Şüpheli (CMK 2) ne demek? Şüpheli hakları nelerdir?
Şüpheli ne demek? Şüpheli kavramı 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nın (CMK) 2. maddesinde tanımlanmıştır. CMK’da, soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişiye şüpheli denir. Şüpheli ifadesi yerine halk arasında zanlı ifadesi de kullanılmaktadır.
Şüpheli ve sanık kavramlarını açılımında kullanılan soruşturma ve kovuşturma kavramlarına açıklık getirmekte yarar gören kanun koyucu şüpheli ve sanık kavramını tereddütte yol açmayacak şekilde netleştirmiştir.
Şüpheli ve sanık kavramlarının düzenlendiği 5271 sayılı CMK 2. maddesine göre soruşturma, yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi; kovuşturma ise iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi ifade etmektedir. Dolayısıyla yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evrede suç isnadı altındaki kişiye şüpheli denir.
CMK’da suç şüphesinden bahsedilmekle birlikte, şüphenin hangi yoğunlukta olacağına dair net bir acıkma yer almamıştır. Bu nedenle soruşturma makamlarının soruşturma başlatabilmesi için somut olgulara dayanan suç şüphesinin varlığını araması gerekmektedir.
Şüpheli nedir? CMK anlamında şüpheli kavramı
Şüpheli sıfatını taşıyacak kişinin bazı özelliklere haiz olması gerekir. Şüpheli olmanın üç ön koşulu vardır. İlk olarak, şüphelinin gerçek kişi olması gerekir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 37/1 fıkrasına göre “suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur” denilmektedir.
Burada net bir ifade ile sadece gerçek kişilerin suç faili olabilecekleri açık değilse de TCK 20/2 maddesinde da tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamayacağı belirtilerek aslında tüzel kişilerin fail olamayacağına işaret edilmiştir. Nitekim fıkranın devamında “suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar saklıdır” denilerek tüzel kişilerin karıştığı suçlarda tüzel kişiler hakkında 5237 sayılı TCK 60. maddesinde öngörülen güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceği belirtilmiştir.
Şüpheli sayılabilmek için ikinci ön koşul şüphelinin sağ olması gerekir. Failin soruşturma aşamasında ölüm olayının gerçekleşmesi ya da öldüğünün tespit edilmesi durumunda Cumhuriyet başsavcılığınca “kovuşturmaya yer olmadığı” kararının; kovuşturma aşamasında ölüm olayının gerçekleşmesi ya da öldüğünün tespit edilmesi durumunda ise davaya bakan mahkeme tarafından “kamu davasının düşürülmesi” kararının verilmesi gerekir.
Şüpheli olarak tanımlanmanın üçüncü ön koşulu ise “belli” olmaktır. Şüphelinin belli olması, meçhul olmaması demektir. Meçhul olmak ise şüphelinin kimliğinin bilinmemesi değil birey olarak bilinmemesidir. Bir fiilden ötürü hangi kişinin şüpheli olacağı belirlendiğinde, belli olma koşulu gerçekleşmiş olacaktır. Bununla birlikte kişiye isnat edilen eylemden ötürü şüpheli sıfatı verilebilmesi için kimliğin bilinmesine de ihtiyaç vardır. 5271 sayılı CMK 170. maddesi gereğince dava açılabilmesi için iddianamede şüphelinin kimliğinin de yazılması zorunludur.
Ayrıca suç şüphesi ile şüpheli sıfatı her zaman aynı anda ortaya çıkmayabilir. Yani ilk aşamada şüpheli sıfatı ortaya çıkmamış olabilir. Kolluk bu aşamada bilgi toplamakla yetinecektir. Bu nedenle şüpheli kavramı, şüphe nedenleri belli bir kişi veya kişileri göstermeye başladığında ortaya çıkacağı gözden kaçırılmamalıdır.
CMK anlamında şüphe nedir?
Şüphe nedir? Şüphe kavramı, ceza muhakemesi bakımından çok önemlidir. Ceza muhakemesine ait birçok kurumun temelinde şüphe olgusu yer almaktadır.
Şüphe bir olay hakkında duyulan kuşku ve belirsizlik duygusudur. Şüphe, esas olarak insani bir duygudur. Hayat tecrübelerine dayanılarak olaylar karşısında alınan bir tavırdır.
Şüphe çeşitleri ve dereceleri
Şüphe çeşitleri ile maddi gerçeğin ne olduğu hususunda belirsizliğin derecesi ifade edilmek istenmektedir. CMK’da şüphe kavramının; basit şüphe, makul şüphe, yeterli şüphe ve kuvvetli şüphe gibi derecelerine yer verilmiştir.
Birbirinden faklı yoğunluktaki bu şüphe kavramları somut olaydaki delillerin ortaya çıkardığı kavramlardır. Somut olaydaki deliller şüpheyi kuvvetlendirir ya da zayıflatır. Kesin sınırları olmayan şüphe dereceleri, her olayın özelliğine göre değerlendirilir.
Basit şüphe
Basit şüphe nedir? Soruşturma evresi, suç teşkil eden bir durumun olup olmadığı yönündeki şüphe ile başlar. Soruşturmayı başlatan bu şüphe tahmine değil, olaylar ve maddi olgulara dayanmalıdır. CMK 160. maddesinde belirtilen “şüphe-izlenim” kavramlarında herhangi bir kuvvet derecesi belirtilmediğinden buradaki izlenim (şüphe) basit şüphe olarak adlandırılmıştır.
Basit şüphe, şüphenin derecelendirilmesindeki en alt derecedir. “başlangıç şüphesi” olarak da adlandırılmaktadır. Bunun altında derecedeki bir şüpheden bahsedilemeyecektir, dolayısı ile soruşturma başlatılamayacaktır.
Makul şüphe
Makul şüphe nedir? CMK 116. maddesinde “arama” yapılabilmesi için makul şüphenin bulunması gerektiğinden bahsedilmiştir. Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 6. maddesinde; makul şüphe, hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphe olarak tanımlanmıştır.
Makul şüphe, aramanın yapılacağı sırada yer ve ilgili kişinin veya onunla birlikte olanların davranış tutum ve biçimleri gibi sebepler göz önünde tutularak belirlenir. Makul şüphenin, ihbar veya şikâyeti destekleyen emarelere dayanması gerekir. Bu anlamda şüphe, somut olgulara dayanmalıdır. Arama sonunda belirli bir şeyin bulunacağı veya belirli bir kişinin yakalanacağını öngörmeyi gerektiren somut olguların mevcut olması gerekir.
Kuvvetli şüphe
Kuvvetli şüphe nedir? Yeterli şüphe, yüzde doksan mahkûmiyet olasılığı veren olay durumu demektir (bkz: CMK 100). Eldeki delillerin değerlendirmesi ile sanığın mahkûm olma ihtimali kuvvetle muhtemel ise bu durumda kuvvetli şüphe olgusunun o olayda var olduğu söylenebilir.
Kuvvetli şüphe, CMK’da yer alan güvenlik tedbiri uygulanabilmesinin ön şartıdır. Eldeki delillerin değerlendirmesi sonucunda sanığın mahkûm olma ihtimali kuvvetle muhtemel ise, bu durumda kuvvetli şüphe olgusunun o olayda varlığından söz edilir.
Yeterli şüphe
Yeterli şüphe nedir? CMK 170/2 maddesinde iddianame düzenlenmesi için yeterli şüphe aranacağı belirtilmiştir. Yeterli şüphe için şüpheyi haklı gösterecek delil, emare ve olguların mevcut olması gerekir.
Soyut tahmin ve olasılıklar somut olgularla desteklenmedikçe şüphe oluşmaz. Savcının takdir yetkisi kamu davası açmaya yeterli şüphenin bulunup bulunmadığına yönelik olup açılan davayı geri alma hakkını kapsamaz. Eldeki delillere göre şüphelinin mahkûm olma olasılığı, beraat etme olasılığından fazlaysa yeterli şüphenin olduğu söylenebilir. Yeterli şüphe, orta yoğunlukta bir şüphe demektir.
Basit şüphe, makul şüphe, yeterli şüphe ve kuvvetli şüphe ile ilgili şöyle bir örnek vermek mümkündür.
“K” isimli kişinin konutuna hırsız girdiğini varsayalım. “K”’nin evinden bazı eşyaların çalındığını, ev sahibi “K”’nin polisi aradığını farz edelim. Polise yapılan ihbar, suç işlendiğine ilişkin başlangıç şüphesidir. Bu şüpheye dayanılarak soruşturma başlamış olacağından polis hemen nöbetçi Cumhuriyet savcısından sözlü talimat alacaktır. Cumhuriyet savcısının olay yerinde olay yeri inceleme ekibi tarafından çalışma yapılması talimatını verdiğini varsayalım. Evden elde edilen parmak izleri alındığını ve parmak izlerinin veri tabanında yer alan “L” isimli kişi ile eşleştiğini düşünelim.
Parmak izi “L” ile eşleştiğinden “L” ile ilgili makul şüphe oluşmuş olmaktadır. Eğer “K”, “L”yi tanımadığını söylerse “L” hakkındaki şüphe bu defa yeterli şüphe durumunu alacaktır. “L” ifadesinde “K”nin evine bir tamirat için gittiğini ve olay yerinde parmak izinin bulunmasının doğal olduğunu savunursa, şüphenin seviyesi yeterli şüpheden makul şüpheye dönüşecektir.
“K”, “L”nin anlattıklarını “L” hakkında sadece makul şüphe olduğu için iddianame tanzim edilmeyecektir. Ancak “L” savunmasında olay yerindeki parmak izini hayatın olağan akışı içinde açıklayamazsa ya da “K” “L”nin ifadesini doğrulamazsa şüphe yeterli şüpheden kuvvetli şüphe seviyesine çıkar. Bunun üzerine “L” hakkında iddianame düzenlenerek CMK’daki kuvvetli şüphe için öngörülen güvenlik tedbirleri de uygulanabilecektir.
Şüpheli hakları nelerdir?
Şüpheli hakları nelerdir? Şüpheli hakları kısaca şöyle özetlenebilir:
1- Haklarını ve isnadı öğrenme hakkı
- Suçlamanın niteliği ve nedeninin bildirilmesi
- Suçlamanın kısa süre içinde bildirilmesi
2- Haklarını ve isnadı öğrenme hakkı
3- Suçsuzluk (masumiyet) karinesi
4- Savunma hakkı
- Kendi kendini savunma hakkı
- Dosyayı inceleme ve örnek alma hakkı
- Lehine delilleri ileri sürme ve toplanmasını isteme hakkı
5- Tercümandan yararlanma hakkı
6- Müdafiden yararlanma hakkı
- Şüphelinin müdafiiile görüşme ve haberleşme hakkı
- Gözaltındaki şüphelinin müdafii ile görüşme hakkı
- Tutuklu olan şüphelinin müdafii ile görüşme hakkı
7- Yasak ifade ve sorgu yöntemlerinden korunma hakkı
8- Etkili soruşturma yapılmasını isteme hakkı