KISMEN KABUL EDİLEN MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVALARINDA AVUKATLIK ÜCRETİ
YARGITAY 11. Hukuk Dairesi
ESAS: 2011/10192
KARAR: 2012/16448
Taraflar arasında görülen davada …3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12.04.2011 tarih ve 2010/688-2011/171 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.08.2006 tarihinde … (Toronto-Amsterdam), 02.08.2006 tarihinde … ile (Amsterdam-İstanbul) 02.08.2006 tarihinde (İstanbul-İzmir) uçuşları sırasında iki valizden bir tanesinin … Havaalanına indiğinde eline ulaşmadığını, süresinde yapılan ihbarnameye rağmen eşyaları iade etmeyen davalının zararı da tazmin etmediğini, kaybolan valizin içinde davacının Türkiye’de yapacağı düğün için ABD’de bulunan arkadaşları tarafından hediye edilen ürünler ile damatlığı ve bir çok eşyası bulunduğunu, olay nedeniyle davacının maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek, 6.744,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bagaj içerisinde bulunduğu iddia edilen kameranın niteliği itibariyle bagaj içerisinde taşımaya müsait olmadığı gibi, sözkonusu emtia için herhangi bir özel değer beyanında da bulunulmadığını, her halükarda Varşova/Lahey Protokolü’nün 22/2.a maddesine göre müvekkilinin sorumluluğunun sınırlı olduğunu, davacının manevi tazminat talebinin de yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak, dosya kapsamına göre; Varşova Konvansiyonu madde 22/IIa gereğince, davalının pervazsızca tutum ve davranışlarda bulunmadığı, taşıyıcı veya kendi adamlarının ağır kusurlarının bulunmadığı, bu nedenle sorumluluğun sınırlandırılmasının geçerli olduğu, dava değeri itibarı ile dahi, davacının talebinin bu sorumluluk sınırını aşmadığı belirlendiğinden sorumluluğun sınırlı olup-olmamasının somut olay bakımından önem taşımadığı, davacının ABD’den Türkiye’ye düğün yapmak için gelmiş olması, ancak hediye edilen eşyaların bu taşıma sırasında kaybolması, bu nedenle düğün hazırlıklarının boşa çıkması ve daha basit kıyafetler alarak düğüne hazırlanması göz önüne alındığında MK’nun 4. maddesi, BK’nun 47 ve 49 maddeleri gereğince davacı lehine manevi tazminata hükmetmek gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 4.056,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL manevi tazminat karşılığı olmak üzere toplam 9.056,00 TL tazminatın haksız fiilin vuku bulduğu tarih olan 02/08/2006 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4489 sayılı yasa ile değişik 1/1 bendindeki faiz oranı (yasal) uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, davalı şirket tarafından taşınırken kaybolan bagaj nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekili dava dilekçesinde 6.744,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/4 maddesi gereğince davacı lehine kabul edilen maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olarak ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi; davalı lehine ise, reddedilen maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olarak ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Yine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/2. maddesine göre, manevi tazminat davasının kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin 3. kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinden davacı lehine manevi tazminat için belirlenen vekalet ücreti nazara alınarak hüküm tarihinde geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca, davalı lehine vekalet ücretinin tayini ve takdiri yerine, yazılı miktara hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle taraflar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de, anılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca mahkeme kararının düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm bölümünde yer alan “Kabul edilen miktar üzerinden davacı taraf kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen ve takdiren 1.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” cümlesinin hükümden çıkarılarak yerine “Davacı taraf kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen maddi tazminatın kabul edilen kısmı yönünden 1.100,00 TL ve manevi tazminatın kabul edilen kıs mı yönünden 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” cümlesinin eklenmesine, yine hüküm bölümünde yer alan “Reddedilen miktar üzerinden davalı taraf kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen ve takdiren 1.522,56 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak vekili yararına davalıya verilmesine,” cümlesinin hükümden çıkarılarak yerine “Davalı taraf kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen maddi tazminatın reddedilen kısmı yönünden 1.100,00 TL ve manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine ,” cümlesinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 17.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.