Genel İşlem Koşulları Nedir?
Borçlar hukukunun ana ilkesi olan sözleşme özgürlüğü, bünyesinde, tarafların yaptıkları sözleşmenin içeriğini kanunun öngördüğü sınırlar çerçevesinde serbestçe belirleyebilmesini de barındırır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden önce 818 sayılı Borçlar Kanunu, sözleşmenin içeriğini belirleme özgürlüğünün kullanılmasında sözleşme taraflarının eşit pozisyonda olduğu, dolayısıyla taraflardan hiçbirinin arzu etmediği içerikte bir sözleşme ilişkisine girme zorunda olmadığı esaslarını benimsemişti. Ancak ekonomik ilişkilerdeki gelişme ve değişim ile birlikte birçok sözleşmenin yapılmasında, sözleşme taraflarından birinin önceden hazırladığı metinlerin kullanılmaya başlanması, sözleşmenin içeriğini belirleme özgürlüğünün yürürlükten kalkan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun hedeflediği tarzda gerçekleşmesine engellemeye başlamıştır.
Çok kere ekonomik açıdan güçlü konumda olan banka, sigorta şirketi, büyük mağazacılık şirketleri tarafından önceden hazırlanan sözleşme metinleri, bu kişilerin yaptıkları sözleşmelerde karşı tarafın sözleşmenin içeriği hakkında bilgi sahibi olmaksızın, sözleşme içeriğinde değişiklik yapma imkânından da yoksun olarak sözleşme metninde yer alan hususların bütün olarak kabul edilmesi ile sözleşmenin içeriğine dâhil olmaktadır. Bu tarzda gerçekleşen sözleşmeler açısından sözleşmenin içeriğini belirleme özgürlüğünün taraflarca eşit olarak kullanıldığı söylenemez. Sözleşme metnini önceden hazırlayan tarafın sözleşme ilişkisinde daima kendi haklarını koruma ve mümkün olduğu ölçüde karşı tarafın haklarını sınırlama eğilimi ile hareket ettiği dikkate alındığında söz konusu uygulamanın genellikle tüketici niteliğindeki kişilerin aleyhine sonuç doğurduğu açıktır.
“Genel İşlem Şartları” olarak nitelendirilen önceden hazırlanmış sözleşme metinlerinin ortaya çıkardığı sakıncaların giderilmesinde, sözleşmelerin geçersizliğine ilişkin genel esasların (ahlaka aykırılık, kişilik hakkına aykırılık, gabin vb.) uygulanmasının da etkili olmadığını dikkate alan kanun koyucu, hukukumuzda, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 6. maddesinde genel işlem şartlarının sınırlanmasına, bu suretle karşı tarafın korunmasına ilişkin hükmü yer vermiştir. TKHK 6 hükmü ile tüketici işlemlerinde tüketiciye sağlanan koruma, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 20 vd. hükümlerinde tüm sözleşme ilişkilerinde genel işlem koşullarının kullanılmasının sınırlanmasına ve bu suretle karşı tarafın korunmasına ilişkin esaslara yer verilerek tüketici işlemleri dışındaki sözleşme ilişkilerinde de uygulanır hâle getirilmiştir.
Bu esaslar uyarınca, TBK 20 vd. hükümleri tüm sözleşme ilişkileri açısından uygulanacak, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un lehe olan hükümleri de tüketici işlemlerinde tüketiciler lehine uygulanmaya devam edilecektir.