Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Avukatın Avans ve Masraf Talep Hakkı Ne Demektir?

Avukatın Avans ve Masraf Talep Hakkı Ne Demektir?

Avans, henüz gerçekleşmemiş veya henüz vadesi gelmemiş müstakbel giderlere iliş­kin olarak avukata yapılan peşin ödeme olarak tanımlanabilir. Avukatın, üstlendiği vekâlet görevi dolayısıyla söz konusu olacak masraflara katlanması düşünülemez. Avukatın bu gibi masrafları yapabilmesi için, müvekkilce avukata yeterince avans verilmesi gerekir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk giderleri ve bulunduğu yerden ayrılma tazminatı, taraflar arasındaki anlaşmaya göre müvekkil tarafından avukata ayrıca ödenir. Bu tür giderler avukata peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Ancak bu hüküm emredici nitelikte değildir. Taraflar arasında bu hük­mün aksine anlaşma yapılması da mümkündür (Av.K. m. 173/II).

Avans, niteliği gereği, avukatın üstlendiği vekalet görevini yerine getirmesi bakı­mından yapılması gerekli olan birtakım giderleri karşılamak üzere müvekkilce önce­den avukata peşin olarak ödenen bir meblağ olup; avukatın ücret alacağını güvenceye bağlamaya yarayan bir araç değildir. Dolayısıyla avukatın üstlenmiş olduğu vekalet görevi bakımından yeterli tutarda bir avans alması gerekir, avukatın avukatlık ücre­tini güvence altında bulundurmaya yarar şekilde yüksek tutarda avans alması, avans tutarının yapılacak işlemlerin gerektirdiği tutarın çok üzerinde olması uygunsuz olur. Bu şekilde alınan bir avans, meslek hukuku kurallarına ve gereklerine de aykırı olur.

Avans ve masraflar konusunda avukat ile müvekkil arasında oluşacak bir uyuş­mazlıkta, avukat kendisine ödenen masraf ve avansları vekalet görevinin usulü dairesinde ifası için yapıldığını ispatlamakla yükümlüdür. Avukatlık Kanunu’nun 173. maddesinin II. fıkrasında yer alan “… bu harcamaların avukat tarafından ya­pılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olması gerekir …” ifadesinden hareketle avukatın yaptığı harcamaların avanstan yapıldığını kabul etmek gerekeceğinden bunun aksini iddia eden avukatın da bu hususu ispat et­mesi gerekecektir.

Avukat, avans almaksızın masraf yapacaksa, hiç değilse, bu masrafları yap­madan önce müvekkilden avans alınmaksızın giderlerin avukatça karşılanmakta olduğuna ve bilahare kendisince ödeneceğine ilişkin imzalı bir beyan almalıdır.

Avukatın yaptığı masrafların ödenmesini talep edebilmesi için, müvekkil­ce, avukatın yaptığı masrafların karşılanacağının ayrıca taahhüt edilmiş olma­sı gerekmediği gibi, bu masrafları yapması konusunda avukatın müvekkilden bir talimat almış olması da gerekmez. Vekil, bazı masrafları yapmayı, vekâlet görevini gereği gibi yerine getirmek bakımından zorunlu veya yararlı gördüğü için yapmış ancak bunlardan umulan yarar gerçekleşmemiş olsa dahi vekilin bu görüşünün haklı kabul edildiği hallerde bu gibi masrafların da müvekkilce karşılanması gerekir.

Avukata avans ödemekle yükümlü olan, öncelikle avukatlık sözleşmesinin ta­rafı olan müvekkildir. Ancak bir kez hukuki süreç başladıktan sonra avukat mas­raf konusunda müvekkelini yönlendirmek sorumluluğu altına girecektir.

Avukatın birden fazla kişiden oluşan bir kişi topluluğunu temsil etmesi halin­de, avans yükümlülüğü bu kişilerin hepsine ait olur. Ancak böyle bir durumda avans ve masraf ödeme borcu bölünebilir nitelikte bir borç olduğundan bu kişi­lerden her biri kendi payı oranında ödeme yapmak zorundadır.