Taksirli suç nedir?
Taksirli suçlar ne demek. Taksirli suç, objektif olarak öngörülen özen yükümlülüğünün ihlali suretiyle işlenebilen suçlardır.
Taksirli suçlar, kasten işlenen suçlarla birlikte, ceza hukukunda iki büyük suç grubundan biridir. Ancak esas olan suçun kasten işlenmesidir. Bir suçun taksirle işlenmesi ancak kanunda suç olarak tanımlandığı durumlarda mümkün olabilir. Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 22/1 fıkrasına göre taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği durumlarda cezalandırılır. Buna açıdan taksirle işlenen bir fiilin cezalandırılabilmesi için suçun yasal tanımında bunun açıkça belirtilmesi gerekir.
Taksirli ne demek?
Bir suçun taksir ile işlenmesi haline taksirli denir. Kasten işlenen suçlar açısından fiilin belli bir amaca yönelik olarak işlenmesi, bu suçlar bakımında yapılacak değerlendirme için yeterlidir. Ancak taksirle işlenen suçlarda haksızlığın oluşumu açısından fiilin belli bir amaca yönelik olarak gerçekleştirilmesi tek başına yeterli değildir.
Taksirli suçlarda ayrıca bu davranışın icrası esnasında objektif özen yükümlülüğünün ihlal edilmiş olması da gereklidir. TCK’nın 22/2 fıkrasında neticeye sebebiyet veren her davranışın değil, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık teşkil eden davranışların taksirli suçlarda tipik fiil özelliğini taşıyacağı belirtilmiştir.
Örneğin trafikteki bir kişi ceza hukukunun ilgi alanına girmeyen bir maksatla hareket etmektedir. Ancak bu kişi, aracını kullanırken karayolları trafik mevzuatında yer alan kurallara uygun hareket etme yükümlülüğü altındadır. Araç kullanırken kişinin telefon kullanması neticesinde bir kazaya neden olarak bazı kişilerin ölümüne veya yaralanmasına sebebiyet verecek olursa, taksirli hareket etmiş olur.
Taksirli suçların haksızlık içeriği üç unsurdan oluşur:
- Objektif özen yükümlülüğünün (icrai veya ihmali) bir davranışla ihlal edilmesi: TCK’nın 22/2 fıkrasında taksirli hareket, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak olarak belirtilmiştir.
- Özene aykırı davranışın neticeye sebebiyet vermesi (taksirli netice suçlarında): Taksirli suçun oluşumu bakımından objektif dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali yeterli değildir. Ayrıca bir neticenin gerçekleşmesinin arandığı durumlarda taksirli suça ilişkin kanuni tanımdaki neticenin gerçekleşmesi gerekir.
- Neticenin faile isnat edilebilirliği: Taksirli suçlarda netice, dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlalinin bir sonucu olarak meydana gelmelidir. Gerçekleşen netice ile failin özen yükümlülüğünün ihlali arasında bir nedensellik bağı bulunmalıdır. Eğer bu bağ mevcut değilse veya netice dikkat ve özen yükümlülüğünün ihlali sonucu olarak gerçekleşmemişse, artık taksirli suçtan söz edilemez.
Taksirli suçlar, kusur ve hukuka aykırılık
Taksirle işlenen suçlar açısından kusur, kişinin işlediği haksızlık teşkil eden fiilden dolayı kınanması gerektiği konusundaki yargıyı ifade eder. Bu durumda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle taksirli bir haksızlığı gerçekleştiren kişi, böyle bir fiili işlemesi nedeniyle kınanabilmesi durumunda cezalandırılır.
Taksirli suçlar açısından da kasıtlı suçlar gibi kusur yargısında bulunulabilmesi yönünden aranan ilk unsur, failin akli sağlığı ve yaşına bağlı olan kusur yeteneğidir. Kusur yeteneği olmayan bir kimse, taksir alanında da kusurlu hareket edemez. Kusur yeteneği olmayan bir kimse belli şartlar altında, objektif özen yükümlülüğüne aykırı hareket edebilir. Bu bakımdan kusur yeteneği olmayan kişilere güvenlik tedbiri uygulanabilir.
TCK’nın 22/4 fıkrasına göre ceza failin kusuruna göre belirlenir. Kusurluluk normatif bir değerlendirmeyle ancak hâkim tarafından belirlenebilir. Bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılamaz.
Taksirli suçlarda HAGB kararı verilebilir mi?
Taksirli suçlarda HAGB kararı verilebilir mi? Taksirle işlenen suçlar açısından sanık hakkında önceden kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunsa dahi hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı (HAGB) verilebilir (örneğin; trafik kazası, iş kazası veya başka bir taksirli fiil ile ölüm veya yaralama suçlarından mahkumiyet).
Taksirli suçlar hangileridir?
Taksirli suçlar hangileridir? Taksirli suçların bazıları şunlardır:
- Taksirle öldürme suçu (TCK 85),
- Taksirle yaralama (TCK 89),
- Taksirli iflas (TCK 162),
- Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (TCK 171),
- Atom enerjisi ile patlamaya sebebiyet verme (TCK 173),
- Trafik güvenliğini taksirle tehlikeye sokma (TCK 180),
- Çevrenin taksirle kirletilmesi (TCK 182),
- Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama (TCK 329),
- Yasaklanan bilgileri açıklama (TCK 336),
- Taksir sonucu casusluk fiillerinin işlenmesi (TCK 338)
Taksirli suçların memuriyete etkisi
Taksirli suçlar hariç olmak üzere ibaresi ne anlama gelir?
Bu ibare taksirli suçların memuriyete etkisi ile ilgilidir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesinde hangi suçları işleyenlerin memur olmayacağı belirlenmiştir.
Buna göre; taksirli suçlar ve aşağıda sayılan suçlar dışında tecil edilmiş hükümler hariç olmak üzere, ağır hapis veyahut 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunanlar memur olamaz (m. 48/A-5).
Çalışılacak olan kurumun özel ve diğer mevzuatında özel bir hüküm bulunabilir. Özel düzenlemede yer alan şartları taşımayan kişinin de memur olması mümkün olamaz. Örneğin; 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu‘nun 8. maddesine taksirli suçlar hariç olmak üzere üç aydan fazla hapis veya affa uğramış olsa bile belli suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak veya bu suçlardan veya taksirli suçlar hariç olmak üzere üç aydan fazla hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir fiilden dolayı soruşturma veya kovuşturma altında olmamak zorunludur.
Ayrıca milletvekili seçilme yeterliliği ile ilgili olarak da Anayasa’da bir düzenleme mevcuttur. Anayasa’nın, milletvekili seçilme yeterliliğine ilişkin 76. maddesinde; taksirli suçlar hariç olmak üzere toplam bir yıl veya daha fazla hapis ile ağır hapis cezasına hüküm giymiş olanlar milletvekili seçilemez.