Suçtan Gönüllü Vazgeçme Nedir?
Teşebbüsün oluşumu için, icra hareketlerinin tamamlanamaması ya da icra hareketleri tamamlanmasına karşın neticenin elde olmayan nedenlerden gerçekleştirilememesi gerekir. İcra hareketlerinin tamamlanmaması ya da neticenin gerçekleşmemesi failin elinde olan nedenlerden kaynaklanmışsa suça teşebbüs yoktur. Buna gönüllü vazgeçme denir. Gönüllü vazgeçme TCK’nın 36. maddesinde düzenlenmiştir.
Failin kendi iradesiyle icra hareketlerine devam etmemesi ya da bu hareketleri tamamladıktan sonra etkin ve iradi davranışıyla neticenin gerçekleşmesini engellemesine gönüllü vazgeçme denir. TCK’ya göre suçun tamamlanması aşamasına kadar gönüllü vazgeçme mümkündür. Suçun icrası sırasında her zaman vazgeçme mümkündür.
Gönüllü vazgeçme, cezayı kaldıran şahsi bir sebeptir. Gönüllü vazgeçme teşebbüsü oluşturan icra hareketlerinden sonra gerçekleşir. Teşebbüs sırasındaki haksızlığın unsurlarını ve failin kusurluluğunu etkilemez. Gönüllü vazgeçme, teşebbüs aşamasındaki haksızlıkla ilgili olarak failin cezai sorumluluğunu kaldırır.
Gönüllü vazgeçme, icrası tamamlanmamış suçlarda söz konusu olabilir. TCK’nın 36. maddesine göre gönüllü vazgeçmede, failin iradi olarak icra hareketlerini sürdürmemesi ya da icra hareketlerini tamamlamasına karşın kendi gayretiyle neticenin gerçekleşmesini engellemesi gerekir.
Gönüllü vazgeçme ilk olarak icra hareketleri safrasında mümkündür. Fail bazı durumlarda icra hareketinin devamı esnasında, icra hareketlerini tamamlama imkânı bulunmasına rağmen icraya devam etmemiş olabilir. Hasmını öldürmek için silahını nişan almış olan failin, mağdurun olay sırasında ortaya çıkan çocuklarına acıması üzerine eylemini gerçekleştirmemesi bu duruma örnek verilebilir.
Neticeye unsur olarak yer veren suçlarda, fail hem icra hareketi safrasında, hem de icra hareketlerinin tamamlanmasından sonraki aşamada vazgeçebilir. Bu tür suçlarda, icra hareketlerini devam ettirmeyerek gerçekleşen vazgeçme bakımından yukarıdaki yapılan açıklamalar aynen geçerlidir. Buna karşılık, icra hareketlerinin tamamlanmasından sonraki safrada vazgeçmenin mümkün olabilmesi için kanun koyucu suçun tamamlanmasının veya neticenin gerçekleşmesinin önlenmesini aramıştır.
Failin kendi çabalarıyla neticenin gerçekleşmesini engellemiş olması gerekmektedir. Failin çabaları neticenin gerçekleşmesini engellemeyi amaçlamalıdır. Fail üçüncü kişinin yardımını alarak da neticenin gerçekleşmesini engelleyebilir. Neticenin gerçekleştirilmeme konusunda salt bir vazgeçme iradesi yeterli değildir. Bunun yanı sıra failin bizzat kendi çabalarıyla neticenin gerçekleşmesini engellemiş olması da gerekir. Failin göstereceği çaba, yürümekte olan nedensellik serisinin kesilmesine yönelik kesin ve iradi bir faaliyet olmalıdır.
Faili ceza sorumluluğundan kurtulabilmesi için gönüllü vazgeçmenin başarılı olması gerekir. Suç tamamlanmış ve netice gerçekleşmişse tamamlanmış suçtan fail sorumlu tutulur. Ancak fail icra hareketlerini tamamladıktan sonra, mağdur bizzat veya üçüncü bir kişi kasti olarak neticenin önüne geçilmesine engel olmuşsa, gönüllü vazgeçme hükümlerinin uygulanması mümkündür. Vazgeçme hükmünün uygulanabilmesi için neticenin gerçekleşmesini engellemeye yönelik gönüllü ve ciddi bir çabanın varlığı yeterlidir.
Neticeli suçlarda icra hareketlerinin tamamlanmasından sonra gönüllü vazgeçmenin mümkün olmadığı hâller de vardır. Fail işlemeyi kastettiği suçun icra hareketlerini tamamladığı ancak amacına ulaşamadığı durumda gönüllü vazgeçme mümkün değildir. Failin öldürme kastıyla ateş edip isabet ettiremediği ya da failin icra hareketine devam etme olanağı bulunmadığı durumda, gönüllü vazgeçmeye uygun bir teşebbüs yoktur.
Teşebbüsten dolayı ceza sorumluluğunun kalkması vazgeçmenin gönüllü olmasına bağlıdır. Vazgeçmenin gönüllü olması demek, failin icrasına başladığı suçu “ihtiyari” olarak tamamlamaması demektir.
Vazgeçmenin gönüllü olması, failin suç işleme kararını kaldırmasını ifade eder. Fail serbest bir iradeyle isteyerek vazgeçmişse, kendi kararının hâkimi olarak bu yolu seçmişse gönüllü vazgeçmiştir. Fail suçu tamamlama, yani hareketlerini sonuna kadar götürebilmesi mümkün olmasına rağmen, icra hareketlerine son verdiği hâllerde gönüllü vazgeçmenin varlığını kabul etmek gerekmektedir. Dolayısıyla dış etkenler veya mağdurun kaçması gibi sebeplerle suçun tamamlanamadığı hâllerde gönüllü vazgeçmeden bahsedilemez.
Gönüllü vazgeçmenin ceza üzerindeki etkisi
Gönüllü vazgeçmede faile teşebbüs aşamasına gelen suçtan dolayı ceza verilmez. Ceza sorumluluğu, sadece teşebbüs aşamasındayken gönüllü olarak vazgeçilen suçlarda gönüllü vazgeçme olabilir. Bu aşamaya kadar içre edilen fiiller eğer başka bir suç da teşkil ediyorsa, failin bundan kaynaklanan sorumluluğu saklıdır. Kasten öldürme suçunun icrasından gönüllü olarak vazgeçilmesi durumunda o ana kadar tamamlanan hareketler kasten yaralama suçu (TCK 86) oluşturur.