Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

BİLİRKİŞİ ÜCRETİ YATIRILMAMASI NEDENİYLE DAVA REDDEDİLEMEZ

BİLİRKİŞİ ÜCRETİ YATIRILMAMASI NEDENİYLE DAVA REDDEDİLEMEZ

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/13756
KARAR: 2013/22805

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından 31.01.2012 keşide tarihli çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun yasal sürede imzaya itiraz ettiği mahkemece 28.06.2012 tarihli duruşmada itiraz eden borçluya HMK’nın 120.maddesine göre bilirkişi ücretini yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği bu ücretin de yatırılmaması üzerine istemin usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK’nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 Esas, 2006/231 Karar sayılı kararı).
Borçlu tarafından imza itirazı 12.03.2012 tarihinde, 6100 Sayılı HMK yürürlükte iken yapılmıştır. 6100 Sayılı HMK’nun 114. madesinin “g” bendinde gider avansının yatırılmış olmasının dava şartları arasında sayılmış, aynı Kanun’un 115. maddesinin 1. fıkrasında bu koşulun mevcut olup olmadığını kendiliğinden araştıracağı, ikinci fıkrasında bu şartın noksanlığı tespit edilirse davanın usulden reddine karar verileceği öngörülmüştür. HMK’nun “Harç ve Avans Ödemesi” başlıklı 120. maddesinin birinci fıkrası harç ve avansların Bakanlıkça saptanacağı, dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacağı, avansın yeterli olmadığının anlaşılması durumunda davacıya iki haftalık kesin süre verileceği düzenlenmiştir.
Delil ikamesi için avans başlıklı HMK’nun 324. maddesinin birinci fıkrasında; “taraflardan herbiri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler” hükmü düzenlendikten sonra ikinci fıkrasında; tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemesinin hukuki sonucu olarak delil ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı öngörülmüştür.
Görüldüğü üzere HMK’nun 324. maddesinde düzenlenen delil ikamesi avansı, HMK’nun 114. maddesinin “g” bendinde belirtilen gider avansından hüküm ve sonuçları itibariyle farklı olup, dava şartı niteliğinde değildir.
Somut olayda borçlunun imzaya itirazı üzerine mahkemece bilirkişiden rapor alınması için 28.06.2012 tarihli duruşmada 175,00 TL bilirkişi ücretini iki haftalık kesin sürede yatırması için borçluya süre verilmesine, kesin süre içerisinde yatırılmaz ise HMK’nın 120. maddesi gereği davanın usulden reddedileceğinin ihtarına karar verildiği görülmüştür.
Söz konusu ara kararında istenen avansın bilirkişi ücreti olduğu belirtildiğinden, istenen avansın delil ikamesi avansı niteliğinde olup, HMK’nun 324. maddesi bu avansın sürede yatırılmamasının hukuki sonucu, delile dayanan tarafın delilden vazgeçmiş sayılmasıdır.
Bu durumda mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu göz önünde bulundurularak HMK 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması için işlem yapılması, sonucuna göre imza itirazı hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile işin esasına girilmeden davanın usulden reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi