Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

SENEDİ İMZALAYANIN ŞİRKETİ TEMSİLE YETKİLİ OLMAMASI DURUMU

SENEDİ İMZALAYANIN ŞİRKETİ TEMSİLE YETKİLİ OLMAMASI DURUMU

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/15760
KARAR: 2013/24544

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak borçlu şirket hakkında yürütülen kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun, dosya alacaklısı ile diğer cirantalar ve müvekkili şirket adına takip dayanağı senedi imzalayan kişiler hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından …3. Ağır Ceza Mahkemesi 2012/249 E. sayılı dosyasında kamu davası açıldığını beyan ederek ceza davası sonuna kadar takibin durdurulmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce HMK 209/1 maddesinde koşulların bulunmadığı gerekçesiyle talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin durdurulması talebinin reddine dair icra müdürlüğü kararının kaldırılmasına yönelik olup, mahkemece; şikayetin kabulü ile ceza mahkemesi kararı sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK.nun 209/1. maddesinde; “Adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme tabî tutulamaz” düzenlemesi yer almaktadır. Bu maddeyi kapsamı itibari ile ikiye ayırmak gerekir. Bunlardan birincisi senetteki imzanın inkar edilmesi, diğeri ise yazının inkarıdır.
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde, imzaya itiraz, İcra ve İflas Kanunu’nun I70.maddesinde açıkça düzenlenmiş olmasına rağmen, aynı takipler yönünden yazının sahteliği iddiası konusunda aynı kanunda özel bir hüküm mevcut değildir. İcra ve İflas Kanunu icra takip hukuku açısından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre özel kanun olup, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda öncelikle İcra ve İflas Kanunu hükümlerinin, bu kanunda hüküm bulunmayan durumlarda ise anılan kanuna aykırılık teşkil etmemek koşuluyla genel nitelikte olan Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması gerekir.
Buna göre imzaya itiraz İcra ve İflas Kanunu’nda özel olarak düzenlendiğinden anılan itiraz hakkında bu Kanun’un 170. maddesinin uygulanması zorunlu olup, imzanın inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında genel nitelikte olan 6100 Sayılı HMK. nun 209.maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır.
Ne var ki sahtelik iddiasının imza inkarı dışında bir nedene dayanması durumunda İcra ve İflas Kanunu’nda özel bir düzenleme bulunmadığından sorunun çözümü için 6100 Sayılı HMK’nun 209. maddesinin uygulanması gerekecektir.
İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK.nun 170/1. maddesi uyarınca itiraz satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Şu hale göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine konu edilen senedin imza inkarı nedeni ile sahteliğinin iddia edilmesi halinde İİK.nun 170/1. maddesi uyarınca satış dışında hiçbir takip işlemi durmaz.
Ancak sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayanması halinde 6100 Sayılı HMK.nun 209/1. maddesinin amir hükmü gereği icra takibi olduğu yerde durur. Bunun için sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü Cumhuriyet Savcılığı’nca ya da mahkemece ayrıca tedbir kararı verilmesi gerekmez. Borçlu tarafından icra dairesine başvurulması halinde icra müdürlüğünce anılan madde uyarınca sahtelik davası sonuna kadar icra takibinin durdurulması gerekir. İcra müdürünün kararının taraflarca İİK.nun 16/2.maddesi uyarınca süresiz şikayet konusu yapılabileceği tabiidir. Öte yandan borçlu tarafından doğrudan icra mahkemesine başvurulmasına da yasal engel olmadığı gibi, hakim, 6100 Sayılı HMK.nun 209/1 .maddesini re’sen nazara almalıdır.
Pek tabidir ki, mahkemece sahtelik iddiasının imza inkarı dışındaki bir nedene dayandığının belirlenmesi halinde takip hukukunun özelliği ve ivedi karar verilmesi gerekliliğinin bir sonucu olarak, sahtelik davası bekletici mesele yapılmadan, sahtelik davası sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerekir.
Somut olayda, …3. Ağır Ceza Mahkemesi 2012/249 E. saylı dosyasında görülmekte olan kamu davasına dayanak olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 18.06.2012 tarih 2012/1362 sayılı iddianamesi ve tüm dosya kapsamına göre; Borçlu tarafından takip dayanağı senedin şirket adına eski yetkili K… tarafından yetkisinin kaldırıldığı dönemde sanki şirketi temsile yetkili olduğu dönemde düzenlemiş gibi düzenlenip verildiği iddia edilmektedir. Borçlunun bu iddiası HMK.nun 209. maddesi kapsamında sahtelik iddiası olmayıp dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilmesi gerekli bir iddiadır. Bu iddianın icra mahkemesinde dinlenmesi mümkün olmadığı gibi bu iddia kapsamında ceza mahkemesinde açılan davada takibin durdurulması sebebi olamaz. O halde, şikayete konu icra müdürlüğü kararı doğru olup, mahkemece borçlunun isteminin reddine karar vermek gerekirken şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.