Keşif Nasıl Yapılır?
Keşif, beş duyu organı aracılığıyla yani görerek, duyarak, koklayarak tadarak ve dokunarak belirti delilinin incelenmesi faaliyetidir. Keşifle belirti delilleri anlamlandırılır. Kişiler, nesneler, örneğin bir belge, ses ve görüntü tespit eden aletlerle yapılan kayıtlar, kişiler ve olgular bu faaliyetin konusunu oluşturabilir.
Keşfe Yetkili Olanlar
Keşif faaliyeti, kural olarak yargı (hâkim) faaliyetidir. Soruşturma evresinde ancak gecikmede tehlike olan hâllerde savcının keşif faaliyetini yapması kabul edilmiştir (CMK m.83). Kanaatimizce, gecikmede tehlike yoksa Cumhuriyet savcısı, sulh ceza hâkiminden keşif yapmasını talep edebilir (CMK m.162). Soruşturma evresinde kolluğun bu faaliyeti yapması mümkün değildir. Kovuşturma evresinde keşif, mahkeme tarafından yapılır.
Keşif faaliyeti, kural olarak yargı (hâkim) faaliyetidir. Soruşturma evresinde ancak gecikmede tehlike olan hâllerde savcının keşif faaliyetini yapması kabul edilmiştir.
Keşif, keşfe konu olan belirtinin bulunduğu yere gidilerek veya belirti adli makamın önüne getirilerek, örneğin duruşma salonunda yapılabilir (CMK m.83).
Keşfin Yerine Getirilmesi
Keşif faaliyeti esnasında şüpheli, sanık, müdafi, mağdur ve mağdurun avukatı hazır bulunabilir (CMK m.84). İşin geri bırakılmasına neden olmamak koşuluyla bu kişilere keşfin ne zaman yapılacağı duyurulur. Bu işlerde hazır bulunmaya hakkı olanlar, işin geri bırakılmasına neden olmamak koşuluyla işlerin yapılması gününden önce haberdar edilir. Hâkim veya mahkeme tutuklu şüpheli veya sanığın ancak zorunlu sayılan hâllerde keşifte hazır bulundurulmasına karar verebilir (CMK m.84).
Keşif faaliyetinin sonucunu tutanağa geçirmek için bir zabıt kâtibi (yazman) da işlemde hazır bulunur. Acele hâllerde yemin verdirilerek bir kişiye bu görev verilebilir (CMK m.169/1). Tutanağa işlemin yapıldığı yer, zaman, işleme katılan veya ilgisi bulunan kişilerin isimleri yazılır (CMK m.169/4).
Keşif faaliyeti keşfe konu olan şeyin özelliğine göre koklanır, dokunulur, görülür, dinlenir veya tadılır. Bu faaliyet sonucunda ulaşılan sonuçlar tutanağa geçirilir. Ayrıca tutanağa, keşfin konusunda bulunması umulan ancak bulunamayan iz ve eserlerin neler olduğu da (CMK m.83/2) yazılmalıdır. Hâkim veya Cumhuriyet savcısı keşif faaliyetinde, gerekiyorsa yardım alabilir. Örneğin, kasten sigortadan para almak için batırılan bir gemide keşif yapılacaksa dalgıçlardan yardım almak gibi. Hâkimin, keşfe tanık götürmesi ve tanığın keşif mahallînde dinlemesi de mümkündür.
Keşif tutanağının işlemde hazır bulunanlara ait kısımları bu kişilere okunur veya okunmak üzere kendilerine verilir. Tutanak ilgililer tarafından imzalanır. İmzadan kaçınan olursa, nedeni tutanağa geçirilmelidir (CMK m.169/5,6).
Keşif tutanağına, var olan durum ile olayın niteliğine göre varlığı umulup da elde edilemeyen delillerin yokluğu da yazılır (CMK m.83/2).
Keşif Tutanaklarının Delil Değeri
Keşif faaliyeti soruşturma evresinde veya kovuşturma evresinde duruşma dışında yapılmış ise bu faaliyetin sonuçlarını içeren tutanak belge delili olarak duruşmada anlatılır (CMK m.209). Diğer delillerin ortaya konulmasına ilişkin kurallar, burada da geçerli olur. Yani tüm belge delillerinde olduğu gibi keşif tutanaklarının anlatılmasından sonra sanığa bir diyeceği olup olmadığı sorulur (CMK m.215).
Sanığın Keşif Talebi
Soruşturma evresinde ifadesi alınan veya sorgusu yapılan şüpheli, keşif konusu olabilecek şeyin kaybolmasından korkuyorsa veya kendi üzerindeki şüphenin kalkmasına yardım edecekse, ifadesini alan savcıdan veya sorgusunu yapan sulh ceza hâkiminden keşif yapılmasını talep edebilir (CMK m.147/1-f). Şüphelinin sorguda kendi lehine olan delillerin toplanmasını isteme hakkı vardır. Kovuşturma evresinde de delil ikamesi adı altında, bu tür taleplerin yapılması olağandır. Yasada belirtilen nedenlerle delil ikamesi talebi reddedilebilir (CMK m.177, 206).