İcranın Durdurulması Nasıl Olur?
Kesinleşmeden icra edilemeyecek ilâmlar dışında, bir hüküm için kanun yoluna başvurulmuş olması (istinaf veya temyiz yoluna), icrayı durdurmayacaktır. Yani bir yandan kanun yolu prosedürü yürürken diğer yandan da icra takibi devam edecektir. Borçlu, ilâmın icrasını durdurmak istiyorsa, teminat karşılığında bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay’dan icranın durdurulması kararı almalıdır (HMK m. 367, 1; m. 350, 1; İİK m. 36). Bu durumda izlenecek yol şudur:
• Borçlu, önce karara karşı kanun yoluna (istinaf veya temyiz) başvurmalı ve istinafta bölge adliye mahkemesi ya da temyizde Yargıtay’dan icranın durdurulmasını istemelidir.
• Borçlu, kanun yoluna başvurup icranın durdurulmasını talep ettikten sonra, icra dairesine başvurup, bölge adliye mahkemesi ya da Yargıtay’dan icranın durdurulması hakkında karar verilinceye kadar, kendisine uygun bir süre verilmesini istemelidir. İcra müdürü, alacağın tamamı kadar teminat karşılığında uygun bir süre verir (İİK m. 36, I).
• İlâmda belirtilen şey dışında, başka bir şey teminat gösterilecekse, borçlunun ayrıca icra mahkemesinden, teminatı kabulüne dair karar alması gerekir.
• İcra dairesinin verdiği süre içinde, bölge adliye mahkemesi ya da Yargıtay bu konuda bir karar vermezse, icra müdürü yeniden bir süre verir. Bölge adliye mahkemesi ya da Yargıtay, dosya üzerinden inceleme yaparak bu konuda bir karar verir (HMK m. 350, 367). Bölge adliye mahkemesi ya da Yargıtay, talebi haksız bulursa reddeder; icranın durdurulmasına karar verirse, icra dairesi ilâmın icrasını kanun yolu incelemesinin sonuna kadar erteler. Ücreti ilgililer tarafından verilirse, bölge adliye mahkemesi ya da Yargıtay bu konudaki kararını icra dairesine en çabuk en uygun yolla bildirir (İİK m. 36/III). İnceleme sonunda bölge adliye mahkemesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir ya da Yargıtay temyiz incelemesi sonunda hükmü onarsa, durdurma kararı kalkar ve takibe devam edilir.
Nafaka ilâmları bu prosedürün istisnası olup, icra teminat karşılığında dahi durdurulamaz (İİK m. 36/IV, HMK m. 350, 1, c. 3, m. 367, 1, c. 3).