Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

İşçilik Alacağı Bilirkişi Raporuna Ve Islaha İtiraz Ek Rapor Talebi

İşçilik Alacağı Bilirkişi Raporuna Ve Islaha İtiraz Ek Rapor Talebi

…İŞ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO                : .…/… E.

DAVALI                     : (Ad, Soyad)

VEKİLİ                       : Av. (Ad, Soyad)

DAVACI                     : (Ad, Soyad)

VEKİLİ                       : Av. (Ad, Soyad)

KONU                         : 1) Bilirkişi raporuna karşı itirazlarımız,

2) Sayın Mahkemenin … tarihli, tanıklarımızın dinlenmesi sonrasında ek bilirkişi raporu alınması yönündeki talebimizin reddi ile ilgili, ara kararından rücu ile tanıklarımızın dinlenmelerine karar verilmesi talebimizdir.

3) Davacı tarafın ıslah dilekçesine itirazlarımı­zın sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR

Bilirkişi Raporuna Karşı İtirazlarımız

1. Sayın Bilirkişice davacının hizmet süresinin tespitinde hataya düşülmüştür. “Davacı işçinin raporlu olduğu günler düşülmeksizin” kıdem tazminatına esas alınacak çalışma süresi … yıl … gün olarak hesaplamıştır. Yargıtay’ın yerleşik kararlarında yer aldığı üzere davacının raporlu olduğu günler düşülmeksiniz hesaplama yapılmış olması hatalıdır. Raporlu günlerin düşülmesinden sonra da­vacının fiili çalışma süresinin … yıldan az olduğu görülecektir. Bu nedenle de davacının yasal koşullar oluşmadığından kıdem tazminatına hak kazanamayacağı çok açıktır. 

2. Sayın Bilirkişi, kıdem tazminatına esas çalışma süresinin hesabında davacının raporlu olduğu günleri hesaba katmazken fazla mesai hesabında davacının izinli ve raporlu olduğu günleri nazara alarak % … takdiri indirim uygulamıştır. Bu iki durumun, raporun kendi içinde çelişkili olmasına sebep olduğu tartışmasızdır. Bu nedenle Yargıtay yerleşik içtihatları ve itirazlarımız doğrultusunda davacının kıdem süresinin yeniden hesap edilmesi gerekmektedir. Aksi durum bozma sebebidir.

3. Bilirkişi raporunda davacının kıdem tazminatı, fazla mesai ve resmi tatil çalışmalarına esas alınan hizmet süresi yanlış hesaplanmış olup, bu yanlış hesabın zincirleme etkisiyle yapılan bütün hesaplamalar da hatalıdır. Her şeyden önce iş akdi davalı müvekkil şirket tarafından haklı olarak feshedildiğinden davacı zaten kıdem tazminatına hak kazanmamaktadır. Bu bir yana, doğru he­saplamada davacı fiili çalışma süresi yönünden de kıdem tazminatına hak kazanamayacağı gibi resmi tatil alacağı da mevcut olmayacaktır. Fazla mesai iddiası ise gerçeğe aykırı olup aksi somut delillerle ispatlanabilmiş değildir. Davacının raporlu olduğu günlere denk gelen resmi tatillere ilişkin hesaplama yapılması da ayrıca hatalıdır.

Tarihli Ara Karardan Rücu Talebimiz

1. Sayın Mahkemede görülmekte olan davada tarafımızdan delil ve tanık listesi sunulmuş olmasına rağmen sadece davacı tanıklarının dinlenilmesi ile yetinilmiş ve … tarihinde dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilmiştir. 

2. Bunun üzerine savunma hakkımızın kısıtlanmış olduğunu beyanla ara karardan rücu edilerek tanıklarımıza davetiye gönderilmesi için pulları ekli olarak Sayın Mahkemeye dilekçemiz sunulmuştur. 

3. … Tarihli oturumda “Dosya bilirkişide olduğu için bilirkişiden döndükten sonra davalı tanıklarının dinlenip dinlenmeyeceği hususunun değerlendirilmesine” şeklinde ara karar oluşturulmuştur.

4. Bilirkişi raporuna itirazlarımız ile birlikte bir kez daha, iddia ve savunma delilleri eşitlik ilkesi uyarınca birlikte değerlendirilmek suretiyle yeniden Bilirkişi Raporu alınması talebimizi, tekrarladıysak da … tarihli oturumda Sayın Mahkeme “… havale tarihli bilirkişi raporu yeterli açıklıkta olduğundan yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek olmadığına” şeklinde ara karar oluşturmuştur. Sayın Mahkemenin söze konu ara karardan rücu ederek tanıklarımızın dinlenilmesine karar vermesini talep ediyoruz.

5. Yargı organı önünde sahip oldukları hak ve yükümlülükler açısından taraflar arasında tam bir eşitliğin kurulması ve bu dengenin bütün yargı1ama aşamalarında sürdürülmesi şarttır. Oysa yapılan bu işlem ile savunma hakkımız kısıtlanmış, eşitlik ilkesine aykırı hareket edilmiştir.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da, davalı tarafın tanıklarının dinlenmeden hüküm kurulmasının savunma hakkının kısıtlanması durumunu oluşturmasından ötürü, BOZMA sebebi olduğu açıkça görülmektedir.

6. Mahkemelerin gerek maddi hukuka ve gerekse usul hukukuna ilişkin hak düşürücü ara kararlarının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık olması ve sonuçlarının sıfatı ne olursa olsun ilgilisine bildirilmesi zorunludur. Olayımızda Sayın Mahkemece bu konuda tarafımıza kesin süre verilmediği gibi kesin süre verilmiş olsaydı bile kesin sürenin sonuçlarının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıklanmış olması da yasaca aranan zorunluluklardır.

7. davacı taraf ıslah dilekçesinde hangi talebini ne kadar artırdığını açıklamamıştır. Toplam olarak taleplerini … TL’den … TL’ye artırmış olması hangi talebini ne kadar artırdığı konusunda açık değildir. Bu nedenle davacı tarafın dava dilekçesindeki haksız talepleri gibi ıslah dilekçesinin de reddini talep ediyoruz.

SONUÇ VE İSTEM   : Öncelikle Sayın Mahkemenin … tarihli, tanıklarımızın dinlenmesi sonrasında ek bilirkişi raporu alınması yönündeki talebimizin reddi ile ilgili, ara kararından rücu ile tanıklarımızın dinlenmelerine,

Tanıklarımız dinlendikten sonra dosyanın itirazlarımız doğrultusunda EK RAPOR alınmak üzere bilirkişiye tevdiine,

Davacının ıslah dilekçesindeki taleplerinin reddine,

Davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini arz ve talep ederim

Saygılarımla,

 (Tarih)

DAVALI VEKİLİ

 (Ad, Soyad, İmza)