TCK m 33 Sağır Ve Dilsizlik Ne Anlama Gelmektedir?
MADDE 33.- (1) Bu Kanunun, fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocuklara ilişkin hükümleri, onbeş yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında; oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlara ilişkin hükümleri, onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olanlara ilişkin hükümleri, onsekiz yaşını doldurmuş olup da yirmibir yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında da uygulanır.
TCK.nun 33.maddesinde sağır ve dilsizin ceza sorumluluğu düzenlenmiştir.
Sağır ve Dilsizlik
Sağır ve dilsizlik çoğunlukla doğuştan var olan yapısal noksanlıktan kaynaklanan ve bireyin psikolojik gelişimine engel olan bir durumdur. Dilsizlik esasında sağırlığın bir soncudur; zira duymamak konuşmayı öğrenmek hususunu olanaksız kılar. Çocuk sağır olarak doğduğu için, konuşulan dili öğrenemez ve bu nedenle de konuşamaz. Fakat sağır-dilsizliğin doğumdan sonra da meydana gelmesi mümkündür.
Sağır ve dilsizler hakkındaki öğretim metodları günümüzde çok gelişmiş olmasına karşın, sağır ve dilsizlerin başkaları ile iletişim kurmaları olanağı melekeleri tam gelişmiş kimselere nazaran oldukça güçtür ve normal olmayan yollarla mümkün olabilmektedir. Bu güçlükler sonucunda sağır ve dilsizin psikolojik ve zihinsel gelişimi, aynı yaşta bulunan normal kimselere göre geridir ve tam bir isnat yeteneğine sahip değildirler.
TCK.nun 33.Maddesinde Benimsenen Sorumluluk Rejimi
TCK.nun 33.maddesinde, sağır ve dilsizin ceza sorumluluğunun belirlenmesinde, suç oluşturan fiili işlediği sıradaki yaşı, ölçü alınmış, sağır ve dilsizlerle ilgili olarak, yaş küçüklerinin sorumluluk rejimine paralel bir düzenleme yapılmıştır. Yaş grubu sınıflandırması yapılırken sağır ve dilsizlerin algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin daha geç gelişebileceği düşüncesi esas alınmıştır. Bu düzenlemede, fiili işlediği sırada yirmibir yaşını doldurmuş olan sağır ve dilsizler açısından yaşın ceza sorumluluğu üzerinde herhangi bir etkisinin olmadığı kabul edilmiştir. Ancak, suç oluşturan fiili işlediği sırada yirmibir yaşını doldurmuş olan kişilerin işledikleri fiil açısından algılama veya irade yeteneklerinin olup olmadığı yönünde ortaya çıkabilecek sorunla ilgili olarak, akıl hastalarına ilişkin sorumluluk rejiminin (32., 57.md.) göz önünde bulundurulması gerekecektir. Diğer bir deyişle yirmibir yaşını doldurmuş olan sağır ve dilsizlerin işledikleri suçlar bakımından her somut olayda mahkemece akli melekelerinin araştırılması gerekmektedir.
TCK.nun 33.maddesinde sağır ve dilsizler bakımından fiili işlediği sıradaki yaşları dikkate alınarak öngörülen sorumluluk rejimi;
Fiili İşlediği Sırada 15 Yaşını Doldurmamış Olan Sağır ve Dilsizler
TCK.nun 33.maddesinde, fiili işlediği sırada 15 yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler, 12 yaşını doldurmamış olan çocuklara benzetilerek bunlara ilişkin hükümlere yollama yapılmıştır. Bu durumda, 15 yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizler hakkında yapılan yollama uyarınca TCK.nun 31.maddesinin 1.fıkrası gereğince, bu kişilerin ceza sorumluluğu bulunmadığından haklarında ceza kovuşturması yapılmayacak, ancak çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilecektir. TCK.nun 56.maddesine göre, çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin neler olduğu ve ne suretle uygulanacakları, ilgili kanunda gösterilecektir. Böylece 33.maddede, 15 yaşını doldurmamış olan sağır ve dilsizlerin isnat yeteneğinden mutlak surette yoksun oldukları kabul edilmiş bulunmaktadır.
Fiili İşlediği Sırada 15 Yaşını Doldurmuş Olup da 18 Yaşını Doldurmamış Olan Sağır ve Dilsizler
Kanunumuz bu çeşit yaş grubunda bulunan sağır ve dilsizleri 12-15 yaş grubunda bulunan çocuklara benzeterek, bunlara ait hükümlerin uygulanacağını öngörmüştür.
Yollama yapılan 31.maddenin 2.fıkrasında; “Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanların işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamaması veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmemiş olması halinde ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur. İşlediği fiili algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı halinde, bu kişiler hakkında suç, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği taktirde dokuz yıldan onbir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların yarısı indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası yedi yıldan fazla olamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Demek oluyor ki, fiili işlediği zaman 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış olan sağır dilsizlerin öncelikle temyiz gücünün (işlediği fiilin anlam ve sonuçlarını algılama veya davranışlarını yönlendirme yeteneğinin) bulunup bulunmadığına bakılacaktır alınacak olan uzman doktor raporuna göre bu yaş grubundaki sağır ve dilsizlerin farik ve mümeyyiz olmadığı anlaşılıyorsa ceza sorumluluğu yoktur. Ancak bu durumdaki kişiler hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirlerine (56.md.) hükmolunacaktır. İşlediği fiili algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin varlığı halinde ise TCK.nun 31.maddesinin 2.fıkrasında öngörüldüğü biçimde cezalarında indirim yapılacaktır.
Fiili İşlediği Sırada 18 Yaşını Doldurmuş Olup da 21 Yaşını Doldurmamış Olan Sağır ve Dilsizler
33.maddede, bu yaş grubunda bulunan sağır ve dilsizler hakkında 31/3. maddede öngörülen 15-18 yaş grubunda bulunan çocuklara ilişkin hükümlerin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Yollama yapılan 31.maddenin 3.fıkrasında; “Fiili işlediği sırada onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında suç ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde onsekiz yıldan yirmidört yıla; müebbet hapis cezasını gerektirdiği takdirde oniki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Diğer cezaların üçte biri indirilir ve bu halde her fiil için verilecek hapis cezası oniki yıldan fazla olamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Kanun koyucu bu düzenleme ile, 18-21 yaş grubundaki sağır ve dilsizlerin gerçekleştirdikleri davranışların hukuki anlam ve sonuçlarını kavrama yeteneğine sahip olduklarını, ancak bu kişilerin, davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişmemiş olabileceği gerçeğinden hareketle, işledikleri suçlar bağlamında irade yeteneklerinin zayıf olduğunu normatif olarak kabul etmiştir. Azalmış kusur yeteneğine sahip bulunan 18-21 yaş grubundaki sağır ve dilsizler hakkında yapılan yollama uyarınca 31.maddenin 3.fıkrasında öngörülen indirilmiş cezaya hükmolunacaktır.