Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Hapis cezasının infazının hastalık sebebiyle ertelenmesi nasıl yapılır?

Hapis cezasının infazının hastalık sebebiyle ertelenmesi nasıl yapılır?

1- 5275 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi gereğince hastalık sebebiyle cezanın infa­zının ertelenmesinin talep edilmesi ya da aynı Kanunun 81 inci maddesine göre bu du­nunun öğrenilmesi hâlinde, hükümlülerin, ilk önce firara imkân vermeyecek şekilde ge- ıckli tedbirlerin önceden alınmak suretiyle resmî sağlık kuruluşlarının mahkûmlara ayn- laıı bölümlerinde cezanın infazına devam olunması, ancak buna rağmen hapis cezasının infazının, mahkûmun hayalı için kesin bir tehlike teşkil etmesi sebebiyle geri bırakılması

  1. Adli Tıp Kurumuna ya da Adalet Bakanlığı Internet sayfasında güncellenen lis­tede yer alan tam teşekküllü hastanelerin veya üniversite tıp fakültesi hastanelerinin sağ­lık kurullarına şevklerinin yapılması,
  2. Sevk yazısında; hükümlünün hastalığının neden ibaret olduğu ve 5275 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin bir ve ikinci fıkraları kapsamındaki hastalıklardan bulunup bulunmadığının, akıl hastalığı dışındaki hastalık ise resmî sağlık kuruluşlarının mahkûm­lara ayrılan bölümlerinde cezanın infazına devam olunup olunamayacağının, infazın de­vamı hâlinde mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil edip etmediğinin ve bu ne­denle cezasının infazının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğinin, gerekiyorsa ne ka­dar süre ile geri bırakılmasının uygun olduğunun, gerekçeli rapor ile tespit edilmesinin talep edilerek bu rapor ile rapora dayanak olan belgelerin de istenmesi,
  3. Anılan sağlık kurullarından alınan raporlarda açıklanması gereken ya da tereddüt meydana getiren hususların bulunması durumunda ek rapor talep edilmesi,

ç) Raporda cezanın infazının geri bırakılmasına gerek olmadığının belirtilmesi ve bu raporun yeterli görülmesi durumunda cezanın infazının ertelenmesi talebinin reddine karar verilmesi,

  1. Raporlarda çelişki bulunması veya kapsamı itibarıyla yeterince kanaat verecek nitelikte bulunmaması hâlinde, sebebi de belirtilmek suretiyle Adli Tıp Genel Kurulun­dan yeni bir rapor talep edilmesi,
  2. 5275 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen ve yukarıda belirtilen usulle alman raporlarda, hapis cezasının infazının mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ettiğinin tespit edilmesi durumunda, cezanın infazının ertelenmesine ka­rar verilmesi ile birlikte, bu kararda mahkûmun tabi olacağı yükümlülüklerin de tespit edilerek mahkûma ya da yasal temsilcisine tebliğ edilmesi ve geri bırakma süresi içinde mahkûmun bulunacağı yerin açık adresi ve telefon numaraları ile ilerde meydana gelebi­lecek değişikliklerin zaman geçirilmeksizin bildirilmesinin istenmesi, bu yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi durumunda da geri bırakma kararının kaldırılacağının cezanın in­fazının geri bırakılmasına dair kararda açıkça belirtilmesi,
  3. Hastalığı sebebiyle cezasının infazının geri bırakılmasına karar verilen hükümlü­lerin bu süre içinde izlenmesine yönelik olarak alınacak tedbirlerin, bildirimin yapıldığı yer kolluk makam ve memurlarınca yerine getirilmesinin istenilmesi,
  4. Hastalığı nedeniyle cezasının infazı geri bırakılan hükümlü infazın yapıldığı yer Cumhuriyet başsavcılığının yargı çevresinde ise bu yer Cumhuriyet başsavcılığı; hüküm­lünün bu yer yargı çevresi dışında bir yerde bulunması veya tedavi edilmesi durumunda ise, bu yer Cumhuriyet başsavcılığından, infazın yapıldığı yer Cumhuriyet başsavcılığı­nın istemi ile infazın geri bırakılmasına esas olan raporda belirtilen süreler içinde, bir sü­re bulunmadığı takdirde üçer aylık dönemlere göre yukarıda belirtilen usul ve esaslara göre yeniden rapor alınması ile alınan rapor sonucuna göre cezanın infazının geri bıra­kılmasına devam edilip edilmeyeceğine karar verilmesi,
  • 5275 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde akıl hastalığına tutulan hükümlülerde hapis cezasının infazının mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil edip etmediği ko­şulu aranmadığından, hükümlüdeki hastalığın akıl hastalığı olduğunun tespit edilmesi durumunda, bu hükümlülerin cezasının infazının geri bırakılması ile iyileşinceye kadaı 5237 sayılı Kanunun 57 nci maddesinde belirtilen sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınması konusunda gereken işlemlerin yapılması,

Diğer Hastalıklar Nedeniyle İnfazın Geri Bırakılması

Hükümlü kararın kesinleşmesinden sonra ve hapis cezasının infazına fiilen başlanılmadan sonra hastalanması veya hapis cezasının infazının fiilen sürdürüldü­ğü (hükümlünün infaz kurumunda bulunduğu) sırada hastalanması ve hastalığın hükümlünün hayatı için kesin bir tehlike teşkil ettiği halinde aşağıdaki prosedür izlenerek infazın geri bırakılmasına veya bırakılmamasına karar verilir.

Ancak kararın kesinleşmesinden önce hükümlünün hastalandığının ve kararın kesinleşmesinden sonra da hastalığın devam ettiğinin ve bu hastalığın kendisinin hayatı için kesin bir tehlike teşkil ettiğinin belgelendirilmesi halinde de aşağıdaki prosedürün uygulanacağında şüphe bulunmamaktadır.

Diğer hastalıklardan kasıt, yukarda açıklanan akıl hastalıklar dışında kalan hastalıkları ifade eder.

Diğer hastalıklarda cezanın infazına, resmî sağlık kuruluşlarının mahkûmlara ayrılan bölümlerinde devam olunur. Ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa mahkûmun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bırakılır (5275 sayılı K. m. 16,11 ve Tüzüğün m. 54/11). Mad­de hükümlerinden de anlaşıldığı üzere, söz konusu hastalığın, hapis cezasının infazı halinde hükümlünün yaşamını tehlikeye düşürecek nitelikte olması şarttır. Bu ni­teliklere sahip olmayan hastalıklar, infazın geri bırakılması kararına dayanak teşkil edemez.

İnfazın geri bırakılması kararma dayanak teşkil etmeyen hastalıkların tedavi­sinin sürmesi ve diğer şartlarında bulunması halinde, 5275 sayılı Kanunun 17, II maddesine dayanılarak infazın ertelenmesine karar verilebilir.

Hükümlünün hasta olduğunu ve hastalığının yaşamını tehlikeye düşürecek ni­telikte olduğunu belirterek infazının geri bırakılmasını talep etmesi üzerine veya kurum hekimi veya görevli hekim tarafından yapılan muayene ve incelemeler so­nunda hükümlünün cezasını yerine getirmesine engel olabilecek hastalığının bu­lunduğunun bildirilmesi (5275 sayılı K. m. 81) üzerine Cumhuriyet savcısı da ıc’sen hareket ederek infazın geri bırakılmasına karar verebilir.

İnfaz kurumunda bulunan hükümlünün Kurum hekimi veya görevli hekim ta­rafından yapılan muayenesinde ve yapılan incelemeler sonucunda hükümlünün ce­zasını yerine getirmesine engel bir hastalığı bulunduğunun kurum yönetimine bil­dirmesi üzerine, ilk önce firara imkân vermeyecek şekilde gerekli tedbirlerin önce­den alınmak suretiyle resmî sağlık kuruluşlarının mahkûmlara ayrılan bölümlerin­de, cezanın infazına devam olunur. Ancak buna rağmen hapis cezasının infazının, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ettiği kanaatine varılması halinde ha­pis cezasının infazının geri bırakılıp bırakılamayacağı kararma dayanak teşkil ede- ı ek işlemlerin başlatılması gerekir.

Hastalık nedeniyle hapis cezasının iyileşme tarihine kadar geri bırakılmasına I nar verilebilmesi için, hükümlünün gerçekten hasta olup olmadığı ve bu hastalı- i’iıı hükümlünün hayatı için bir tehlike teşkil edip etmeyeceğinin (kanunen belir­lenmiş resmi kurumlarca düzenlemiş) sağlık raporları ile tesbit edilmesi şarttır. Böyle bir tesbit yapılmadan soyut verilere veya yetersiz raporlara dayanılarak ce­zanın geri bırakılmasına karar verilemez. 

Bu nedenle infazın geri bırakılması talebinde bulunulması veya hükümlünün hayatı için kesin bir tehlike teşkil eden bir hastalığın varlığı öğrenilmesi halinde hükümlü, Adli Tıp Kurumuna ya da Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin veya üniversite tıp fakültesi hastanelerinin sağlık kurullarına şevki ya­pılır.

Adli Tıp Kurumuna veya Hastane Başhekimliklerine yazılan sevk yazısında hükümlünün hastalığının neden ibaret olduğu ve 5275 sayılı Kanunun 16 ncı mad­desinin ikinci fıkrasında ifade edildiği gibi söz konusu hastalığın hükümlünün ha­yatı için kesin bir tehlike teşkil edip etmeyeceğinin, gerekiyorsa ne kadar süre ile infazın geri bırakılmasının uygun olduğunun, gerekçeli rapor ile tespit edilmesinin talep edilerek hazırlanacak rapor ile rapora dayanak olan belgelerin de talep edil­mesi gerekir. Bu suretle hazırlanan sağlık kurulu raporlarında açıklanması gereken ya da tereddüt meydana getiren hususların bulunması halinde aynı sağlık kurulun­dan ek rapor talep edilebilir. Söz konusu raporlarda çelişki bulunması veya kapsa­mı itibarıyla yeterince kanaat verecek nitelikte bulunmaması hâlinde, sebebi de be­lirtilmek suretiyle Adli Tıp Genel Kurulundan yeni bir rapor talep edilebilir.

İnfazın geri bırakılmasına esas alınacak sağlık kurulu raporunda, hükümlünün hangi hastalığa tutulduğunun ve tıbbi bulguların neler olduğunun açıkça belirtilme­si ve söz konusu raporun yeterli tıbbi teşhis ve kanaati içermesi zorunludur. Belirti­len bu hususları içermeyen ve soyut (örneğin “yapılan sağlık muayenesinde hü­kümlünün akıl hastası olduğu anlaşılmıştır” şeklinde) ibareleri içeren sağlık kurulu raporu infazın geri bırakılması kararma dayanak yapılamaz.

Yukarda açıklandığı prosedür sonunda alman sağlık kurulu raporunda hapis cezasının infazının geri bırakılmasına gerek olmadığının belirtilmesi ve bu raporun yeterli görülmesi durumunda cezanın infazının ertelenmesi talebinin reddine karar verilir.

İnfazın geri bırakılmasının reddine ilişkin karara karşı, hükmü veren mahke­meye itiraz edilebilir (5275 sayılı K. nı. 98, II). Mahkemeye yapılan itiraz cezanın infazını ertelemez. Ancak, mahkeme olayın özelliğine göre infazın geri bırakılma­sına karar verebilir. İtiraz üzerine hükmü veren mahkeme, duruşma yapmaksızın, dosya üzerinden olumlu veya olumsuz bir karar verilir. Karar verilmeden önce Cumhuriyet savcısı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebi­lir. Mahkemece verilen bu karar karşı itiraz yoluna gidilebilir (5275 sayılı K. m. 101, I-III).

Söz konusu sağlık kurulu raporunda hükümlünün akıl hastası olduğu ve hapis cezasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği vurgulanmış ise sağlık kurulu raporunun onaylanması amacıyla Adli Tıp Kurumu’na gönderilir.

Sağlık kurulu raporunda infazın geri bırakılması gerektiği belirtilmiş olması nedeniyle, hükümlü infaz kurumunda bulunmakta ise derhal tahliye edilmelidir. Başka bir ifade ile adli tıp raporu gelinceye kadar hükümlü ceza infaz kurumunda konulamaz. Cumhuriyet savcısı tahliye konusunda tereddüt etmesi halinde, bu ko­nuda bir karar verilmesi için 5275 sayılı Kanunun 98. maddesi gereğince hükmü veren mahkemeye başvurabilir.

Adli Tıp Kurumu, sağlık kurulu raporunu uygun bulmayıp onaylamaması ha linde infazın geri bırakılma talebinin reddine karar verilir. Sağlık kurulu raporunun onaylanması halinde ise rapor içeriği doğrultusunda infazın geri bırakılmasına ka rar verilir.

kümlünün yerin açık adresi ve telefon numaraları ile ilerde meydana gelebilecek değişikliklerin zaman geçirilmeksizin bildirilmesinin istenmesi, bu yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi durumunda da geri bırakma kararının kaldırılacağının açık­ça belirtilmesi gerekir.

Bu suretle verilen infazın geri bırakılması kararı, hükümlünün kendisine ve yasal temsilcisine tebliğ edilir.

Hükümlünün hastalığı nedeniyle kendisini temsil edemeyecek bir halde bu­lunması ve yasal temsilcisinin olmaması halinde, re’sen hükümlüye vasi atanması için girişimlerde bulunulması ve durumun hükümlünün oturduğu yer sulh hukuk mahkemesine ihbar edilmesi ve vasi kararı alındıktan sonra geri bırakma kararının hükümlünün yasal temsilcisine tebliğ edilmesi gerekir.

Geri bırakma kararının yasal temsilciye tebliği sırasında, geri bırakma süresi içerisinde hükümlünün bulunacağı yerin açık adresi ve telefon numaraları ile ilerde meydana gelebilecek değişikliklerin zaman geçirilmeksizin bildirilmesinin istenir.

Hastalık nedeniyle cezasının infazı geri bırakılan hükümlü, infazın yapıldığı yer Cumhuriyet başsavcılığının yargı çevresinde ise bu yer Cumhuriyet başsavcılı­ğı; hükümlünün bu yer yargı çevresi dışında bir yerde bulunması veya tedavi edil­mesi durumunda ise, bu yer Cumhuriyet başsavcılığından, infazın yapıldığı yer Cumhuriyet başsavcılığının istemi ile infazın geri bırakılmasına esas olan raporda belirtilen süreler içinde, bir süre bulunmadığı takdirde üçer aylık dönemlere göre yukarıda belirtilen usul ve esaslara göre yeniden rapor alınması ile alman rapor so­nucuna göre cezanın infazının geri bırakılmasının devam edilip edilmeyeceği hu­susunda bir karar verilir (5275 sayılı K. m. 16, III — Tüzüğün m.54, III). Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine, akıl hastalığı sebebiyle hapis cezasının infazının ge­ri bırakılmasına karar verilen hükümlülerin bu süre içinde izlenmesine yönelik ola­rak alınacak tedbirlerin, bildirimin yapıldığı yer kolluk makam ve memurlarınca yerine getirilir.

İnfazın geri bırakılmasına dair kararda belirtilen yükümlülüklere uymaması veya aykırı davranılması halinde, geri bırakma kararı, kararı veren Cumhuriyet Başsavcılığınca kaldırılır (5275 sayılı K. m. 16, III- 6. cümle).

İnfazın geri bırakılmasına dair kararının kaldırılmasına ilişkin Cumhuriyet savcılığı kararına karşı infaz hakimliğine başvurulabilir (5275 sayılı K. m. 16, III- 7. cümle). İnfaz hakimliğine başvuru usulü ile ilgili olarak ileride açıklamalarda bulunacak olup; tekrardan kaçınmak amacıyla o kısma atıf yapmakla yetiniyo­rum.171

Geri bırakılma kararında belirtilen yükümlülüklere uymaması halinde, infazın geri bırakılması kararı kaldırılarak, ilamın infazına başlanır. Cezanın infazına, res­mî sağlık kuruluşlarının mahkûmlara ayrılan bölümlerinde devam olunur. Ancak bu durumda bile hapis cezasının infazı, mahkûmun hayatı için kesin bir tehlike teşkil ediyorsa ikinci kez mahkûmun cezasının infazı iyileşinceye kadar geri bıra­kılır

Hayatı için kesin bir tehlike oluşturan bir hastalığa tutulan hükümlünün, rapo­runda yazılı olduğu süre sonunda Cumhuriyet savcılığınca tekrar muayenesinin yaptırılması ve iyileştiğinin bildirilmesi üzerine hapis cezasının infazına başlanıl­ması gerekir.

Hükümlünün iyileşmesinin mümkün olmama hali, Anayasanın 104. madde­sinde hükme bağlanan “sürekli hastalık” sayılması nedeniyle, cezanın ortadan kal­dırılması için özel af yoluna başvurulmasının en makul yol olduğunu belirtmek is­terim.

Hapis cezasının infazına başlandıktan sonra akıl hastalığı nedeniyle hükümlü­nün ceza infaz kurumundan hastaneye kaldırılması halinde burada geçirdiği süre, cezadan indirilir. Hastanede yapılan muayene sonucunda hükümlüde her hangi bir akıl hastalığı bulunmadığı, sırf infazı durdurmak için akıl hastası olduğu izlenimini doğuracak şekilde hal ve hareketlerde bulunmuş olduğu sonradan anlaşılırsa, has­tanede geçirilen sürelerin cezadan indirilip indirilmemesi ile ilgili olarak hükmü veren mahkemeden bir karar verilmesini talep eder (5275 sayılı K. m. 100).