Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Ortaklıkların Sınıflandırılması Nasıl Yapılır?

Ortaklıkların Sınıflandırılması Nasıl Yapılır?

Ortaklıklar, dört ayrı ölçüte göre sınıflandırılabilir:

  1. Düzenleyen kanun ölçütü açısından, TBK’de düzenlenen (adi ortaklık), TTK ve KoopK’de düzenlenen (ticaret ortaklıkları) ve özel düzenlemelere bağlı ortaklıklar şeklinde üçlü bir ayrım yapılabilir.

Özel düzenlemelere bağlı ortaklıklara, tamamen kendi özel kanunu bulunan Ereğli Demir Çelik AŞ, TC. Merkez Bankası AŞ, İller Bankası AŞ gibi bazı şirketler yanın­da, belirli faaliyet dallarını düzenleyen, Sigortacılık K, Bankacılık K, Finansal Kira­lama K. gibi özel kanunlara tabi olan şirketlerle, Kamu İktisadi Teşebbüslerine dair 233 Sayılı KHK’ya tabi şirketler gösterilebilir.

  1. Tüzel kişiliği olup olmaması ölçütüne göre de tüzel kişiliği olmayan ortak­lık (adi ortaklık) ile tüzel kişiliği olan ortaklıklar (ticaret ortaklıkları ile özel düzenlemelere bağlı tüm ortaklıklar) şeklinde ikili bir ayrım yapılabi­lir. Tüzel kişiliğin bulunması, beraberinde, şirketin, ortaklarından ayrı bir ticaret unvanına, malvarlığına, ehliyete, yerleşim yerine ve vatandaşlığa da sahip olmasını getirir.
  2. Kişi (şahıs)/sermaye ortaklığı ayrımı, bir ortaklıkta, ortakların kimlik ve ilişkilerinin mi, yoksa sermayenin mi ilk planda önem taşıdığına dayalıdır. Eski TK’dan farklı olarak yeni TTK’da bu ayrım açıkça düzenlenmiş ve ayrı­ma bazı sonuçlar bağlanmıştır. TTK m. 124/2’de, kollektif ve adi komandit ortaklıklar şahıs, anonim, limited ve paylı komandit ortaklıklar ise sermaye ortaklığı olarak sayılmıştır. Ayrıca TTK, şirketlerin genel hükümlerinin uy­gulanması, ortakların kişisel alacaklılarının durumu ve bazı yükümlülükler yönünden bu ayrıma önemli sonuçlar bağlamıştır.
  3. Ortaklık borçlarından dolayı ortakların sorumluluğu açısından, birinci – ikinciderece, sınırlı – sınırsız sorumluluk ayrımları yapılır. Ortaklık borçla­rından dolayı ortaklar birinci derece (doğrudan) veya ikinci derece (dolaylı) sorumlu olabilir. Ortaklığın tüzel kişiliği yok ise, ortaklıktan alacaklı olan kişi doğrudan ortaklara başvurur. Örnek: Adi Ortaklık (TBK m.638/3). Tüzel ki­şiliği olan ortaklıklarda, ortaklık borcu için önce tüzel kişiliğe başvurulur. Belli şartların varlığı halinde ortaklara başvuru hakkı tanınmış ise, bu du­rumda ortakların ikinci derecede sorumluğu sözkonusu olur.

Kollektif şirketlerde ortakların şirket borçları nedeniyle, şirket alacaklısına karşı ikinci derece (dolaylı) sorumluluğu vardır (TTK m.236-237). Adi komandit şirketlerde komandite ortak, m.317 atfı nedeniyle bir kollektif şirket ortağı gibi sorumlu iken, komanditer ortak, TTK m.322 uyarınca, sınırlı da olsa belirli şart­ların varlığı hâlinde şirket alacaklılarına karşı sorumludur.

Ortakların sorumlu olduğu hâllerde de, bu sorumluluk, sınırlı veya sınırsız ola­bilir. Sınırsız sorumluluğun geçerli olduğu şirketlerde ortaklar, şirket borçlarından dolayı, tüm mal varlıkları ile sorumlu olabilmektedir. Örneğin, adi şirket ile kollek- tif şirkette tüm, komandit şirketlerde ise komandite ortakların sorumluluğu sınır­sızdır. Buna karşılık, bazı ortaklıklarda ortakların sorumluluğu belirli bir miktar ile sınırlı olabilir. Örneğin, anonim ve limited şirketlerde tüm ortakların ve komandit şirketlerde komanditerlerin sorumluluğu, şirket getirmeyi taahhüt etmiş oldukları sermaye miktarı ile sınırlıdır. Bir ortak, şirkete koymayı taahhüt etmiş bulunduğu sermaye payını ifa etmiş ise, sorumluluğu da sona erer. İfa etmemiş olsa bile, bu sorumluluk üçüncü kişilere değil, şirkete karşı geçerli bir sorumluluktur.