İstinafın Diğer Kanun Yollarından Farkı Nedir?
-
İstinaf ve İtiraz
Kesinleşmemiş kararlara karşı başvurulan olağan kanun yolları olan itiraz ve istinafta hem maddi sorun hem de hukuki sorun incelenir. İtiraz, hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı başvurulan bir kanun yoludur (CMK m. 267/1). İstinaf ise ilk derece mahkemelerince verilen hükümlere karşı başvurulan bir kanun yoludur. İtiraz kanun yolunda kararma itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir (CMK m.268/2). İstinaf kanun yolunda ise hükmü veren ilk derece mahkemesi, istinaf istemini yerinde görse bile kararını düzeltemez.
-
İstinaf ve Temyiz
İstinaf da temyiz de mahkemelerin kesinleşmemiş son kararlarına karşı başvurulan olağan kanun yoludur. Bu kanun yollarma başvurulduğunda uyuşmazlığa başka bir yargı mercii bakar. İstinaf kanun yolunda ilk derece mahkemelerinin henüz kesinleşmemiş hükümleri hem maddi hem de hukuki yönden denetlenir. İstinafın amacı maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Temyizde ise hükümler hukuki yönden, yani fiilin suç oluşturup oluşturmadığı, fiilin hangi suçu oluşturduğu ve nasıl yargılama yapıldığı incelenir. Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır (m. 288/1). Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır (m. 288/2). Temyiz kanun yolunun amacı rektiği ve nasıl yargılama yapılacağı ise “hukuki sorunu” oluşturur.
İstinafta, ilk derece mahkemesinin hükmü, üst derece mahkemesi tarafından maddi ve hukuki açıdan incelenir. Başka bir ifade ile istinaf kanun yolunda ilk derece mahkemesinin hükmü, hem delillerin tespiti, değerlendirilmesi ve sübut konusundaki hatalar yönünden (maddi sorun) hem de sabit kabul edilen olaylara hukuk normları uygulanırken hata yapılıp yapılmadığı (hukuki sorun) yönünden incelenir.
Maddi meselenin incelenmesinin kapsamına göre istinaf geniş anlamda istinaf ve dar anlamda istinaf olarak ikiye ayrılmaktadır. Klasik istinaf da denilen geniş anlamda istinafta muhakeme baştan sona tekrarlanmakta iken; dar anlamda istinafta ilk muhakeme baştan sona tekrarlanmaz, yalnızca gerekli görülen hususlarda öğrenme muhakemesi yapılmak suretiyle ilk derece mahkemesi tarafından yapılan tespitler kontrol edilir. 5271 sayılı Yasanın 282. maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesi, gerekli görülen tanıkların, bilirkişilerin dinlenmesine ve keşfin yapılmasına karar vereceğinden, Kanunumuzun da dar anlamda istinafı kabul ettiği söylenebilir.