Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

AVUKATLIK İLAM NİTELİĞİNDE UZLAŞMA TUTANAĞI

AVUKATLIK İLAM NİTELİĞİNDE UZLAŞMA TUTANAĞI

Avukatlık Kanunu ve Yönetmeliği (m. 16-17) uzlaşma tutanağının şekli unsurlarını açıkça belirlemektedir. Av. K. m. 35/a: “…uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilam niteliğindedir…” şeklinde bir hüküm içermektedir. Yani uzlaşma tarihi ve yerini içermeyen tutanak “kanuni şekil” açısından eksik olduğundan “ilam niteliği” taşımaz. Böyle bir tutanakla ilamlı icra takibine girişilse bile takibin iptali süresiz şikayete tabidir.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2006/12239
KARAR NO. 2006/15277
KARAR TARİHİ. 11.7.2006
> UZLAŞMA TUTANAĞI ( Avukatlık Kanunu’nun 35/A Maddesine Uygun Şekilde Düzenlenen – İcra ve İflas Kanunu’nun 38. Maddesi Anlamında İlam Hükmünde Olduğu )
> İLAM NİTELİĞİNDE UZLAŞMA TUTANAĞI ( Avukatlık Kanunu’nun 35/A Maddesine Uygun Şekilde Düzenlenen ve Karşı Taraf İle Avukatlar İle Müvekkilleri Tarafından İmza Altına Alınan )
> AVUKATLIK KANUNU MD. 35/A’YA UYGUN ŞEKİLDE DÜZENLENEN UZLAŞMA TUTANAĞI ( İcra ve İflas Kanunu’nun 38. Maddesi Anlamında İlam Hükmünde Olduğu )
2004/m. 38
1136/m. 35/A
ÖZET : 1136 Sayılı Kanunun 35/A maddesine uygun şekilde düzenlenen uzlaşma tutanakları, İcra ve İflas Kanunu’nun 38. maddesi anlamında ilam niteliğindedir. Somut olayda icra takibine konu belge, usulüne uygun yapılmış uzlaşma tutanağı niteliğindedir. Söz konusu belge ilam hükmünde olmasına rağmen icra mahkemesince yazılı gerekçeyle takibin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1136 Sayılı Kanunun 35/A maddesi hükmü aynen; “avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda tarafların kendi iradeleri ile istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleri ile birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak avukatlar ile müvekkilleri tarafından imza altına alınır. Bu tutanaklar 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İİK’nun 38. maddesi anlamında ilam niteliğindedir” hükmünü içermektedir.
Somut olayda alacaklı tarafın takibe dayanak yaptığı 30.03.2005 tarihli Gurubu Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi başlığını taşıyan belge yukarıda açıklanan yasa maddesine uygun olarak borçlu asilleri ve vekilleri ile alacaklı bankalar vekilleri arasında tanzim edildiği görülmektedir. Anılan bu belge İİK’nun 38. maddesi anlamında ilam niteliğindedir.
Mahkemenin.gerekçesinin aksine yargılamayı gerektiren bir durum bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, borçluların bu yöne ilişkin istemlerinin reddine karar verilip diğer şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 11.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.