Ticari İşletme Rehni Nedir? Nasıl Yapılır?
Tacir veya esnafın kredi ihtiyacının zamanında ve istenilen miktarda karşılanabilmesi, alacaklıya yeterli güvencelerin verilmesine bağlıdır. Borçlunun karşı tarafa sağlayabileceği güvenceler, genel olarak, ya kişisel güvence (örneğin kefalet ve garanti) ya da aynî güvence (örneğin taşınır rehni ve taşınmaz rehni) şeklinde olur.
TMK m.939/1’deki kurala göre, taşınır rehninin kurulabilmesi için, rehin konusu taşınır malın zilyetliğinin alacaklıya devredilmesi şarttır (=Teslim Şartlı Rehin Kuralı); aksi takdirde rehin hakkı doğmaz (TMK m.939/3). Fakat bu kural istisnasız uygulansa idi, ekonomik yaşamda birçok sakıncalara yol açabilirdi. Çünkü borçlu, elindeki taşınır malları alacaklıya teslim edince, faaliyetlerini sürdürmesi, gelir sağlaması ve borcunu ödeyebilmesi çoğu kez olanaksız hâle gelirdi. Bu ihtiyacı gözeten kanun koyucu, TMK m.939/1’de “ayrık durumlar dışında” diyerek alacaklıya zilyetlik devredilmeksizin, bir sicile kayıt yolu ile taşınır rehni kurulabilmesini sağlayan istisnalara değinilmiştir. Bu istinal arasında, hayvan rehni (TMK m. 940/1), motorlu taşıt araçlarının rehni ve konumuzu oluşturan ticari işlerde ticari işletme rehni (20.10.2016 tarih ve 6750 sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu (TİTRK)) de yer alır.
Rehnin Tarafları
TİTRK m. 3 ve Rehin Yönetmeliği m. 10’da rehnin tarafları sınırlayıcı şekilde sayılmıştır. Buna göre rehin veren taraf, tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü ve serbest meslek erbabı olabilir.
TİTRK m. 5/9 uyarınca, üçüncü kişiler, TİTRK kapsamında rehin verebilecek kişiler lehine teslimsiz taşınır rehni kurabilir (ayrıca bkz.Rehin Yönetmeliği m. 10/5).
Kanuna ve Rehin Yönetmeliğine göre, rehin alacaklısı da şu kişiler olabilir: Kredi kuruluşları, tacir ve esnaf.
Rehnin Kapsamı
Ticari işletmenin malvarlığına dahil olan bütün unsurlar rehin kapsamına dahil edilmemiş, kapsam sınırlandırılmıştır. Rehin hakkı TİTRK m.5’e göre ticari işletme rehni şu unsurları kapsar: a) Alacaklar b) Çok yıllık ürün veren ağaçlar c) Fikri ve sınai mülkiyete konu haklar ç) Hammaddeler d) Hayvanlar e) Her türlü kazanç ve iratlar f) Başka bir sicile kaydı öngörülmeyen ve idari izin belgesi niteliğinde olmayan her türlü lisans ve ruhsatlar g) Kira gelirleri ğ) Kiracılık hakkı h) Makine ve teçhizat, araç, ekipman, alet, iş makinaları, elektronik haberleşme cihazları dâhil her türlü elektronik cihaz gibi menkul işletme tesisatı ı) i) Sarf malzemeleri Stoklar j) Tarımsal ürünler k) Ticaret unvanı ve/veya işletme adları l) Ticari işletme veya esnaf işletmeleri m) Ticari plaka ve ticari hat n) Ticari projeler o) Vagonlar ö) Bu sayılanlardan üçüncü kişiler zilyetliğindeki taşınır varlıklar, haklar ve paylı mülkiyet hakları
TİTRK m. 5’de sayılmayan, özel sicilleri bulunan ve o sicile kayıtlı olan uçak, gemi gibi malvarlığı unsurları üzerinde, TİTRK kapsamında rehin hakkı kurulmayacağı söylenebilir. Taşınmazlar üzerinde de kural olarak TİTRK kapsamında rehin hakkı kurulmayacağı kabul edilmelidir. Ayrıca nakit para ve müşteri çevresinin de kapsam dışında olduğu söylenebilir.
TİTRK m. 1/5’de, tapu kütüğüne herhangi bir nedenle tescil edilen taşınırların TİTRK kapsamına dahil olmadığı düzenlenmiştir. Özellkle TMK m. 862 kapsamında, rehnin kuruluşu sırasında tapu sicilinde beyanlar sütununa kaydedilen eklenti niteliğindeki taşınırların bu kapsamda yer aldığı belirtilmektedir.
Rehnin Kurulması ve Sonuçları
Rehin hakkı, rehin sözleşmesiin Rehinli Taşınır Sicili’ne tescil edilmesiyle kurulur(TİTRK m. 4/1). Dolayısiyle TİTRK’ya göre, rehnin kurulması için taraflar arasında bir rehin sözleşmesi akdedilmeli; sonrasında ise, rehin sözleşmesi Rehinli Taşınır Sicili’ne tescil edilmelidir.
Rehin sözleşmesi yazılı şekilde veya elektronik ortamda yapılabilir (TİTRK m. 4/2). Elektronk ortamda düzenlenen rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilebilmesi için sözleşmenin güvenli elektronik imza ile onaylanması şarttır (TİTRK m. 4/3). Yazılı olarak düzenlenen rehin sözleşmesinin Sicile tescil edilebilmesi için tarafların imzalarını noterce onaylanması veya sözleşmenin Sicil yetkilisinin huzurunda imzalanması şarttır (TİTRK m. 4/4).
Ticari işletme rehninin hüküm ve sonuçları şunlardır:
Rehin Sistemleri
TİTRK’ye göre, kanun kapsamına giren varlıklar üzerinde ilerleme veya derece sistemine göre rehin hakkı kurulabilir (TİTRK m. 10-11, Rehin Yönetmeliği m. 24-26).
İlerleme sisteminde, zamansal öncelik esas alınır. Başka bir ifadeyle, rehin hakkı sahipleri tescil tarihine göre sıralanır ve temerrüt halinde haklarını söz konusu sıraya göre kullanabilirler (Rehin Yönetmeliği m. 25).
Sabit derece sisteminde, ipotekte olduğu gibi, rehin hakkı itibari değerler üzerinden sabit derecelere ayrılır (Rehin Yönetmeliği m. 26). Sabit derece sisteminde, öncelik hakkı rehin hakkının derece ve sırasına göre belirlenir. Sabit derece sistemi şeklinde kurulan taşınır rehninde, farklı sıralarda kurulmuş bulunan rehin haklarından birinin terkin edimiş olması, sonraki sırada yer alan rehin alacaklısına doğrudan boşalan dereceye geçme hakkı vermez. Bunun için ayrıca sözleşme yapılması ve sicile tescil edilmesi gereklidir.
Taraflarca herhangi bir rehin sisteminin belirlenmemesi halinde rehin, ilerleme sistemine göre kurulmuş sayılır (Rehin Yönetmeliği m. 24).
Bir Ticari İşletme Üzerinde Birden Fazla Rehin Kurulabilmesi
TİTRK m. 11/1’de, “aynı taşınır varlık üzerinde derece sırası belirtilmeksizin birden fazla rehin hakkı tesis edilmesi”ne cevaz verilmiştir.
Aynı ticari işletme üzerinde birden fazla rehin tesis edimesi ve rehin konusu borcun ödenmemesi halinde ise; rehnin dayandığı ilerleme veya derece sisteminin esaslarına göre hareket edilmesi gerekecektir.
Rehin Kurulduktan Sonra İşletme Sahibinin Yetkileri
TİTRK’de, teslimsiz bir rehin hakkı düzenlendiğinden, ticari işletme üzerinde rehin hakkı tesis edilse dahi tacir, işletmesinin faaliyrtlerine devam edebilmesi için her türlü işlemi yapma yetkisine sahiptir. Öte yandan, TİTRK m. 12/1’de TİTRK’nın emredici hükümlerine aykırı olmamak şartıyla, tarafların hak ve yükümlülüklerinin sözleşme ile belrleneceği düzenlenmştir. Buna karşılık, kanun koyucu rehin hakkı sahibinin sahibinin haklarını güvence altına almak amacıyla rehin veren ile rehin konusu varlığın/varlıkların zilyedi için çeşitli yükümlülükler düzenlerken, rehin alana da “koruma tedbirleri” alma imkanı getirmiştir.
Borcun Ödenmemesinin Sonucu
Temerrüt halinde, alacaklının hakları TİTRK m. 14 ve Rehin Yönetmeliği m. 29-41’de ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. TİTRK m. 14’e göre; borcun zamanında ödenmemesi halinde, alacaklı, şu yollara başvurabilir:
- Birinci derece alacaklı ise, icra dairesinden taşınırın mülkiyetinin devrini talep edebilir.
- Birinci derece alacaklı ise, icra dairesinden taşınırın mülkiyetinin devrini talep edebilir.
- Zilyetliğin devrine konu olmayan varlıklarda kiralama ve lisans hakkını kullanabilir.
- Alacağın 5411 sayılı Kanun uyarınca faaliyet gösteren varlık yönetim şirketlerine devredebilir.
- Alacağın yukarıda belirtilen yollarla tahsil edilememesi halinde takip, genel hükümler çerçevesinde yapılır.
Değer Tespiti
TİTRK’e göre değer tespiti, rehin sözleşmesinin kurulması veya hakkın tescili için, kural olarak, zorunlu değildir (TİTRK m. 13/1; Değer Tespiti Yönetmeliği m. 9/1).
Rehin Hakkının Ayni Etkisi
TİTRK kapsamında kurulan rehin hakkı, sınırlı ayni hak niteliğinde olup; rehin hakkı, rehin sözleşmesinin Rehinli Taşınır Sicili’ne tescil edilmesiyle üçüncü kişilere karşı hüküm ifade eder (TİTRK m. 9/1).
Asıl Borcun Zamanaşımına Etkisi
Rehin Yönetmeliği m. 23’te; rehnin tescili, başka bir ifadeyle, rehin hakkının doğumundan sonra asıl alacak için zananaşımı süresinin işlemeyeceği düzenlenmiştir.
Medeni Kanun Hükümlerine Yollama
TİTRK m. 18’de; TİTRK’da hüküm bulunmayan hallerde, TMK’nın taşınır rehnine ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Rehin Yönetmeliği m. 42’de ise, TİTRK ve Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, TMK’nın taşınır ve taşınmaz rehnine ilişkin hükümleri ike İİK’nın ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki hükümlerin kıyasen uygulanacağı düzenlenerek, Kanuna oranla daha geniş bir ifadeye yer verilmiştir.
Rehnin Sona Ermesi
Rehin hakkı, asıl alacağa bağlı fer’i bir hak niteliğinde olduğundan, asıl borç ifa veya başkaca nedenle sona erer ise, rehin hakkı da sona erer (TBK m. 131).