilir.
Dikkat: TMK’nunun 196’ıncı maddesi gereğince 01.01.2002 tarihinden itibaren tedbir nafakasının geriye doğru bir yıl için istenebileceği unutulmamalıdır.