NEREDE OLDUĞU BELLİ OLMAYAN ŞİRKETE NASIL TEBLİGAT YAPILIR?
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas: 2013/10386
Karar: 2013/20104
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve bir kısım borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1)Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlular icra mahkemesine başvurarak, aleyhlerine başlatılan genel haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat nedeniyle ıttıla tarihinin haciz tarihi olan 26/09/2012 olarak kabulünü ve usulsüz tebligat neticesinde kesinleşen takibin iptali ile, hacizlerin kaldırılmasını talep etmişlerdir.
Mahkemece, tebligatın şirket yetkilisine neden yapılmadığının belirtilmediği, dolayısıyla tebligatın bu haliyle geçersiz olduğu; diğer borçlular yönünden ise, nerede oldukları tespit edilmeden şirket adresine yapılan tebliğlerin usulsüz olduğu gerekçesiyle öğrenme tarihi olan 26/09/2012 tarihinin tebliğ tarihi olarak tesbitine karar verilmiştir.
Alacaklının cevap dilekçesi ekinde sunmuş olduğu, Bakırköy 39. Noterliğince düzenlenen ve borçlu şirketin yetkili temsilcisi tarafından verilen 26.09.2011 tarih ve 27750 sayılı vekaletname, tebligatları alma yetkisini de kapsadığından ve tebligat, bu vekaletname ile vekil tayin edilen M… tarafından alınmış olduğundan, şirket adına yapılan tebligat usule uygun olup, mahkemece anılan şirketle ilgili usulsüz tebligat şikayetinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru değildir.
2)Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Borçlu şirket yönünden (1) nolu bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayet dilekçesinde hacizlerin kaldırılması talebi de olduğuna ve borçlu şirket dışındaki diğer borçlular yönünden tebligatlar usulsüz kabul edildiğine göre, mahkemece takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının ve bir kısım borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Esas: 2013/10386
Karar: 2013/20104
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve bir kısım borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1)Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlular icra mahkemesine başvurarak, aleyhlerine başlatılan genel haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat nedeniyle ıttıla tarihinin haciz tarihi olan 26/09/2012 olarak kabulünü ve usulsüz tebligat neticesinde kesinleşen takibin iptali ile, hacizlerin kaldırılmasını talep etmişlerdir.
Mahkemece, tebligatın şirket yetkilisine neden yapılmadığının belirtilmediği, dolayısıyla tebligatın bu haliyle geçersiz olduğu; diğer borçlular yönünden ise, nerede oldukları tespit edilmeden şirket adresine yapılan tebliğlerin usulsüz olduğu gerekçesiyle öğrenme tarihi olan 26/09/2012 tarihinin tebliğ tarihi olarak tesbitine karar verilmiştir.
Alacaklının cevap dilekçesi ekinde sunmuş olduğu, Bakırköy 39. Noterliğince düzenlenen ve borçlu şirketin yetkili temsilcisi tarafından verilen 26.09.2011 tarih ve 27750 sayılı vekaletname, tebligatları alma yetkisini de kapsadığından ve tebligat, bu vekaletname ile vekil tayin edilen M… tarafından alınmış olduğundan, şirket adına yapılan tebligat usule uygun olup, mahkemece anılan şirketle ilgili usulsüz tebligat şikayetinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü doğru değildir.
2)Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde:
Borçlu şirket yönünden (1) nolu bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayet dilekçesinde hacizlerin kaldırılması talebi de olduğuna ve borçlu şirket dışındaki diğer borçlular yönünden tebligatlar usulsüz kabul edildiğine göre, mahkemece takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklının ve bir kısım borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.